Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 9.5.2008 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.7.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu ... mahallesi 194 ada 217 parselde muris annesi ... kızı ...’nun tapuda yazılı olmayan baba adının ilavesi suretiyle tapu kaydının düzeltilmesini ve dava konusu 211 ada 8 parsel ve 229 ada 7 parsel numaralı taşınmazlarda ise “... oğlu ...” kaydının terkinini istemiştir. Mahkemece 194 ada 217 parsel hakkındaki davanın kabulüne, 211 ada 8 parsel ve 229 ada 7 parsel numaralı taşınmazlar hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir....

    Hemen belirtilmelidir ki, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre; davada, tapu iptal ve tescil isteği yönünden muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, mirasbırakan ... terekesine iade isteği ile eldeki davanın açıldığı, terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu açıktır. Bilindiği üzere, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 701.-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır....

      Diğer taraftan; davacılar muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açtıkları dava da tapu iptal ve tüm mirasçılar adına tescil isteğinde bulunmuşlardır. Ne var ki; murisin 21.12.2002 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacılar ile dava dışı mirasçılarınında bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Hemen belirtilmelidir ki;elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. Türk Medeni Kanununun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın ) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır....

        Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, muris annesi ... ... (...) un dava konusu taşınmazların tapu kaydında Hacı ... yazılı baba adının "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu tür davalarda, mülkiyet nakline yol açmamak için tapuda malik gözüken kişi ile ismi düzeltilecek kişinin aynı şahıs olduğu şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Bu durumda, kayıt maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip, ... ilçesi, ... mahallesi, cilt no: 101, hane no 6, BSN:8 de nüfusa kayıtlı Hacı ... kızı 1901 doğumlu ... ... bulunduğundan, bu kişinin kardeşlerini gösterir aile kaydının, davacının murisi ... ...'un torunu olduğunu gösterir nüfus kayıtlarının, ayrıca muris ... ...'un evlenerek geldiği ... ilçesi, ......

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Asıl ve birleşen dosya davalısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kayseri 2.Asliye Hukuk Mahkemesince müvekkili Canan Tellioğlu aleyhinde ikame olunan muris muvazaası hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davasında davanın ve birleşen davanın taraflar arasında muris muvazaası bulunmaması, müvekkilinin annesiyle muris Mustafa Tanyeri'nin evlenme öncesi evlenebilmeyi temin maksadıyla kendisine verilmesini istediğini ve tapunun kızına verilmesi halinde kendisine verilmiş kabul edeceğini beyan etmesi gerçeği karşısında davanın kabulüne ilişkin verilen kararın hiçbir yönüyle tutarlı bulmadıklarını, mülkiyeti başlangıçta müvekkilinin annesinin ikinci eşi Mustafa Tanyeri'ne ait iken annesinin istemi ve Mustafa Tanyeri'nin de müvekkilinin annesi ile evlenebilmek için müvekkili Canan Tellioğlu'na tapuda devrettiği Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, Mimarsinan Mah. 833 ada 12 parselde yer alan A-9/-17 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın muris muvazaası sebebiyle...

          Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, muris muvazaası nedeniyle miras payı oranında tapu iptali tescil talebine ilişkindir. 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’ nda sözü edilen muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı malın temliki hususunda anlaşmakta, ancak görünüşteki sözleşmenin niteliğinin değiştirilmektedir. Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir. Muris muvazaasında mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan muvazaa anlaşması mevcut olup, amaç mirasçıları aldatmaktır. Bu muvazaa türünün bünyesinde iki farklı sözleşmenin yer alması nedeniyle nisbi muvazaa niteliğindedir. Çeşitli şekillerde ortaya çıkar; gerçekte bağış olan işlemi satım sözleşmesi gibi, gerçekte bağışlamasına karşın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi....

          Borçlar Kanunun 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan geçersiz olduğunu ve saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceğini, muris Reşit'in belirtilen tarihte bu taşınmazları satması için hiçbir ekonomik mecburiyetinin bulunmadığını, yerel mahkemece minnet duygusuyla bu satış görünüşlü işleminin yapıldığı kabulüne varıldığını, dosya kapsamı itibariyle ispatlanın muris muvazaası nedeniyle davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu değer ve bilirkişi raporu ile belirlenen değer dikkate alındığında taleplerinin tümünün red olması karşısında miktar itibariyle verilen bu red kararınına karşı istinaf yolu açık olmasına karşın, kararın kesin olarak verildiğini beyan ve iddia ederek istinaf talebinde bulunmuştur....

          Bilindiği üzere el birliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortalık bağı bulunan kişilerin bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. 4721 Sayılı TMK'nın (TMK) 701 ila 703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. TMK'nın 702/2. maddesi de açık hüküm getirmiştir....

          Temyiz Nedenleri Davacılar vekili, somut olayda muris muvazaasının şartlarının oluştuğunu, satış bedelinin düşük gösterildiğini, murisin taşınmazı aslında bağışladığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 6.2.2....

            Ne varki; ehliyetsizlik hukuki nedeni yanında muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak da iptal tescil isteğinde bulunulmuştur. Ancak mahkemece muris muvazaası hukuki nedeni üzerinde durulup sonuca gidilmiş değildir. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

              UYAP Entegrasyonu