DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleştirilen dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı Bediha ve Mustafa yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında, ehliyetsizlik , vekalet görevinin kötüye kullanılması,hata-hile,gabin vs....
Somut olayda elbirliği halinde mülkiyet söz konusu olup, miras bırakanın davacıdan başka dava dışı mirasçılarının da bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, muris Emine Kaytan'ın veraset ilamının dosya içerisine temin edilerek, davada yer almayan ortakların (mirasçıların) olurlarının alınması yada miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu göz ardı edilerek esas hakkında hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2- Bilindiği üzere, uygulamada ve öğreti de "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür....
Şanlı Köyü 994 ada 2 parsel ve 1012 ada 17 parsel bulunduğu ve yine aynı yer dava konusu 592 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu sırasında 23.10.1987 tarihinde davalı T10 hibe suretiyle devrettiği, kadastro tutanağını imzası suretiyle tasdik ettiği, tesis kadastrosu ile davalı adına tescil edildiği, yenileme kadastrosu ile dava konusu taşınmazın 994 ada l nolu parsel numarasını aldığı, davacı taraflarca bu işlemin muvazaalı olduğunu ve kız çocuklarından mal kaçırmak kastı ile yapıldığı muvazaalı olduğu iddiası ile davalı adına mevcut tapu kaydının davacının veraset ilamındaki payları oranında olmak üzere öncelikle muris muvazaası nedeniyle iptaliyle veraset ilamındaki payları oranında olmak üzere tapuda adlarına tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde yapılan devir işleminin tenkisine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2019/264 ESAS 2021/118 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin babası muris İsmail Erdoğan'ın 08/10/2019 tarihinde vefat ettiğini, murisin adına Kayseri İli Kocasinan İlçesi Yeni Mahalle Mahallesi 1871 ada 7 parsel 4 nolu bağımsız bölüm nolu taşınmazın muris adına kayıtlı iken muvazaalı bir şekilde 2 kez satış yapılarak davalının adına geçirildiğini, muristen 2003 yılında davalının kayınbiraderi T6 satışı yapılan dairenin, tekrardan 2004 yılında davalı...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 17.09.2019 tarihli ve 2018/130 E, 2019/486 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafça dava konusu 575 ada 234 parsel sayılı taşınmazın muris tarafından arsa olarak alınıp üzerine ev yapıldığı ve davalı adına mirastan mal kaçırma amaçlı olarak muvazaalı tescil edildiği iddia edilmiş ise de taşınmazın, ilk tesisinin tapuda davalı adına yapıldığı ve sonradan oluşturulan bağımsız bölümlerin de aynı şekilde davalı adına tescil edildiği dikkate alındığında davacının iddiasına ve tanıklarının beyanlarına itibar edilse yani taşınmazın arsa olarak alımı ve üzerine bina yapımının muris tarafından yapıldığı kabul edilse dahi, muris muvazaası şartlarının oluşmayacağı, tüm tanık beyanları ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde davalının muris babasının maddi desteğinden de yararlanmak suretiyle dava konusu yeri edindiği, taşınmazın tapuda satış gösterilip gerçekte bağışlanması durumunun bulunmadığı, muris muvazaası...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/410 ESAS 2020/17 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Karşıyaka 2....
'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babasının fiil ehliyetini haiz olmadığını, bu durumdan faydalanan davalı kardeşinin mal kaçırma amacıyla babalarına ait 2 parsel sayılı taşınmazdaki 18 numaralı bağımsız bölümün adına tescilini sağladığını, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ileri sürerek payı oranında tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiş, aşamada 08.09.2016 havale tarihli dilekçe ile tenkis talebinden feragat edildiği bildirilmiştir....
Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçılar, tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve tescil davası açabilirler (22.5.1987 tarih ve 4/5 sayılı İBK). . Ayrıca muris taşınmazı yararına mal kaçırmak istediği mirasçına doğrudan temlik etmeyip aracı emanetçi kullanmak suretiyle de devretmek isteyebilir.Bu durumda da dava açılarak muvazaa her türlü delille ispat edilebilir.Ayrıca muris muvazaası iddiasına dayalı davalar terekeye karşı yapılan haksız fiil nedeniyle yolsuz tescil niteliğinde olduğundan zamanaşımı ve hak düşürücü süreye tabi değildir. Zira bu muvazaalı işlemin hükümsüz olmasının doğal sonucudur. Muris muvazaasına ilişkin belirlenen yukarıdaki ilkelere göre miras bırakanın kayden hiç malik olmadığı taşınmaz bakımından muris muvazaası hükümleri uygulanamaz.(Y.1.HD 2014/7816- 17199 sayılı kararı)....
Uygulamada ve öğretide “muris muvazaası” olarak isimlendirilen muvazaa türünün Türk Hukukunda büyük yeri ve önemi vardır. Muvazaa davalarının büyük bölümü muris muvazaasına ilişkin bulunmaktadır. Muris muvazaası da taraf muvazaası gibi pozitif hukukumuzda ayrıntılı biçimde düzenlenmemiş, sadece Borçlar Kanunu'nun 18. Maddesinde nispi (nevsuf-vasıflı) muvazaa olarak soyut bir şekilde hükme bağlanmıştır. Ancak bu yönde pek çok davaların bulunması, toplumun gereksinmeleri ve zorlanmaları ile, muris muvazaası gerek öğretide ve gerekse uygulamada geniş boyutları ile ele alınmış, bu yönde görüş ve kurallar geliştirilmiştir. Muris muvazaasında, miras bırakan ile sözleşmenin karşı tarafı, aralarında yaptıkları bağış sözleşmesini genellikle satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile gizlemektedirler. Başka bir anlatımla, miras bırakan ile karşı taraf malın gerçekten temliki hususunda anlaşmışlardır. Görünüşteki ve gizlenen sözleşmelerin her ikisinde de samimi olarak temlik istenmektedir....