deki hisselerini diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalıya devir ettiğini, murisin şirketin hakim ortağıyken şirket sermayesinin artırılmasından sonra 2012 ila 2014 yılları arasında 1.395.000 adet payı davalıya devir ettiğini, yapılan işlemin muvazaalı olması nedeniyle davalı adına olan kaydının iptali ile payların terekeye iadesi gerektiğini, murisin devir etiği payların senede bağlanmaması nedeniyle hisse devrinin yazılı şekil şartının yerine getirilmesiyle gerçekleştirilebileceğini, ortada bedeli ödenmiş gerçek bir pay devrinin bulunmadığını, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapılmış bağış işlemi bulunduğunu ileri sürerek, muris muvazaası nedeniyle davalıya yapılan pay devri işleminin iptali ile terekeye iadesine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde saklı payı aşan kısmın tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince, Eldeki davada, mirasbırakanlar tarafından satış suretiyle devredilen taşınmazlara yönelik muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve mirasbırakanlar adına tescil istendiği ve terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu açıktır. Bilindiği üzere; elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 701 ila 703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır....
Mahkemece, muris muvazaası iddiasının kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; ‘‘...6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ve 33. maddelerine göre; olayları bildirmek ve ileri sürmek taraflara, bu kapsamda nitelemeyi yapmak ve belirlenecek hukuki tavsifle ilgili olarak tatbik edilecek kanun hükümlerini tesbit ve tayin ederek uygulamak hakime aittir. Somut olayda, dava dilekçesinde davacıların ileri sürdüğü iddialar bakımından eldeki davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, mahkemece muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak nitelendirilmiş olmasının hatalı olduğu görülmektedir... mahkemece dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olarak nitelendirilmiş olup, belirtilen hukuki nedene ilişkin araştırma ve inceleme yapılmamıştır...’’ gerekçesi ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir....
ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil; birleştirilen dava ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Asıl davada davacılar ... ve ..., mirasbırakan babaları ...’in 334 parsel sayılı taşınmazda yer alan 4 nolu bağımsız bölümünün intifa hakkını uhdesinde bırakarak gelini olan davalıya satış suretiyle devrettiğini, murisin mal satmaya ihtiyacı olmadığın gibi davalının alım gücünün bulunmadığını, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir....
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.01.2014 gün ve 2012/56 esas 2014/6 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 10.09.2015 gün ve 9541-10644 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup, davanın tapu iptal-tescil talebi yönünden kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen 06.02.2014 tarih, 2012/56 Esas ve 2014/6 sayılı karar, davalılar tarafından temyiz edilmekle, Daire'nin 10.09.2015 tarih, 2014/ 9541 Esas ve 2015/ 10644 Karar sayılı ilamı ile; davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olduğu, çekişme konusu taşınmazların senetsizden davalılar adına kadastro ile tespit...
Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 31.01.2011 gün ve 2010/577-2011/32 sayılı hükmün Onanmasına ilişkin olan 04.05.2011 gün ve 6190-5265 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, davaya konu edilen taşınmaz 1174 ada 10 parseldeki 10 nolu bağımsız bölüm olduğu halde, mahkemece, ana taşınmaz olan 1174 ada 10 parsel hakkında iptal ve tescil kararı verilmiş olması doğru değildir. Ancak, bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün ikinci paragrafının çıkartılarak, yerine, “ ... ili, Konak ilçesi, 1....
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, muris muvazaası nedeniyle tapu kaydının iptali ile veraset belgesindeki payları oranında davacılar ve diğer mirasçıları oranında tesciline, bunun mümkün olmaması halinde tenkisine; birleşen dosyada ayrıca taşınmazın değeri üzerinden payın ödenmesine ilişkindir....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacılar tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkin olarak açılan davanın ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/213 Esas sayılı dosyası üzerinden görülmeye başlandığı, sonrasında mahkemece tazminat isteğine ilişkin eldeki davanın 2014/213 E. sayılı dosyadan tefrik edildiği, tapu iptali ve tescil talebi yönünden görülmeye devam edilen 2014/213 E. sayılı davada ise, davacı ... yönünden vekilin vekalet ehliyetine sahip olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine, davacılar ... ...yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer davacılar ... ve ... yönünden ise, iştirak halinde mülkiyetteki tüm işlemlerde ortakların birlikte hareket etmeleri gerektiği, bir kısım davacıların davadan feragat ettiği ve davacı ....'...
DELİLLER : Araç kaydı, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, muris muvazaası hukuki nedene dayalı trafik kaydının iptali ile miras payları oranında tescile ilişkindir. İlk Derece Mahkemesinin 08.09.2021 günlü kararı Dairemizin 2022/198 E., 2022/276 K. Sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verilmiş, ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir....
Esasen, yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 günlü 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Başka bir ifade ile murisin iradesi önem taşır. Mahkememizce toplanan deliller ve yapılan yargılama neticesinde somut olayda; tarafların murisi Gülsevim Ercil'in, adına kayıtlı Samsun ili, Atakum ilçesi Atakum mahallesi 9771 ada 6 parsel üzerinde bulunan Zemin Kat 3 nolu bağımsız bölümü 26/11/2009 tarihinde torunu Cansu Yalçınkaya'ya devrettiği, davalı tarafından da dava dışı kişiye devredildiği gerekçesiyle davalı aleyhine muris muvazaası nedeniyle eldeki tazminat davası açılmıştır. Davacı, murisin çocuğu, davalı ise torunudur....