Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa terekeye iade isteklerine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ... Coşkun'un, 1016 ada 644 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız bölümünü, davalı kardeşi ...'ye vekil aracılığıyla ve muvazaalı satış işlemi ile temlik ettiğini, davalı ...’un da taşınmazı yine muvazaalı işlemle diğer davalı ...’ye devrettiğini, murisin ... hastalığı ve buna bağlı... ... vs. rahatsızlıkları nedeniyle hastanede tedavi görmekte iken temlik işleminin gerçekleştirildiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına, olmadığı taktirde miras bırakan veya mirasçılar adına tescili, ya da taşınmazın gerçek bedelinin terekeye döndürülmesi isteğinde bulunmuşlar, yargılama sırasında davacılardan...in ölümü üzerine mirasçıları davayı takip etmişlerdir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade istemine dayandığını, muris ile tarafların kardeş olup, murisin emekli olduğu ve 1990 yılı sonrası davalı ile aynı evde yaşamaya başladığı, tüm ihtiyaçlarının davalı ve eşi tarafından karşılandığını, davalı ve eşinin tarım ve hayvancılıktan elde ettikleri gelir ve birikimi muris adına olan banka hesabına yatırıldığı, paranın tamamının murise ait olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; murisin tüm ihtiyaçlarının davalı, davalının eşi ve çocuklarınca karşılandığı, murisin ortak hesap açarak bankadaki paranın kardeşi davalı ile birlikte tasarruf etme iradesini ortaya koyduğu, murisin bireysel hesabındaki paradan davacının miras payını aldığı, böylece davalının sebepsiz zenginleştiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm; davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    a, 100.502,50'er TL'sinin ..., ..., ... ve ...'a, 75.376,00 TL'sinin Şaziye Alpaslan'a, 32.301,50'er TL'sinin ..., ..., ... ve ...'ye ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak ve birleşen davada açılan dava ise Hazine aleyhine TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacılar, murislerinin pay sahibi olduğu 6 parselin davalıya satılmasından sonra, 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme ve yüzölçüm artışı nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla, sebepsiz zenginleşme bedelinin davalıdan; bu değerle rayiç değer arasındaki farkın da Hazineden tahsili talebiyle dava açmıştır. Öncelikle sebepsiz zenginleşme konusundaki davaların temyiz incelemesini yapan Yargıtay 3....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli ve 2015/329 E., 2015/456 K. sayılı kararı ile önceki gerekçeler yanında “…Yapılan tevzi sonucu, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilen dava dosyasında açılan duruşmada, mahkememizin önceki kararının doğru olduğu ciheti ile kararda direnilmiştir, zira sebepsiz zenginleşme BK’nın 61. ve 66. maddeleri arasında düzenlenmiş, BK’nın 63. ve 64. maddede iade kapsamı ve iade sırasında hangi masrafların istenebileceği düzenlenmiş, sebepsiz zenginleşmede ve haksız fiilde temerrüt için ihtarın gerektiği yolunda herhangi bir açık hüküm bulunmamaktadır....

        Uyuşmazlık, davacılar tarafından dikilip yetiştirilen ve davalının taşınmazında bulunan ağaçlar yönünden davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği ve kapsamı noktasında toplanmaktadır. 1-Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken, diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir....

          Davacı yan dilekçesinde sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası açmışsa icra dosyasında yapılan işlemler hukuka uygundur. Davacının dilekçesinde de belirtmiş olduğu üzere davacının istihkak iddiası reddedilmiş olup haczedilen mahcuzlar üzerindeki hacizler kesinleşmiş ve haczedilen mallar satış işlemine tabi tutulmuştur. Davacı borçlu haczedilen malların satış işlemine tabii tutulmaması amacıyla icra dosyasına ödeme yapmıştır. Bu nedenle usulün uygun geçerli bir istihkak iddiası bulunmaması ve bu hususta ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin ......

            Hukuk Dairesi'nin 2020/2448-4038 E-K sayılı 13.10.2020 tarihli kararı) Davalı alacaklı tarafından, dava dışı borçlu şirkete karşı yaptığı icra takibine dayalı olarak takip borçlusu olmayan davacı şirketin adresinde, 03.03.2016 tarihinde haciz yapıldığı, haciz sırasında davacı şirket yetkilisinin istihkak iddiasında bulunması ve takip alacaklısı davalı tarafından istihkak iddiasına itiraz edilmesi nedeniyle takibin devam edip etmeyeceğine ilişkin olarak .... İcra Hukuk Mahkemesince, takibin devamına ve istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi davacı şirkete istihkak davası açması için yasal yedi günlük sürenin verildiği ve kararın icra dosyasında üçüncü şahıs olan davacıya 18.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

              Denkleştirmede sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. Islah olmadıkça ya da terditli dava açılmamışsa kendiliğinden tenkis davasına dönüşmez....

              ile davalı ...’a karşı açılan yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkin olduğu, davacı tarafa, muris ...'in miras şirketine temsilci tayini için dava açmak üzere süre verildiği, davanın derdest olduğu ve eldeki temyize konu davanın sonucunu beklediği anlaşılmıştır. Dosyada mevcut veraset ilamına göre muris ...’in mirasçılarının, ..., ..., isimli kişiler olduğu anlaşılmıştır. .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/417 Esas sayılı dosyasında devam etmekte olan tapu iptali ve tescil davasında taraflarının tamamı mirasçı olmadığından ve 7 nolu parseldeki 4 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile terekeye iadesi talep edildiğinden bu kişilere karşı açılacak olan davada mirasçıların tümünün davaya katılmaları yahut terekeye temsilci tayini gerekmektedir. Mahkemece bu husus gözardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

                Bilindiği üzere, olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yaparak çekişmenin giderilmesi konusunda gözetilmesi gerekli yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak hakime aittir. Somut olaya gelince, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre davanın ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı olduğu ve miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, mirasbırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Davacılar dışında başkaca mirasçılar bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir....

                  UYAP Entegrasyonu