Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir. Mirası reddin iptali davası, murisin alacaklılarının, mirası reddeden mirasçıların buna haklarının olmadığının (TMK md.610/2) tespiti için açtığı davadır. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin E:2016/9015, K:2019/3112 sayılı kararında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.) Mirasın reddinin iptaline karar verilebilmesi için; terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan işlerin yapıldığının, mirası reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin kanıtlanması gerekir. Mirasın reddinin iptalinin istenebilmesi için mirasçılardan tamamının mirası reddetmiş olması gerekir (Murisin alacaklarının korunmasında). Bir mirasçı dahi mirası kabul ederse mirasın reddinin iptali istenemez. Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde zamanışımı ve hak düşürücü süre öngörülmediğinden bu tür davayı açmak için herhangi bir süre yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın reddinin iptali ... ile ... ve dahili davalı ... aralarındaki mirasın reddinin iptali davasının reddine dair ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28.12.2012 gün ve 885/630 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalıdan alacaklı olduklarını tahsil amacıyla icra takibi başlattıklarını, davalının borcunu ödemediği gibi borçlarını ödememek için kötüniyetli olarak murisinin mirasını reddettiğini belirterek, mirasın reddinin iptalini talep etmiştir. Davalı taraf, muris hayattayken davalının hakkını verdiği için murisin ölümünden sonra davalının mirası reddettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Hüküm, yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/41588 E sayılı dosya ile satışa çıkartıldığı ve 09/01/2020 tarihinde satışlarının yapıldığı, ancak iş bu araçların murisin vefat tarihindeki değerlerinin tespitinin yapılmadığı, ayrıca dava dışı icra takip alacaklısı Yaşar Arabacı'nın murisin vefat tarihinde tereke alacaklısı olarak davada yer alması gerekmesine rağmen davaya dahil edilmediği, murisin vefat tarihinde aktif ve pasifinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde net olarak belirlenmediği ve ayrıca davacı Hasan Emiralp Hızal adına dava açan T1 tarafından düzenlenmiş mirasın hükmen reddi davası açma yetkisini de içerir özel yetkili vekaletnamenin dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, ilk dereceli mahkemece yukarıda belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ilk dereceli mahkeme kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Murisleri T12 kız kardeşi öldüğü tarihte mirasçısı bulunmadığı için mirasçı olarak murislerine taşınmaz kaldığını ve bu taşınmaz için kamulaştırma kararı alınarak ve murisleri T12 170.000,00TL kamulaştırma bedeli aldığını murislerinin ölümünden sonra öğrendiklerini, murisleri T12 kamulaştırma bedelini almış olduğu için Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından alacak davası açıldığını, ancak dava devam ederken murisin vefat ettiğini, davaya mirasçıları olarak kendileriyle devam edilmek istendiğini, ancak mirası reddetmiş olduklarını beyan etmeleri üzerine davaya devam edilemediğini, davaya devam edilebilmesi için bütün yasal mirasçılar adına mirasın reddinin iptali istemiyle dava açıldığını, davacı tarafın T12 ölmeden önce aldığı para ile mirasçıları olarak müvekkillerine kazanımda bulunduğunu iddia ettiğini, ancak ileri sürülen bu iddiaların hiçbir doğruluğunun olmadığını, murisin müvekkillerine hiçbir kazanımda bulunmadığını, bu durumun müvekkillerine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 18/05/2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahale eden ... A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Talep, mirasın gerçek reddinin tespitine ilişkindir. Talep edenler, murisleri ...'ın 27.02.2016 tarihinde vefat ettiğini, murislerinin mirasını kayıtsız ve şartsız reddettiklerini açıklayarak mirasın reddinin tespitini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü tereke alacaklısı olduğunu bildiren ... A.Ş. vekili temyiz etmiştir. Talep, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir....
ın borçları nedeniyle davacı tarafından bu kişi aleyhine yapılan icra takiplerinin sonuçsuz kalması nedeniyle mirasçı ...'in kök muris babasının sağlığında ondan almış olduğu yardımlar nedeniyle murisin terekesinin paylaşılması sırasında geri vermekle yükümlü tutulabilecek değerler olduğundan mirasçının kendi alacaklısına karşı sorumlu tutulması mümkün değildir. Davacının dava dilekçesindeki talebi mirasın reddinin iptali için gerekçe dahi olamaz. Hal böyle olunca, açıklanan nedenlerle sonucu itibariyle doğru olan mahalli mahkeme kararının ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....
O halde, T9 mirası başlangıçta T9 ve T1 tarafından reddedilmiş olsa dahi, bu ret nedeniyle mirasın tamamı yönünden mirasçı olan Gülümser Ruhşen mirası reddedilmediğinden muris T9in mirasının tamamının sonuçta T9 ve T1'e intikal edeceği kabul edilmelidir. Bununla birlikte T1 alacaklısı Volkan Arslan Beyarslan tarafından açılan Bilecik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/339 Esas, 2013/314 Karar sayılı kararı ile T1 mirası reddinin iptaline karar verildiği ve bu kararın 10.09.2013 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Bu durumda T1 tarafından yapılan mirasın reddinin iptal edilmiş olmasının somut olaya etkisi irdelenmelidir. TMK.'nun 617.maddesinde "Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflâs idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir....
Söz konusu tedbirler; ödemeden âciz bir mirasbırakanın mirasını reddeden mirasçılar, murisin ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde murisin alacaklılarına karşı sorumludurlar (TMK. m.618); malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddeder ve alacaklısına yeterli bir güvence vermezse, alacaklısı reddin iptali hakkında dava açabilir (TMK. m.617); saklı payı zedelenen borçlu mirasçının alacaklılarına, tenkis davası açma hakkının tanınması (TMK. m. 562/I); mirasçılıktan çıkarılan borçlunun alacaklıları, aynı koşullarla tenkis davası açabilirler (TMK. m. 562/II); mirasçının alacaklısı, sulh hakimine başvurarak mirasçı yerine paylaşmaya katılmak üzere bir kayyım atanmasını isteyebilir (TMK m.648); mirasbırakandan alacaklı olanlar, alacakları ödenmediği veya kendilerine güvence verilmediği takdirde resmi tasfiyeyi talep edebilirler (TMK. m.633); borçlu murisin terekesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 24/06/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddinin talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 27/06/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın gerçek reddinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı ..., kardeşi ... borcu olduğunu öğrendiğinden dolayı mirasın gerçek reddinin tespitini istemiştir. Mahkemece, mirasın gerçek reddi istenen ...'in nüfus kayıtlarının incelenmesinde halen sağ olduğunun anlaşıldığı ve sağ olan kişinin mirasının reddi usulünün bu şekilde olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....