WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 617. maddesi gereğince; "Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler." Buna göre murisin alacaklıları tarafından Türk Medeni Kanununun 617. maddesine dayanılarak mirasın reddinin iptali davası açılamaz. Mirasın gerçek reddi tarihi 21/10/2019 tarihi olup eldeki dava 03/03/2020 tarihinde açılmıştır. Dolayısıyla yasal süresinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince de "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez."...

    Davalı vekili, müvekkilinin 30/09/2010 tarihinde mirası ret isteminde bulunduğunu, murisin alacaklılarının ret tarihinden itibaren 6 aylık süre içerisinde dava açmalarının gerektiğini, bu sürenin geçirildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davaya konu mirasın reddinin iptaline ilişkin kararın davalı mirasçının mirası ret ettiği 30/09/2010 tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü sürenin davanın açıldığı, 11/09/2012 tarihi itibariyle dolduğu gerekçesiyle davanın hak düşürücü süreden ret edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı ... muris ...’ın ölümü üzerine mirası 30.09.2010 tarihinde reddetmiştir. Davacı banka tarafından mirasın reddinin iptaline yönelik olarak Isparta 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/136 (2014/608) E. sayılı davanın açıldığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Anılan davanın sonucu görülmekte olan itirazın iptali davasını etkileyecektir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.07.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın hükmen reddi talebine ilişkindir. Davacı vekili, 13.11.2009 tarihinde ölen miras bırakan ...'in terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddinin tespitini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen mirasın reddinin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan istinaf incelemesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesince, davacılardan ...'nın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanları tekrarla, murisin kızı T1 tarafından mirasın reddedildiğini, bu red işleminin kesinleşmesi üzerine T1'nın oğlu Ege Sarp Sarıkaya'ya intikal eden mirasın reddi için yasal süre başladığını, süresi içerisinde açılan mirasın reddi davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedildiğini, ancak yerleşik Yargıtay içtihatları ve kanun hükümlerine doğrultusunda mirasın, mirası reddeden mirasçının alt soyuna geçeceğinin ve altsoyun da red davası açması gerektiğine ilişkin mevcut düzenlemeler bulunduğunu, bu düzenlemelere aykırı olarak hukuki yarar yokluğunun tespitinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını, davanın kabulü ile Ege Sarp Sarıkaya’ya muris T3'tan intikal eden mirasın reddinin tespitini talep etmiştir. Dava, TMK'nın 605/1.maddesi uyarınca mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir....

          Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının da bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ise ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

            Somut olayda; murisin alacaklısı olan davalı tarafça, muris ve müvekkiller aleyhine Sarıkaya İcra Dairesinin 2009/487 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, murisin vefat tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunu, bu nedenle müvekkillerin, murisin mirasını hükmen reddetmiş sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Alacaklı olan davalının yerleşim yeri “.../....” olduğundan, mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 25/11/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın hükmen reddi talebine ilişkindir. Davacılar vekili, 17.08.2013 tarihinde ölen miras bırakan ...’ün terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddinin tespitini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 25.04.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların murisi ...........'un mirasçıları olduklarını, murisin herhangi bir malvarlığı bulunmaksızın vefat ettiğini, murisin terekesinin borca batık olması nedeniyle davacıların muris Hamza Uzum'un mirasını reddettiklerinin tespit ve tescilini istemiştir. Davalı İdare vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı İdare vekili temyiz etmiştir....

                  Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu