Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde davanın TTK’nın 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak açıldığı beyan edilmiştir. Süresinde ibraz edilmediği iddia olunan çeke dayalı olarak davacı-hamil banka tarafından davalı-keşideciye karşı TTK'nın 732. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çek bedelinin tahsili talep edilmektedir. Yargılamanın konusu davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği hususundadır. TTK'nın 732. maddesi hükmü uyarınca açılan bu davada ispat yükü davalıdadır. Davalı, sebepsiz zenginleşmediğini ve davacının kambiyo senetlerini bilerek kendisine zarar vermek kastıyla hareket etmek suretiyle elde ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlamakla yükümlüdür. Taraflar arasında temel ilişki bulunmamaktadır. Davacı banka ile dava dışı ... Mamuller San. ve Tic. Ltd....

    Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için, bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır....

      Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur (22.02.1991 tarih ve 1990/1-1991/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı). Bu itibarla taşınmazın işgaline son verilmesi ve iade zorunludur. Mahkemece taraf delilleri toplanarak davacının taşınmaza yaptığı tadilat ve tamirat masrafının iade tarihinde davalı tarafın mamelekinde artış sağlayabilecek olan değerinin belirlenerek tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile keşif tarihindeki değerinin tahsili şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

        Uyuşmazlık, davacı tarafından yaptırılan yapılar yönünden davalıların, sebepsiz zenginleşip zenginleşmedikleri ve zenginleşme zamanının tespitinde toplanmaktadır. 02.02.1991 gün, 1990/1 E-1991/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, iade borcunun kapsamını belirleme de öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden çok önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle, sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalıların) bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalılara teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur....

          Kazandırmanın yapıldığı zaman geçerli olan bir sebep bulunmasına rağmen bu sebep ortadan kalkarsa ortada sebepsiz zenginleşme olduğundan iadesi istenebilir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmesinin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. Mal varlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Yine sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde veya mülkiyete dayalı dava açma olanağı bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunması olanaklı değildir. Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve har halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Hukuki nitelendirme mahkeme hakimine aittir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın,murisin tüm borcunu ödeyen davacının kendi hissesi dışında kalan bölümünün diğer mirasçılar olan davalılardan sebepsiz zenginleşme nedeniyle tahsili istemine ilişkin icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin bulunmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. 2. 02.02.1991 tarihli ve 1990/1 E., 1991/1 K. sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında da vurgulandığı üzere, iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir....

              Her ne kadar 28.11.2005 tarihli ıslah dilekçesi ile bu alacağın nitelemesini sebepsiz zenginleşme olarak ıslah ettiğini bildirmiş ise de, aslında adi ortaklık ilişkisine dayalı olarak talepte bulunmuştur. Bir davada ileri sürülen olguları kanıtlamak taraflara, bu olgulara dayalı olarak uyuşmazlığı nitelemek uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak uygulamakta doğrudan hakimin görevidir.(HUMK. 76.madde) Mahkemece, sebepsiz zenginleşme hükümleri gözetilerek davacının bu talebi 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle reddedilmiş ise de, adi ortaklığa ilişkin uyuşmazlıklarda BK’nun 126.maddesi gereğince zamanaşımı süresi 5 yıldır. Mahkemece, bu husus değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunan da bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. HGK'nun 05.12.1984 tarih ve 1982/13-387 E.-1984/997 K.sayılı kararı ile herhangi bir salt tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin idare tarafından BK'nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır....

                  Haklı bir neden olmaksızın bir başkasının malvarlığından ya da emeğinden zenginleşme olarak tanımlanan (Türk Hukuk Lûgatı: Türk Hukuk Kurumu, Ankara 2021, C.1. s. 962) ve kanunda borcun kaynaklarından biri olarak öngörülen sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6. Davacının davaya konu ipoteğin kaldırılması için bankaya ödeme yaptığı, bu şekilde davalıya karşı alacağının doğduğu tarihte yürürlükte bulunan BK'nın borcun kaynakları, “Borçların Teşekkülü” başlığı altında, sözleşmeden doğan borçlar (md. 1-40), haksız fiilden doğan borçlar (md. 41–60) olarak düzenlenmiş; yine aynı başlık altında, borçların üçüncü genel kaynağı olarak haksız (sebepsiz) iktisaba (md. 61–66) yer verilmiştir. 7....

                    UYAP Entegrasyonu