WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, davalıya sosyal yardım ödemeleri sırasında verginin yanlış hesaplanması nedeniyle 2004 yılında 3.377,05 TL ve 2005 yılında 2.621,40 TL olmak üzere toplam 5.998.45 TL'nin fazla ödendiği iddiasına dayalı açılan sebebsiz zenginleşme davası niteliğindedir. Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61-66.maddeleri (TBK.nun 72-82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun varlık sebebinde haksız değer kaymalarının önlenmesi amaçlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davalıya yersiz ödeme yapıldığı sabittir....

    Dinlenen davacı tanığının anlatımları görgüye dayalı olmayan, genel ve soyut nitelikte olup, murisin davaya konu tasarruflarına ilişkin yer ve zaman belirtir bir tanıklığı bulunmamaktadır. Bunun yanında; murisin ölmeden önce akli melekelerini yitirdiği ve fiil ehliyetinin bulunmadığına ilişkin herhangi bir bilgi ya da sağlık raporu da bulunmamaktadır. Davacının sağlığında yargılamaya konu tasarrufların davalılar Şamil ve Muharrem'e lehine zenginleşme olduğu dosya kapsamında ispat olunamamakla, bu durumun ispat olunması halinde murisin Borçlar Kanunu 234. ve devamı maddeleri anlamında 'bağış' olarak kabul edilebilecektir. Bu takdirde uyuşmazlığın, bağışa ilişkin Borçlar Kanunu hükümleri (BK.234.md vd.) ile Türk Medeni Kanunundaki “Tasarruf Özgürlüğü başlıklı” 505 ve devamı maddeleri gözetilerek çözümlenmesi gerekmektedir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi ve Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 3. kişinin istihkak iddiası ile haczedilen menkullerle ilgili olarak icra dosyasında alacaklıya yaptığı ödemenin davalı alacaklıdan tahsili istemine ilişkindir. Ticaret Mahkemesince, her ne kadar davanın sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmişse de istihkak iddiasına dayalı olduğu İcra Hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi ise, icra dosyasında ödenen borcun haczedilen mallar yerine kaim olan değer olarak kabul edilemeyeceği, menkulleri kiralayan kiracıların istihkak davası açmak için davacı sıfatı tanınmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının, geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Kural olarak zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1) Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Burada kastedilen yanlışlık, eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır....

        Davacı, “bina ve arsa satın alma” açıklaması ile dava konusu parayı davalıların murisi ... hesabına göndermiş ve paranın belirtilen amaç için kullanılmaması ve iade edilmemesi üzerine bu davayı açmıştır. Davalılar, paranın muris hesabına gönderildiğini inkar etmemişler, bu paranın dava dışı... ile davacı arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden yürütülen inşaat için dava dışı İsmail’in talebi doğrultusunda bu kişiye gönderildiğini, murisin hesabının aracı olarak kullanıldığını savunmuşlardır....

          Katının tamamlanması için rızası ile ve kendilerine daire verileceği inancıyla verildiği,kendilerine ev verilmediği gibi yapılan dairelerde de murisin tasarruf ettiği ,kendilerinin murisler tarafından evlerinden de kovulduğu ,ziynetlerin iade edilmediği ileri sürülmektedir. Davacı tarafın iddiasına göre ; davada sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında bir zenginleşme meydana gelmesi, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağının bulunması ve zenginleşmenin haklı bir sebebe dayanmaması gerekir.Kural olarak zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır....

          Davacı vekili, müvekkilinin murisi ...’ın 03.04.2009 tarihinde vefat ettiğini, davalıların murise ait tüm taşınır taşınmaz mal varlığını ellerinde bulundurduklarını, murisin 19.02.2009 tarihinde adına kayıtlı çeltik fabrikası ve arsasını davalılara bağışladığını, bu kazandırmanın Medeni Kanunun mirasta denkleştirme maddeleri gereği murisin bağışladığı şirketin bulunduğu 1746 parseldeki taşınmazın tarımsal ve sınai işletme olan fabrikaya ait varlıkların ve bu işletmenin faaliyetlerinden elde edilen gelirin mirasta denkleştirme sağlanması amacıyla terekeye iadesini ve iade edilen tereke malları üzerinden davacının miras payının ödenmesini, iade mümkün değil ise murisin müvekkilinin saklı payını aşan bağışlamanın tenkisini talep etmiştir....

            Bunun doğal sonucu olarak hakim, kanunları doğrudan doğruya uygulayarak iddia ve savunmadaki sonuç ve istemleri karara bağlamakla yükümlüdür.O halde Mahkemece; taraflar arasındaki uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yapılan masrafların iadesi istemi olarak nitelendirilmesi ve uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda çözümlenmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz Zenginleşme; geçerli olmayan veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2015 NUMARASI : 2013/728-2015/136 Dairemizin 10.05.2011 günlü ve 2011/3719 E.-2011/8267 K.sayılı bozma ilamına yerel mahkemece direnilmesi üzerine HGK'ca verilen 16.01.2013 günlü ve 2012/3-655 E.-2013/63 K.sayılı ilamında; uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çöözülemeyeceği, davanın murisin tasarrufta bulunduğu sırada fiil ehliyetinin bulunmaması nedeniyle mirasçılar tarafından açılan alacak istemine ilişkin olması nedeniyle bu hukuki nedene dayalı olarak çözümlenmesi gerektiğine işaret edilmiş olup, buna göre uyuşmazlığın "Miras Hukukundan" kaynaklandığı gözetildiğinde, temyiz inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                nın diğer davalı durumundaki kiracıdan tahsil ettiği kira bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda davalılardan talep edilip edilemeyeceği hususunda toplanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/13-1018 Esas, 2014/508 Karar 09/04/2014 tarihli ilamında vurgulandığı üzere; Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu (818 sayılı BK)’nun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (Benzer hüküm 6098 sayılı TBK)’nun m.77 vd.yer almıştır.) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

                  UYAP Entegrasyonu