Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 684/1. maddesi hükmüne göre, bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. 718.maddeye göre de, arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Diğer yandan, aynı Kanun'un “Beyanlar” başlıklı 1012/2, 3. maddesine göre ise, taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar Tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır. Tapu Sicili Tüzüğü'nün 60. maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır....

    davası açma mecburiyeti doğduğunu, bu nedenle Arhavi Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış olan 2019/345 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasında mahkeme taraflarına muhdesatın aidiyetinin tespiti davasını açmak için süre verdiğini, tüm bu sebeplerden dolayı Artvin İli Arhavi İlçesi 173 ada 17 parsel nolu arsada bulunan binanın aidiyetinin müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

    Bilindiği üzere ve kural olarak; muhdesatın aidiyetinin tespiti davaları hukuki yarar bulunması koşuluyla açılabileceği doktrinde ve Yargıtay uygulamasında kabul edilmektedir. Taraflar arasında görülen bir ortaklığın giderilmesi davasının varlığı yada taşınmazın veya üzerinde bulunan muhdesatın kamulaştırma işlemine tabi tutulması halinde de taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatlar hakkında mülkiyetin aidiyetinin tespiti davası açılmasında hukuki yarar bulunduğu benimsenmektedir. Hukuki yarar dava koşulu olup hukuki yarar bulunmaması halinde, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiği kuşkusuzdur....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti K A R A R Taraflar arasındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davası sonucu verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 45.maddesi ile 6100 sayılı HMK'ye eklenen geçici 4/1. maddesi uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: 6100 sayılı HMK’nin 3. maddesi gereğince hukuki nitelendirme hakime ait olup, davanın açıldığı tarihte, davaya konu taşınmazın tapu kaydının bulunmadığı, yargılama sırasında 30.01.2015 tarihinde Hazine adına hükmen tescil edilmek suretiyle tapu kaydının oluştuğuna göre, bu hususun kabul edilebilir bir yanılgı olduğu değerlendirilip 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi gereğince Hazinenin davada taraf olması gerektiği, bu nedenle; Dairemizce verilen 24.11.2020 tarihli ve 2018/15288 Esas, 2020/7510 Karar sayılı bozma kararı...

        Köyü eski 391, 392 ve 393 nolu kadastro parsellerine ilişkin ......

          Mahkemece taşınmaza ait kadastro tutanakları getirtilerek kadastro tespit tarihi belirlenmeli ve muhtesatların meydana getirildiği tarihe göre tespit edilen tarihinin kadastrodan önce mi sonra mı olduğu araştırılmalı, dava konusu muhdesat kadastro tespiti öncesi dönemde inşaa edilmiş ise Kadastro Kanunu'nun m.12/3'deki hak düşürücü gözetilmelidir. Kabule göre de; Kadastro Kanunu'nun m. 19/2 gereği kadastro öncesi meydana getirilen yapıların beyanlar hanesine şerh düşülmesi mümkün olup, kadastro sonrasında meydana getirilen muhtesatların beyanlar hanesine işlenmesi mümkün değildir ve bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece yapıların kadastro tespiti öncesi yapıldığı saptanmadan dava konusu birinci katın davacı tarafça meydana getirilmesine ilişkin hükmün beyanlar hanesine işlenmesi hatalıdır. Yine dava konusu olmayan bodrum kat ve son ilave kat ile ilgili olarak mevcut şerhin kaldırılarak bu kısımların şerhi dışında ve açıkta bırakılması hatalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti Davacı-birleşen dosya davalısı ... ve davalı-birleşen dosya davacıları ..., ... ile davalı ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 26.03.2013 gün ve 48/146 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı-birleşen dosya davacıları ... ile ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1-Davalı ...'nin ......

            Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir....

            -KARAR- Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil, birleşen dava ise muhdesatın aidiyetinin tespiti, tapu siciline şerh verilmesi olmadığı takdirde bedelin tahsili isteklerine ilişkin olup mahkemece; elatmanın önlenmesine, ecrimisilin kısmen kabulüne, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin isteğin reddine, ağaç bedellerinin davacından alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir. Gerçektende; mahkemece yapılan araştırma, inceleme, uygulama ve değerlendirme neticesinde; ağaç bedellerinin asıl davacıdan alınarak davalı- birleşen davanın davacılarına verilmesine ilişkin bölüm haricinde kalan hükme yönelik davalının tüm, davacının öteki temyiz itirazları yerinde değildir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılardan T6 vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 16/03/2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; "davacılar tarafından müvekkilim ve diğer davalı aleyhine, muhdesatın aidiyetinin tespiti ile bu hususun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülmesi talepli açılan işbu davada, yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece; muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulü ile Zonguldak İli, Ereğli İlçesi, Kavaklık Mahallesinde kain 2523 ada - 3 parsel (eski 1088 ada - 1 parsel) sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2. normal kat ve çatı katından (bina değeri 141.546,30 TL) ibaret muhdesatın davacılar murisi Fikret YAVUZ tarafından meydana getirildiğinin tespitine, muhdesatın aidiyetinin tapu kütüğüne şerh edilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu