Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacıların iddiasına göre taraflar arasındaki temel ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değil sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası niteliğinde olduğu gözetildiğinde, buna göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 110 ada 115 sayılı parselin murisleri Fatma Yıldız adına kayıtlı iken tehdit, ikrah ve muvazaa nedenlerinden dolayı davalı Ali Yıldız adına tapulandığını onun tarafından da muvazaalı bir şekilde davalı T7 devredildiğini, murisin tehdit edilerek taşınmazının elinden alındığını bu konuda şikayetlerinin de bulunduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile müvekkillerinin miras payları oranında adlarına tescilini olmadığı takdirde her davacı adına 20.000,00 TL tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava muris adına kayıtlı taşınmazın murisin ehliyetsizliği nedeniyle iradesinin sakatlandığı iddiasına dayalı davacıların miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre bir kısım davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda, davaya konu taşınmazlara ilişkin davacılar tarafından yapılan imalat ve onarımların bedelinin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalılardan tahsili talep edilmektedir. Davada, dava konusu taşınmaza davacılar tarafından yapılan faydalı ve zorunlu masrafların tamamının sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalılardan tahsili talep edilmektedir. Uyuşmazlık, taşınmazın davacılar tarafından dava tarihine kadar kullanılıp kullanılmadığı ve iade borcunun kapsamı noktasında toplanmaktadır. 02.02.1991 gün, 1990/1 E-1991/1 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, iade borcunun kapsamını belirleme de öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir....

      Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 77 vd. Maddelerinde yer alan düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Bu genel açıklamadan sonra sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmesi için aranan şartların açıklanmasında yarar görülmüştür....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2015 NUMARASI : 2013/728-2015/136 Dairemizin 10.05.2011 günlü ve 2011/3719 E.-2011/8267 K.sayılı bozma ilamına yerel mahkemece direnilmesi üzerine HGK'ca verilen 16.01.2013 günlü ve 2012/3-655 E.-2013/63 K.sayılı ilamında; uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çöözülemeyeceği, davanın murisin tasarrufta bulunduğu sırada fiil ehliyetinin bulunmaması nedeniyle mirasçılar tarafından açılan alacak istemine ilişkin olması nedeniyle bu hukuki nedene dayalı olarak çözümlenmesi gerektiğine işaret edilmiş olup, buna göre uyuşmazlığın "Miras Hukukundan" kaynaklandığı gözetildiğinde, temyiz inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bunun doğal sonucu olarak hakim, kanunları doğrudan doğruya uygulayarak iddia ve savunmadaki sonuç ve istemleri karara bağlamakla yükümlüdür.O halde Mahkemece; taraflar arasındaki uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yapılan masrafların iadesi istemi olarak nitelendirilmesi ve uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda çözümlenmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz Zenginleşme; geçerli olmayan veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

          Mahkemece, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında açılan iptal tescil istekli davanın dinlenemeyeceği, terditli olarak terekeye iade istemi yönünden ise tüm mirasçıların davaya olur vermediği ve terekeye atanmış herhangi bir temsilci de bulunmadığı, öte yandan mirasbırakanın ehliyetsiz olduğu iddiasının sübuta ermediği, mirasbırakanın satış ihtiyacı içinde olup satış bedelinin ödendiğine ilişkin kayıt bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            Yerel mahkeme, temyize konu edilen kararında, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi ve zamanaşımı süre ve başlangıcının buna göre belirlenmesi gerektiğini kabul etmiştir. Bu bağlamda öncelikle, sebepsiz zenginleşme kavramı ve hukuki işlemlerden doğan borçlardan farkının açıklanmasında yarar vardır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

              Yerel mahkeme, temyize konu edilen kararında, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi ve zamanaşımı süre ve başlangıcının buna göre belirlenmesi gerektiğini kabul etmiştir. Bu bağlamda öncelikle, sebepsiz zenginleşme kavramı ve hukuki işlemlerden doğan borçlardan farkının açıklanmasında yarar vardır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

                Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. 818 sayılı BK nun geri verilmesi gereken tutarın belirlenmesinde genel hüküm niteliğindeki 63. maddesi uyarınca iyi niyetli zenginleşen, sebepsiz zenginleşme konusunun kendisinden istendiği tarihten önce elinden çıktığını iddia ve ispat ettiği miktar oranında ret ve geri vermeyle yükümlü olmayacaktır. Buna karşın; zenginleşen, zenginleşme anında veya sonrasında mal varlığındaki artışın geçerli bir hukuki sebebe dayanmadığını biliyor veya bilmesi gerekiyor ise, kötü niyetli sayılacağında kuşku bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu