Tetkik hakimi tarafından hazırlananrapor ile dosya içerisineki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde bulunmayan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, icra memurunun sorumluluğundan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili; .........
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalı tarafa zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü belirterek muris Ekrem'in ölümünden dolayı davacı eş Remziye için 50.000 TL, Semra ve Emre için 10.000'er TL, Onur ve Ebru için 5.000'er TL, muris Eda'nın ölümünden dolayı davacı anne Remziye için 29.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL- TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil;olmadığı takdirde, tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, ortak miras bırakanları ...’nin, ... parsel sayılı taşınmazdaki .../... payını eşit şekilde davalı oğulları ... ve ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescile;olmadığı takdirde, tazminata karar verilmesini istemiştir....
Asiye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/16 E. 2013/117 K. sayılı dosyası üzerinden davacı vekili; Muris Melek Karacan tarafından Türkiye İş Bankasından çekilmiş bulunan kredi neticesinde davalı tarafından imzalanan hayat sigortası gereğince kredi borcunun kalan kısmının davalı sigorta tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili;Hayat sigorta poliçesinin tarafı olmadıklarından husumet düşmeyeceği, müteveffanın bir takım hastalıklarını saklaması nedeniyle TTK. hükümleri doğrultusunda tazminat ödenmeyeceğini savunmuştur....
Yargılama sırasında ıslah talebi ile ... ada ... parsel sayılı taşınmaz için talebini tazminat davasına dönüştürmüştür. Davalı ..., dava konusu taşınmazların ortak muris ...ten geldiğini kabul ederek ancak murisin yaptığı paylaşım sonucu kendisine kaldığını, ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki hissesini dava tarihinden önce dava dışı ...lara sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda dava konusu edilen taşınmazların tarafların ortak miras bırakını ...’e ait olduğu muris sağ iken paylaşıma konu edilmediği gibi muris öldükten sora mirasçıları arasında taksim yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 10....
- K A R A R - Davacı vekili; keşidecisi muris... olarak görülen 85.000,00 Euro bedelli bir bononun davalı tarafından icra takibine konu edildiğini, ancak murisin bu bonoyu düzenlemesi için bir neden olmadığını, davalının muris elinden bir şekilde aldığı bonoda tahrifat yapmış veya bonoyu kendisinin doldurmuş olabileceğini belirterek... mirasçısı olan müvekkilinin söz konusu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; muris...'ün müvekkilinden 85.000,00 Euro borç para aldığını ve yıllarca borcunu ödemediğini savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, muris babasının 68 sayılı parseldeki 2 ve 4 nolu meskenlerini davalı oğlu ... mirastan mal kaçırmak amacıyla devrettiğini, davalının da bu meskenleri sonradan üçüncü kişilere sattığını, bu nedenle davalı aleyhine açtığı 2007/463 esas sayılı muris muvazaası nedeniyle tazminat davasında fazla hakları saklı kalmak suretiyle kısmen tazminata hükmedildiğini ileri sürerek, anılan davada hükmedilen tazminat miktarının taşınmaz değerleri üzerinden mahsubuyla, geriye kalan 885.000,00-TL nin ihtar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olduğunu belirtip yetki ve zamanaşımı itirazında bulunmuş; esas bakımından da davanın reddini savunmuştur....
Davacı, dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla, muris ...’nın eşi olan davacı ...’ya destekten yoksun kalma tazminatı olarak şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı ... AŞ.'...
hesabına yatırıldığını, davalı T3 50.000,00 TL manevi tazminat ve muris muvazaası sebebiyle 400.000,00 TL para talep edildiğini, muris tarafından bu davalı hesabına herhangi bir para gönderilmediğini, davalı Hürriyet yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, manevi tazminatın yasal koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. ....
Dolayısıyla kesinleşmeden haberdar olmayan murisin CMK'nın 142/1. maddesi gereğince koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasını 07/05/2013 tarihine kadar açabilecekti. Dava açma süresi dolmadan mirasçılar bu tazminat davasını 06.08.2012 tarihinde açmışlardır. Dolayısıyla dava süresinde açılmıştır. Mirasçıların dava açma hak ve yetkilerinin bulunup bulunmadığına gelince; a) Muris 1 yıl 2 ay 24 gün tutuklu kalıp beraat ettiğine göre bu tutukluluk nedeniyle maddi ve manevi zarara uğramıştır. Bu zararın oluşmadığı ileri sürülemez. Dolayısıyla oluşan bu zararı mirasçılar isteyebilirler. Mirasçıların bunu isteyemeyeceğine dair bir kanun hükmü yok, aksine Medeni Kanunun mirasın kazanılması bölümündeki 599. maddesi, mirasçıların miras bırakanın aynı haklarını ve alacaklarını doğrudan doğruya kazanacakları hükmünü içermektedir....