Uyuşmazlık, davacılar tarafından dikilip yetiştirilen ve davalının taşınmazında bulunan ağaçlar yönünden davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği ve kapsamı noktasında toplanmaktadır. 1-Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken, diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli ve 2015/329 E., 2015/456 K. sayılı kararı ile önceki gerekçeler yanında “…Yapılan tevzi sonucu, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilen dava dosyasında açılan duruşmada, mahkememizin önceki kararının doğru olduğu ciheti ile kararda direnilmiştir, zira sebepsiz zenginleşme BK’nın 61. ve 66. maddeleri arasında düzenlenmiş, BK’nın 63. ve 64. maddede iade kapsamı ve iade sırasında hangi masrafların istenebileceği düzenlenmiş, sebepsiz zenginleşmede ve haksız fiilde temerrüt için ihtarın gerektiği yolunda herhangi bir açık hüküm bulunmamaktadır....
Bilindiği üzere, olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yaparak çekişmenin giderilmesi konusunda gözetilmesi gerekli yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak hakime aittir. Somut olaya gelince, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre davanın ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı olduğu ve miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, mirasbırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Davacılar dışında başkaca mirasçılar bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir....
in vekaletnamenin verildiği ve satış sözleşmesinin yapıldığı 20.05.2009 tarihinde fiil ehliyetine sahip olmadığının bildirilmesi sebebiyle mirasbırakanın ehliyetsiz olduğu olgusunun mahkemece kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 599. maddesi hükmü uyarınca; miras, murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibarı ile hak sahibi olurlar. Türk Medeni Kanunun 640. maddesi hükmü gereğince birden çok mirasçının bulunması halinde, mirasın intikaliyle paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Böylece, mirasçılar terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler....
ile davalı ...’a karşı açılan yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkin olduğu, davacı tarafa, muris ...'in miras şirketine temsilci tayini için dava açmak üzere süre verildiği, davanın derdest olduğu ve eldeki temyize konu davanın sonucunu beklediği anlaşılmıştır. Dosyada mevcut veraset ilamına göre muris ...’in mirasçılarının, ..., ..., isimli kişiler olduğu anlaşılmıştır. .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/417 Esas sayılı dosyasında devam etmekte olan tapu iptali ve tescil davasında taraflarının tamamı mirasçı olmadığından ve 7 nolu parseldeki 4 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile terekeye iadesi talep edildiğinden bu kişilere karşı açılacak olan davada mirasçıların tümünün davaya katılmaları yahut terekeye temsilci tayini gerekmektedir. Mahkemece bu husus gözardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 77 vd. Maddelerinde yer alan düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Bu genel açıklamadan sonra sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmesi için aranan şartların açıklanmasında yarar görülmüştür....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre bir kısım davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda, davaya konu taşınmazlara ilişkin davacılar tarafından yapılan imalat ve onarımların bedelinin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalılardan tahsili talep edilmektedir. Davada, dava konusu taşınmaza davacılar tarafından yapılan faydalı ve zorunlu masrafların tamamının sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalılardan tahsili talep edilmektedir. Uyuşmazlık, taşınmazın davacılar tarafından dava tarihine kadar kullanılıp kullanılmadığı ve iade borcunun kapsamı noktasında toplanmaktadır. 02.02.1991 gün, 1990/1 E-1991/1 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, iade borcunun kapsamını belirleme de öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir....
Mahkemece, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında açılan iptal tescil istekli davanın dinlenemeyeceği, terditli olarak terekeye iade istemi yönünden ise tüm mirasçıların davaya olur vermediği ve terekeye atanmış herhangi bir temsilci de bulunmadığı, öte yandan mirasbırakanın ehliyetsiz olduğu iddiasının sübuta ermediği, mirasbırakanın satış ihtiyacı içinde olup satış bedelinin ödendiğine ilişkin kayıt bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Davacıların iddiasına göre taraflar arasındaki temel ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değil sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası niteliğinde olduğu gözetildiğinde, buna göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davanın mirasçı olmayan üçüncü kişiye karşı terekeye döndürme istemli olarak ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayanılarak açıldığı ve mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve davaya katılmayan mirasçılarının bulunduğu gözetilerek, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir....