-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili ile araç kaydının iptali ile tescili, olmazda tenkisi istemine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptali ve tescili yönünden davanın kabulüne, traktör kaydının iptali ve tescili istemine ilişkin talebin reddine, traktörün tenkis istemi yönünden ise dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvursunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, aynı maddenin 1/a bendinde de miktar ve değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK'nin 362/1-a bendinde belirtilen 40.000,00 TL'lik kesinlik sınırı 78.630,00 TL olarak uygulanmaya başlamıştır....
Bilindiği üzere el birliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortalık bağı bulunan kişilerin bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. 4721 Sayılı TMK'nın (TMK) 701 ila 703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. TMK'nın 702/2. maddesi de açık hüküm getirmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2021 NUMARASI : 2021/589 E DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; muris muvazaası nedeniyle Akay Düğme SAn. ve Tic. A.Ş hisselerinin tarafların murisi Sayim Akay tarafından davalıya devri işleminin iptaline, devre konu 1.395.000 adet payın davalı adına olan kaydının iptali ile terekeye iadesine, şirket pay defterine ve ticaret sicilinde kayıt ve tesciline, mahkeme aksi kanaatte ise saklı payı aşan kısmın tenkisine, dava aşamasında mal kaçırmak amacıyla davaya konu payların üçüncü kişilere devrini önlemek için, öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise öngörülecek teminat karşılığında, iptalini talep ettikleri 1.395.000 adet payın 3....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, miras bırakanın çekişme konusu 3236 ada 8 (imar ve tevhitle 9039 ada 11) parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümü kızı davalıya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı belirlenmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen ve yargılama sırasında harcı ikmal edilen değere göre çekişmeye konu davacıların miras payı gözetilerek tespit edilecek miktar üzerinden avukatlık ücretinin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile taşınmazın tüm değeri üzerinden yüksek vekalet ücreti tayin ve takdiri doğru değil ise de, anılan bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hüküm fıkrasının 3. bendinde "reddedilen miktar üzerinden 12.470.00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma isteği feragat nedeniyle reddedilerek, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası ve korkutma hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MURİS MUVAZAASI Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan annesi ...'un 428 parsel sayılı taşınmazını davalılar ... ve ... ölünceye kadar bakma akti ile devrettiğini, işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali edilerek miras payı oranında tesciline karar verilmesini istemiştir....
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, muris muvazaası nedeniyle miras payı oranında tapu iptali tescil talebine ilişkindir. 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’ nda sözü edilen muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı malın temliki hususunda anlaşmakta, ancak görünüşteki sözleşmenin niteliğinin değiştirilmektedir. Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir. Muris muvazaasında mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan muvazaa anlaşması mevcut olup, amaç mirasçıları aldatmaktır. Bu muvazaa türünün bünyesinde iki farklı sözleşmenin yer alması nedeniyle nisbi muvazaa niteliğindedir. Çeşitli şekillerde ortaya çıkar; gerçekte bağış olan işlemi satım sözleşmesi gibi, gerçekte bağışlamasına karşın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi....
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, muris annesi ... ... (...) un dava konusu taşınmazların tapu kaydında Hacı ... yazılı baba adının "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu tür davalarda, mülkiyet nakline yol açmamak için tapuda malik gözüken kişi ile ismi düzeltilecek kişinin aynı şahıs olduğu şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Bu durumda, kayıt maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip, ... ilçesi, ... mahallesi, cilt no: 101, hane no 6, BSN:8 de nüfusa kayıtlı Hacı ... kızı 1901 doğumlu ... ... bulunduğundan, bu kişinin kardeşlerini gösterir aile kaydının, davacının murisi ... ...'un torunu olduğunu gösterir nüfus kayıtlarının, ayrıca muris ... ...'un evlenerek geldiği ... ilçesi, ......
Ne varki; ehliyetsizlik hukuki nedeni yanında muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak da iptal tescil isteğinde bulunulmuştur. Ancak mahkemece muris muvazaası hukuki nedeni üzerinde durulup sonuca gidilmiş değildir. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....
Borçlar Kanunun 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan geçersiz olduğunu ve saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceğini, muris Reşit'in belirtilen tarihte bu taşınmazları satması için hiçbir ekonomik mecburiyetinin bulunmadığını, yerel mahkemece minnet duygusuyla bu satış görünüşlü işleminin yapıldığı kabulüne varıldığını, dosya kapsamı itibariyle ispatlanın muris muvazaası nedeniyle davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu değer ve bilirkişi raporu ile belirlenen değer dikkate alındığında taleplerinin tümünün red olması karşısında miktar itibariyle verilen bu red kararınına karşı istinaf yolu açık olmasına karşın, kararın kesin olarak verildiğini beyan ve iddia ederek istinaf talebinde bulunmuştur....