WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma yönünde olması hâlinde uygulanabilir. Başka bir ifade ile murisin iradesi önem taşır. Muris muvazaası iddiasına dayalı davaların, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığından ve yolsuz tescil niteliğinde olduğundan, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği sapma göstermeyen yargısal içtihatlar ve aynı yöndeki öğreti görüşü ile benimsenmiştir. Başka bir anlatımla, muvazaalı işlem hiçbir hüküm doğurmaz ve muvazaa nedeninin ortadan kalkması ya da bir zamanın geçmesi ile görünürdeki batıl işlem geçerli hâle gelmez. Muris muvazaasının herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabileceği kuralının istisnası mirasbırakanın kadastro tespitinden önce ölmesi hâlidir....

Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçılar, tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve tescil davası açabilirler (22.5.1987 tarih ve 4/5 sayılı İBK). Öte yandan, 1.4.1974 gün ve ½ sayılı İBK’nda sözü edilen muvazaa sebebine dayanan iptal davaları bir süreye tabi değildir. Muvazaa iddiaları zamanaşımına uğramaz. “...Muvazaa iddiasına dayalı davaların da zamanaşımına ve hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği yargısal uygulamayla benimsenmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 22.6.1983 gün ve 479/719 sayılı kararında da belirtildiği üzere muvazaa sebebinin ortadan kalkması veya bir zamanın geçmesi ile görünürdeki işlemin geçerli hale gelemeyeceği kuşkusuz bulunduğundan, muvazaa iddiası her zaman ileri sürülebilir. Bu nedenle muvazaa iddialarında zamanaşımı kabul edilmemiştir....

Halbuki dava muris muvazaası davası olduğuna göre, murisin iradesini tespite yarayan her türlü delil ve belgenin değerlendirilmesi muris muvazaasına ilişkin davaların dayanağı olan 1.4.1974 tarihli içtihadı birleştirme kararının da bir gereğidir. Davacılar söz konusu belge ile açıkça taşınmazın muris tarafından davalıya bedeli mukabili verildiğini bildiklerini. Davalı hakkında dava açmayacaklarını kabul ettiklerine göre somut olayda birleşen dava açısından muris muvazaasından bahsetmek mümkün olmayacaktır. Diğer yandan irade fesadı halleri dışında bahse konu belge ortada dururken davcılar tarafından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı dava açmak yine hakkın suistimali olacak, iyi niyetle bağdaştırmak mümkün olmayacaktır. Halbuki hukuk düzenleri kötü niyeti daima mahkum etmiştir. Hal böyle olunca birleşen davada davacıların davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabul yönünde verilen kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne katılmak mümkün olmamıştır....

    nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, dava dışı...'ın mirasbırakan ...'dan aldığı vekaletname ile muris adına kayıtlı ...ve ... parsel sayılı taşınmazları satış suretiyle arkadaşı olan davalı ...'a temlik ettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescile olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, taşınmazları bedeli karşılığında satın aldığını, satış bedelinin bir kısmını dava dışı vekil ...'in hesabına yatırdığını bir kısmını da elden ödediğini, mirasbırakan ...'ın başka mirasçıları tarafından aynı taşınmazlara yönelik aleyhine açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davanın reddedilerek kararın Yargıtay tarafından onandığını belirtip davanın reddini savunmuştur....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2013 NUMARASI : 2012/258-2013/416 Taraflar arasında görülen muris muvazaası, tazminat davası sonunda, yerel mahkemenin yetkisizliğine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .....'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı maddi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın miras payından kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin bulunduğu ve murisin ölmeden önceki son ikametkahında görülmesi gerektiği belirtilerek dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2022 NUMARASI : 2020/95 ESAS, 2022/126 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Samsun 4....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/250 Esas, 2020/313 Karar sayılı gerekçeli kararında özetle: 1- Davacının muris muvazasına ve ehliyetsizlik iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil taleplerine yönelik davasının reddine, 2- Davacının terditli talebi olan tenkis davasının taşınmaz devrinin ölünceye kadar bakma akdine dayalı olarak ivazlı gerçekleşmesi nedeniyle reddine, dair karar verildiği görülmektedir....

        Hâl böyle olunca, HMK'nin 31. maddesinde belirtilen “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmü uyarınca öncelikle birleşen davanın davacısı ve vekilinden davadaki talep sonucuna göre (ifraz ve tescil istendiğine göre) temliken tescil iddiasına mı, hileye mi, muris muvazaası iddiasına mı dayandıklarının açıklattırılması, davada dayanılan hukuki neden veya nedenlere göre önem sırasına göre taleplerin incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek, yazılı olduğu üzere muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece birleştirilen temliken tescil davasının kabulüne, asıl davanın reddine dair verilen karar...

          in vefat ettiği 09.01.1988 tarihinden itibaren yaklaşık 23 yıldır dava açılmadığı, her ne kadar muris muvazaası davasında zamanaşımı ve hak düşürücü süre sözkonusu değil ise de, bunca zaman geçtikten sonra dava açılmasının Türk Medeni Kanununun 2. maddesi hükmü ile bağdaşmadığı; muvazaa iddiasının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece, “..muris muvazaası iddiasına dayalı davaların kural olarak herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı kalmaksızın her zaman açılabileceği kararlılık gösteren yargısal içtihatlar ve aynı yöndeki öğreti görüşü ile benimsenmiş; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.05.2015 tarihli 2013/1-2302 E. 2015/1313 K. sayılı kararında da, aynı ilkeler nedeniyle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların ./.. açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı vurgulanmıştır....

            -m² büyüklüğündeki 658 parsel sayılı taşınmazın satışının muris T6 tarafından davalı adına yapılan satış işleminin muvazaa nedeniyle iptaline ve muris adına/mirasçılar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, Muris Muvazaası Hukuksal Nedenine Dayalı Tapu İptali ve Tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, temliklerin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçek-ten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....

            UYAP Entegrasyonu