Sulh Hukuk Mahkemesine her ne kadar müdahale dilekçesi göndermiş iseler de bu dilekçeyi UYAP sisteminden görememiş olması ve bu sebeple davalı T3 yönünden reddi miras talebinin kabulü yönünde karar verilmiş olması sebebiyle taraflarınca mahkemede süresi içerisinde iş bu reddi miras beyanının iptali yönünde dava açılmak zorunda kalındığını, reddi miras beyanına dayalı olarak davalının muristen kalan menkul ve gayrimenkulleri kaçırma ihtimalinin yüksek olduğunu ve davalının kötüniyetli olarak bu uğraş içerisinde olduğunu bildirerek İstanbul 34. İcra Müdürlüğü 2019/32 Esas sayılı icra dosyasına müzekkere yazılarak davalı borçlu hakkında mirasın reddi beyanının iptali yönünde dava açıldığı bilgisinin verilmesine, davalının mirasın reddine ilişkin beyanının iptaline, mirasın resmen tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı duruşmadaki beyanında özetle; kanuni hakkını kullandığını, kötü bir niyeti olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın reddi istemine ilişkindir. ** TMK'nun 605/1 maddesinde gerçek ret, 605/2 maddesinde ise hükmen ret düzenlenmiştir. Mirasın gerçek reddine ilişkin dava, Türk Medeni Kanununun 606/2. maddesinde belirtilen 3 aylık süre içerisinde, hasım gösterilmeden ve mirasın reddi için herhangi bir sebep ileri sürülmeden Sulh Hukuk Mahkemesine açılmalıdır. Mirasın hükmen reddi ise süreye tabi olmayıp murisin terekesinin borca batıklığının mirasçılar tarafından ileri sürülmesi halinde, murisin tespit edilebilen alacaklıları hasım gösterilmek sureti ile malvarlığı hakkına ilişkin olduğundan HMK'nun 2/1 maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gereken davalardandır. Uygulamada gerçek red mi, hükmen red mi olduğu karıştırılan bu tür davalarda görevli mahkeme belirlenirken, terekenin borca batıklığının ileri sürülüp sürülmediği hususuna dikkat etmek gerekecektir....
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.12.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin borca batık olması sebebiyle mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. TMK'nın 605/2 maddesi gereğince "ölümü tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır." Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen ödeme emrine itiraz etmediğini ve mirasın reddi kararını dosyaya sunmadığını, davacı mirasçı hakkındaki takibin kesinleştiğini, mirasın reddi kararının ödeme emrinin tebliğinden ve takibin kesinleşmesinden önce alınmış bir karar olduğunu, ödeme emrinin tebliğinden ve takibin kesinleşmesinden önce miras reddedildiğinden takibin iptali şartlarının oluşmadığını, davacı aleyhinde birden fazla icra takibi olmasına rağmen davacının hiçbir dosyaya mirasın reddi kararını sunmadığını, bu durumda müvekkilinin mirasçıların mirası reddettiklerinden haberdar olmasının beklenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ın 23.08.2008 tarihinde öldüğünü, davalının murisin borcu nedeniyle icra takibi başlattığını iddia ederek murisin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1. İlk Derece Mahkemesinin 24.02.2021 tarihli ve 2020/299 Esas, 2021/105 sayılı kararında; "davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 610/2 nci maddesi kapsamında değerlendirilebilecek mirası kabul anlamında işleminin bulunduğu" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/305 esas, 2023/65 karar sayılı dava dosyasında verilen mirasın hükmen reddi talebinin kabulüne karşı, dahili davalı T7 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
Yukarıda da belirttiğimiz üzere mirasın reddi davası açılabilmesi için TMK'nun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davacılar tarafından verilen vekaletnamelerin incelenmesinde davacılardan T4 tarafından verilen vekaletnamede mirasın reddi davasının açılması için verilmiş özel yetkinin bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca mahkemece yapılan araştırmaların murisin ölüm tarihi belirtilerek yapılmadığı, ekonomik ve sosyal durum araştırmasında murisin 34 XX 340 plakalı Lada marka arabası bulunduğu bildirilmiş olmasına rağmen, Trafik Sicilden aracın akibetinin araştırılmadığı, İcra Dairelerinden murisin başka borçlarından dolayı yapılan icra takiplerinin bulunup bulunmadığının da araştırılmadığı anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın hukuka uygun olduğunu söyleme olanağı bulunmamaktadır....
Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davalı tüm mirasçılara yöneltilmelidir. Bu konuda açılacak dava herhangi bir süreye tabi değildir. Mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli olabileceği gibi resmen tespit edilmiş olabilir. Borç, mirasbırakana ait olmalıdır. Mirasbırakanın ödemeden aczi her türlü delille ispatlanabilir. İspat yükü davacıdadır. Miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır. Mirasbırakanın sağlığında yapmış olduğu mirasla ilgili kazandırmalar ve paylaştırmalar, terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir (TMK m 575). TMK'nın 618. maddesi kapsamında murisin alacaklılarının açmış olduğu mirasın reddinin iptali davasında, TMK'nın 617. maddesinde belirtilen altı aylık hak düşürücü sürenin uygulanma olanağı bulunmamaktadır....
Kanun koyucu murisin alacaklılarına mirasçıların mirası ret hakkından mahrum olduklarının tespiti davası açma imkanı tanımıştır. Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618 f.I). Murisin alacaklılarının korunması belirtilen koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için; miras açılmış olmalı, ödemeden aciz bir muris bulunmalı, miras süresinde reddedilmelidir. Reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olmalıdır. Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davalı tüm mirasçılara yöneltilmelidir. Bu konuda açılacak dava herhangi bir süreye tabi değildir. Mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli olabileceği gibi resmen tespit edilmiş olabilir. Borç, mirasbırakana ait olmalıdır. Mirasbırakanın ödemeden aczi her türlü delille ispatlanabilir. İspat yükü davacıdadır....