Bu hükme göre mirasın reddinin iptali davasını ancak "MURİSİN ALACAKLILARI" açabilir ve mirasın reddinin iptaline karar verilebilmesi için terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan işlerin yapıldığının, mirası reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin kanıtlanması gerekir. Ayrıca yine bu hükme göre mirasın iptalinin istenebilmesi için mirasçılardan tamamının mirası reddetmiş olmaları gerekir. Bir mirasçı dahi mirası kabul ederse mirasın reddinin iptali istenemez. Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde zamanışımı ve hak düşürücü süre öngörülmediğinden bu tür davayı açmak için herhangi bir süre yoktur. Mirasın sarih veya zimni olarak kabulü, hükmi ret hakkından mahrumiyet sebebidir....
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....
Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin; “ortağı” ve “temsilcisi” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya; “temsilcisi” olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK.nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. TMK'nun 605/1 maddesinde gerçek ret, 605/2 maddesinde ise hükmen ret düzenlenmiştir. Mirasın gerçek reddine ilişkin dava, Türk Medeni Kanunu'nun 606/2. maddesinde belirtilen 3 aylık süre içerisinde, hasım gösterilmeden ve mirasın reddi için herhangi bir sebep ileri sürülmeden Sulh Hukuk Mahkemesine açılmalıdır. Mirasın hükmen reddi ise süreye tabi olmayıp murisin terekesinin borca batıklığının mirasçılar tarafından ileri sürülmesi halinde, murisin tespit edilebilen alacaklıları hasım gösterilmek sureti ile malvarlığı hakkına ilişkin olduğundan HMK'nun 2/1 maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gereken davalardandır....
GEREKÇE : Dava mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu görülmüştür. Konu ile ilgili Yargıtay 14....
Davacı ..., yargılama aşamasında vefat etmiş açılan davayı tüm mirasçıları takip etmişlerdir. Davalılar vekili, murisin terekesinin borca batık olduğunu, mirasın reddinin davalılarca kötüniyetli olarak yapılmadığını, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıların murisin mirasını borca batık olması nedeniyle reddettikleri ve davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili ve üçüncü kişi ... temyiz etmiştir. 1-HUMK'nın 427 maddesi gereğince mahkemelerce verilen nihai kararlara karşı davanın tarafları temyiz yoluna başvurabileceğinden ve taraf sıfatı olmayan ...'...
Kanun koyucu murisin alacaklılarına mirasçıların mirası ret hakkından mahrum olduklarının tespiti davası açma imkanı tanımıştır. Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618 f.I). Murisin alacaklılarının korunması belirtilen koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için; Miras açılmış olmalıdır, ödemeden aciz bir muris bulunmalıdır. Miras süresinde reddedilmelidir. Reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olmalıdır. Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davalı tüm mirasçılara yöneltilmelidir. Bu konuda açılacak dava herhangi bir süreye tabi değildir. Mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli olabileceği gibi resmen tespit edilmiş olabilir. Borç mirasbırakana ait olmalıdır. Mirasbırakanın ödemeden aczi her türlü delille ispatlanabilir. İspat yükü davacıdadır....
Maddesi gereğince miras bırakanın alacaklısının açtığı mirasın reddinin iptali isteğine ilişkindir. Davacı idare, davalıların murisinin alacaklısıdır. Kanun koyucu murisin alacaklılarına mirasçıların mirası ret hakkından mahrum olduklarının tespiti davası açma imkanı tanımıştır. Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618 f.I). Murisin alacaklılarının korunması belirtilen koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için; miras açılmış olmalıdır, ödemeden aciz bir muris bulunmalıdır. Miras süresinde reddedilmelidir. Reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olmalıdır. Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davalı tüm mirasçılara yöneltilmelidir. Bu konuda açılacak dava herhangi bir süreye tabi değildir. Murisin ödemeden aczi açıkça belli olabileceği gibi resmen tespit edilmiş olabilir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Uyuşmazlık çözümünde; TMK’nun 610/2 maddesine maddesi esas alınmıştır. 3. Değerlendirme 3.1.Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir. 3.2.Mirasın reddinin iptalinin istenebilmesi için mirasçılardan tamamının mirası reddetmiş olması gerekir. 3.3.Davacı vekilinin temyiz itirazlarının ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararlarıyla karşılanmış olduğu görülmekle temyiz itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. VI....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, 25.05.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahale eden ... A.Ş. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep, mirasın gerçek reddinin tespitine ilişkindir. Talep eden, babası ...'ın 27.02.2016 tarihinde vefat ettiğini, talep eden, babası ...'ın 27.02.2016 tarihinde vefat ettiğini, babasının mirasını kayıtsız ve şartsız reddettiğini açıklayarak mirası reddin tespitini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü tereke alacaklısı olduğunu bildiren ... A.Ş. vekili temyiz etmiştir....