WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki 3402 sayılı Kadastro Kanunun 19/1. maddesi gereğince taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın kadastro tutanağının ve taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilebilmesi için muhdesatın kadastro tespit gününden önce meydana getirilmiş olması zorunludur. Somut olayda taşınmazın sicilinin kadastral faaliyetler sonucu oluşturulmadığı, ihdas edilmiş olduğu gözetildiğinde muhdesatın beyanlar hanesinde gösterilmesine olanak yoktur. Hal böyle olunca davanın kısmen kabul edilerek muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespiti ile yetinilmesi, şerhe ilişkin istemin ise reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı Hazine’nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

    HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜREMUHTESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı M..... Gezer tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve soruşturma ile toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesi hükmünde kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 24/01/2019 tarih 2018/359 Esas 2019/59 Karar sayılı ilamına karşı davalı tarafça İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil ve muhtesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığının 02/05/2016 tarihli Hukuk Daireleri iş bölümü kararına göre " Taşınmaz üzerinde bulunan yapı, ağaç ve benzeri muhtesatın aidiyetinin tespiti istemiyle açılan her türlü davalar sonucunda genel mahkemelerce verilen hüküm ve kararlar " ve "Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davaları" şeklinde düzenlendiğinden davaya bakma görevi 16....

      Ancak, kadastro çalışması yapılan taşınmazlarda, tutanakların askıya çıkarıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde kadastro mahkemesinde açılan davalarda veya bu süre içinde dava açılmamış tutanak kesinleşmişse, Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde kadastrodan öncesi nedenlere dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davada muhdesatın arzdan ayrı olarak beyanlar hanesine yazılması istenebilir. Bir başka anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak, genel mahkemelerde açılan davada, Kadastro Kanununun 19/II. maddesine dayanılarak muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi dava edilemez....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahalli bilirkişilerin keşifte alınan beyanlarında dava konusu taşınmazın imar ve ihya edildiğini, taşınmazda tarımsal faaliyette bulunulduğunu, karara esas alınan 14/04/2021 tarihli raporun kendisine tebliğ edilmediğini, mahkemece yeterince araştırma yapılmadığını, istinaf konusu karar da dava konusu taşınmazın önceki niteliği belirlenmemiş ve ayrıca taşınmazın 1964 yılındaki kadastro işleminde tescil harici alanda bırakılmış olduğu hususunun irdelenmediğini, muhdesatın aidiyetinin tespiti talebinin, doğrudan kişisel hak iddiasına ilişkin ve dayalı olmayıp, muhdesatın aidiyetinin tespiti talebinin muhdesatın üzerinde yer aldığı ana taşınmazın mülkiyetinin müvekkile ait olduğu iddiasına davayı ve bu iddianın ile hukuken bağlantılı olduğundan, istinaf konusu kararda belirtildiği gibi, hukuken müvekkil yönünden muhdesatın aidiyetinin tespitini talep etme hususunda hukuk yarar bulunmamasının söz konusu olmadığını...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti İncelenmesine gerek duyulan ve dosya içerisinde bulunmayan, dava konusu 69 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının tüm geldi ve gittileri (tedavülleri) ile birlikte ve ayrıca parselin kadastro tutanağının onaylı ve okunaklı birer örneklerinin ilgili merciilerinden getirtilerek dosya içerisine konulmasına, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için, dosyanın Yerel Mahkemesi'ne İADESİNE, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece davacının aidiyetinin tespitini istediği muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmaz hakkında kamulaştırma ile ilgili kayıt ve belgeler ile kamulaştırma haritası ve ayrıca 41 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanak ve dayanaklarının dosya arasına alınmadan sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi mümkün değildir....

          "İçtihat Metni" Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti, olmadığı takdirde muhdesatın malzeme bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespiti isteminin reddine karar verilmiştir. Hüküm, kabulüne karar verilen alacak davası yönünden temyiz edilmiştir. Muhdesat yönünden kurulan hükme yönelik temyiz bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davanın niteliği, tarafların sıfatı, temyize konu hükmün kapsam ve gerekçesi dikkate alındığında 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararlarına göre yerel mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay (3).Hukuk Dairesine ait olduğundan, dosyanın görev yönünden (3).Hukuk Dairesi Başkanlığı’na SUNULMASINA, 21.09.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Kadastro tespitinden önce yapılan muhtesatlar yönünden, 3402 sayılı Kadastro 12/3. maddesi gereğince, on yıllık hak düşürücü süre geçerlidir. Davacı, kadastro tespitinden önce yaptığı muhtesatlar için, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren on yıllık süre içerisinde genel mahkemelerde dava açabilir ve bu süre kamu düzenine ilişkin olup olumsuz dava koşuludur. Hak düşürücü sürenin geçtiği, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi hakim tarafından da kendiliğinden dikkate alınır. Taşınmaz üzerine daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması, bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp, mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhtesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir....

            MAHKEME KARARI Kavak Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/12/2019 tarihli ve 2018/36 E. 2019/264 K. sayılı kararıyla; muhdesatın tespiti davalarında, muhdesatın kimin adına ve kim tarafından yapıldığının duraksamaksınız belirlenmesi gerektiği, alınan beyanlarda her ne kadar ... tarafından yapıldığı belirtilmiş ise de kimin adına ve hesabına yapıldığının kesin olarak belirlenemediği, kadastro tespitinin 1991 yılında  yapıldığı,  inşaat bilirkişi raporunda binanın 40-45  yaşlarında olduğunun belirtilmiş olması nedeniyle kadastro öncesinde meydana getirildiğinin anlaşıldığı, bu durumda Kadastro Kanunu'nun 19 ve 12/3  maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....

              UYAP Entegrasyonu