Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir. Borçluların bu husustaki başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. Mirasın reddi ilâmı ile hakkındaki takip işlemlerinin iptalini isteyen şahsın başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceğinden ve İİK’nun 16/2 maddesi gereği süreyle sınırlandırılamayacağından, ilamlı icra takibinde mirasçıların mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebi süresiz şikayet olarak değerlendirilmelidir....

Sulh Hukuk Mahkemesince; "... her ne kadar davacı taraf, davasını mirasın gerçek reddi şeklinde açmış ise de, mahkememizde açılan davanın; murisin ölümünden sonra üç aylık süre içerisinde açılan mirasın gerçek reddi davası olmayıp, murisin vefatından yaklaşık 7 ay sonra açılan ve terekenin borca batıklığı nedeni ile talep edilen mirasın hükmen reddi davası olduğu anlaşılmakla, bu durumda istemin TMK 605/2. maddesine dayalı mirasın hükmen reddi olduğu gözetilerek mahkemece dava dilekçesinin HMK m. 114/1- c ve 115/2 uyarınca görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine" dair, görevsizlik kararı verilmiştir. Gebze 2....

Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Dosya içeriğinden borcun, murisin şahsi borcu değil, ortağı ve müdürü olduğu ... Turizm İnşaat Silah Oto. San.Tic. Ltd. Şti.'nin ve ... Oto. Teks. Silah San. Ltd. Şti.'...

    DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Taraflar arasında görülen ve yukarıda gösterilen davada verilen karara ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gönderilmiş olmakla incelendi: DAVA: Dava dilekçesinde özetle; muris Murat Varilci'nin 29/05/2014 tarihinde vefat ettiğini, murisin T6 olan borcu nedeniyle Rize İcra Müdürlüğünün 2016/6282 E. sayılı dosya ile takip başlatıldığını, murisin borcu karşılayacak malvarlığının bulunmadığını, terekenin borca batık olduğunu ileri sürerek terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı SGK Başkanlığı avukatı tarafından verilen 23.09.2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile özetle, Davacılar murisinin terekesinin borca batık olup olmadığı hususu araştırılırken, murisin ortağı bulunduğu şirket borçlarının murisin kendi borcu imiş gibi hesaplama yapıldığını, oysa şirketin tüzel kişiliğinin ayrı bir şahsiyet olduğunu, borcun şirketin tüzel kişiliğine ait olduğunu, murisin terekesinin borca batık olup olmadığının hesabında şirket borçlarının murisin borcu olarak hesaplanmasının yanlış olduğunu, murisin ortağı bulunduğu şirkete ait bir fabrika binasının 3. kişilere kiraya verildiğini, buradan elde edileni kira gelirinden davacıların pay aldıklarını, murisin terekesinin (mirasın) kabulü anlamındaki bu davranıştan sonra davacıların terekenin borca batıklığını iddia etmeleri ve mirası hükmen reddettiklerini bildirmelerinin mümkün olmadığını, mahkemece murisin ortağı bulunduğu şirketin tüm borçlarının murisin borcu imiş gibi hesaplama yapılırken, murisin...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 01.06.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nın 605/2 maddesi gereğince mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, muris .....'nın 19.02.2008 tarihinde vefat ettiğini, yüklü miktarda borcu bulunduğunu, terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

      DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Denizli 3....

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/1183 Esas, 2008/582 Karar sayılı mirasın reddi davasına müdahil olarak katılarak yargılamadan haberdar olduğunu, davacının 08.03.2010 tarihinde tashihi karar talebinin reddi ile de kararın kesinleştiği ve bu tarihten itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde mirasın reddinin iptali davası açmadığından hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Davacı, murisin alacaklısıdır. Kanun koyucu murisin alacaklılarına mirasçıların mirası ret hakkından mahrum olduklarının tespiti davası açma imkanı tanımıştır. Ödemeden aciz bir mirasbıranın mirasını reddeden mirasçılar onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618 f.I). Murisin alacaklarının korunması aşağıdaki koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için; miras açılmış olmalıdır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK'nın 605/2 maddesi uyarınca açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Somut olayda; davacılar, dava dilekçesi ile davacılardan T1 oğlu diğer davacıların kardeşi olan T10 27/09/2012 tarihinde vefat ettiğini, murisin ölmeden önce herhangi bir borcu olup olmadığı hususunda bilgilerinin olmaması nedeniyle yasal süresi içinde mirasın reddi yoluna gidemediklerini, ancak daha sonra gönderilen ödeme emri nedeniyle murisin borcu olduğundan haberlerinin olduğunu belirterek terekenin borca batık olduğunun tespitine ve davacıların mirasçı olmaktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalı Adana Vergi Dairesi Başkanlığı vekili ile davalı TT Mobil İletişim Hizmetleri A.Ş. (Eski Unvan: Avea İletişim Hizmetleri A.Ş.) vekili tarafından ayrı ayrı istinafa taşındığı görülmüştür....

      Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Mirasın hükmen reddine karar verebilmek için, miras bırakanın terekesini oluşturan aktif ve pasifinin murisin ölüm tarihi itibariyle araştırılması ve terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının saptanması gereklidir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde, terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü vb. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüte neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

      UYAP Entegrasyonu