Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada, ehliyetsizlik iddiası yanında muris muvazaası hukuksal nedenine de dayanılmış olup, ne var ki mahkemece muris muvazaası yönünden herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmamış, yalnızca ehliyetsizlik iddiası yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmiştir. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

    Şahıstan aldığını, tapu kaydının bu hususta yazılı belge niteliğinde olduğunu, davacının bunun aksini tanıkla ispat isteğine muvafakatleri bulunmadığını, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin hiçbir zaman Erol Yalçın adına geçmediği için huzurdaki bu davada muris muvazaası dahil muvazaalı bir işlemin varlığından da kanun gereği bahsedilemeyeceğini, çünkü taşınmazın dava dışı 3....

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Borçlar Yasası'nın 18. maddesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, tescil isteğine ilişkindir. Davalı Yüksel, on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, iyiniyetli olduğunu, diğer davalılar da dedeleri Mehmet'in, sattığı taşınmazla ilgili olarak açtığı davanın retle sonuçlandığını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacıların 3. kişi konumundaki davalı Yüksel'e karşı muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davası açamayacakları, davalı Yükselin iyiniyetli olduğu, diğer davalılara da husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Fatsa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/691 esas, 2021/828 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (muris muvazaası nedeniyle) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (muris muvazaası nedeniyle) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın REDDİNE," karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357....

      Uyuşmazlık ve hüküm *87 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının muris muvazaası sebebiyle iptali ve tescili, 88 ve 202 parsel numaralı taşınmazlar yönünden ise tenkise ilişkin olup, 87 parsel sayılı taşınmazın maliki davalı tarafından muvazaa sebebiyle verilen hüküm yönünden de temyiz edildiğine göre, öncelikle muris muvazası sebebiyle tapu iptal ve tescil inceleneceğinden, inceleme görevi Yargıtay *1. Hukuk Dairesine aittir. Ne varki bu dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay (Hukuk) Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir S O N U Ç : Dosyanın yukarıda gösterilen sebeple Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.12.2008 (Pzt.)...

        Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, muris muvazaası nedeniyle miras payı oranında tapu iptali ve tescil talebine yönelik olarak açılmış, yargılama esnasında bedele dönüştürülmüştür. 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’nda sözü edilen muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı malın temliki hususunda anlaşmakta, ancak görünüşteki sözleşmenin niteliğinin değiştirilmektedir. Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir. Muris muvazaasında mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan muvazaa anlaşması mevcut olup, amaç mirasçıları aldatmaktır. Bu muvazaa türünün bünyesinde iki farklı sözleşmenin yer alması nedeniyle nisbi muvazaa niteliğindedir. Çeşitli şekillerde ortaya çıkar; gerçekte bağış olan işlemi satım sözleşmesi gibi, gerçekte bağışlamasına karşın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi....

        Bu bilgiler ışığında somut olayın incelemesi neticesinde; az yukarıda yer verilen Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin emsal kararında da belirtildiği üzere, her ne kadar muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davaları herhangi bir süreye tabi tutulmaksızın açılabilmekteyse de, bu kuralın tek istisnası murisin kadastro tespitinden önce ölmüş olması halidir. Bu sebeple eldeki davada muris kadastro tespitinden önceki bir tarih olan 12/06/1987 tarihinde vefat etmiş olduğuna göre, eldeki davada 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinin uygulanma alanı yer bulacak olup eldeki dava 26/02/2019 tarihinde açıldığına göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple ilk derece mahkemesi tarafından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı açılmış olan tapu iptal tescil talebi yönünden ret kararı verilmiş olması usul ve yasaya uygundur....

        Muris muvazaasında, miras bırakan ile sözleşmenin karşı tarafı, aralarında yaptıkları bağış sözleşmesini genellikle satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile gizlemektedirler. Başka bir anlatımla, miras bırakan ile karşı taraf malın gerçekten temliki hususunda anlaşmışlardır. Görünüşteki ve gizlenen sözleşmelerin her ikisinde de samimi olarak temlik istenmektedir. Ne var ki, görünüşteki satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesinin vasfı (niteliği) muvazaalı sözleşme ile değiştirilmekte, ayrıca gizli bir bağış sözleşmesi düzenlenmektedir. Görünüşteki sözleşmenin vasfı (niteliği) tamamen değiştirildiğinden, muris muvazaası aynı zamanda "tam muvazaa" özelliği de taşımaktadır. Muris muvazaasında gizli sözleşme daima bağış sözleşmesi şeklinde yapılmaktadır. O hâlde muris muvazaasında öteki mirasçılardan gizlenen, malın temliki değil, temlik sözleşmesinin niteliğidir. Gizli sözleşme bulunmadığı takdirde muris muvazaasından söz etme olanağı yoktur....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/07/2020 NUMARASI : 2018/141 ESAS, 2020/77 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleştirilen dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu