Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyamız kapsamında uyuşmazlığın temel noktası davalının ödemede temerrüde düşüp düşmediği ve bu kapsamda davacının munzam zararı doğup doğmadığına ilişkindir. Davacı tarafından faizi aşan munzam zararının tazmini talep edilmiş ise de yerleşik Yargıtay içtihatları da nazara alındığında TBK’nın 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan aşkın (munzam) zararın, genel ekonomik olumsuzlukların (ülkede cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlanması gerekir. Burada kanıtlanacak olgular; ekonomik şartlar sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar gibi genel ve soyut hususlardan ziyade geç ödeme nedeniyle davacının kendisinin, şahsen ve somut olarak uğradığı zarardır....

    , ilk dava ile hüküm altına alınmayan bakiye 74,22 TL maddi zarar ile fazlaya ilişkin hakları saklı olarak şimdilik 300.000,00 TL munzam zararın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....

      Davacı yan, ... bu davasında ise, davacının akaryakıt alım satım işiyle iştigal ettiğini, tahsil edilecek bedelle akaryakıt alacağını bildirmiş, alacağın geç ödenmesi sonucu da faizle karşılanmayan alacağı bir başka deyişle munzam zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında, mahkemece alınan ....03.2012 tarihli raporun birinci seçeneği kabul edilmeyerek, ikinci rapor alınmış ise de, bu kez raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve 04.....2012 tarihli raporu karşı davacı vekilinin itirazları da karşılanmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılardan ......

        munzam zarar tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

        DAVA HAKKIKİRACININ KİRALANANA ZARAR VERMESİZARARIN TAZMİNİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 256 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 41 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde 224.000.000 lira hor kullanma bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın davacının taraf ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğunu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. A) UYUŞMAZLIK KONUSU OLAY VE YEREL MAHKEMENİN VARDIĞI SONUÇ: KİRALANANIN HOR (kötü) KULLANILMASINDAN DOĞAN ZARARIN TAZMİNİ DAVASINI KİRA SÖZLEŞMESİNİ YAPMAYAN MALIK AÇAMAZ. Dava, kiralayan konumunda olmayan taşınmaz malikinin, dayalı kiracının kötü kullanımı nedeniyle kiralananda meydana gelen zararın tahsili istemine ilişkin bulunmaktadır....

          Davacı vekili, 06/09/2021 tarihli trafik kazasında davalının sigortaladığı--------- plakalı nolu aracın sebebiyet verdiği zararı ödemekle zorunlu olan davalının tazminatı sürüncemede bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiği, tahsil edilmesi gereken tazminat alacağının yasal süresinde tahsil edilemediği, alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve faizini aşan zararın ortaya çıkmış olması nedeni ile müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararın tazmini için eldeki davayı açmıştır. Munzam zarar TBK 112. Maddede düzenlenmiş olup "Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür....

            Davacı vekili, 24.02.2021 tarihli trafik kazasında davalının sigortaladığı ---plaka nolu aracın sebebiyet verdiği zararı ödemekle yükümlü olan davalının, tazminatı sürüncemede bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiği, tahsil edilmesi gereken tazminat alacağının yasal süresinde tahsil edilemediği, alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve faizini aşan zararın ortaya çıkmış olması nedeni ile müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararın tazmini için eldeki davayı açmıştır. Munzam zarar TBK 112. Maddede düzenlenmiş olup "Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür....

              gücündeki meydana gelen azalmanın aşkın (munzam) zararı oluşturduğu yönündedir....

                Birleşen davada davacı vekili, davacı şirketçe davalı hakkında icra takibi yapıldığını, borçlunun itirazı üzerine yapılan yargılamalar neticesinde alacağını gecikmeli bir şekilde 29/07/2004 tarihinde tahsil edebildiğini,davacının davalıdan olan 418.111.732 TL alacağını zamanında alamadığı, gecikmeli bir şekilde tahsil ettiğinin sabit olduğunu, BK'nun 105. maddesine göre müvekkilinin zararının temerrüt faizinden fazla olduğunu, bu zararı borçludan talep etme hakkı bulunduğunu, munzam zararın gerçekleştiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla 10.000,00 T'lik munzam zarar tazminatının avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Davalı vekili, şirketleri tarafından Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının ilgili maddesi esas alınarak, davacı tarafa ait çekici ile römorkun 1.800 kg fazla yük taşıması ve istiap haddinin aşılması sebebi ile doğan bir kaza olması sebebi ile ödeme yapmadığını, dolayısı ile şirketlerinden munzam zarar tazmini talebinde bulunulamayacağını, davaya konu olan taleplerin munzam zarar kavramı kapsamı içine girmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda davacı tarafından araçtaki hasar bedelinin tazminine yönelik olarak daha önce dava açılarak ..........

                    UYAP Entegrasyonu