WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro tespiti sırasında ... İlçesi ... Mahallesi Kurukemer mevkii 1210 ada 14 parsel sayılı taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanunu geçici 8. maddesi gereğince tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, beyanlar hanesine parsel üzerindeki ev ve mandalina ağaçlarının ...'e olduğuna dair muhdesat şerhi konulmuştur. Davacı vekili, taşınmazın 1993 yılında önceki zilyetinden devir alınarak davacı tarafından kullanıldığını, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı ile kazanım koşullarının oluştuğunu açıklayarak taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, ... ili Gölmarmara ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 110 ada 1 parsel sayılı 10.843,48 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, zeytinlik vasfıyla davalı adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1....

      Ne var ki; taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2 maddesinde düzenlenmiştir. Taşınmaz üzerinde bulunan ve ziraatçı bilirkişi raporunda belirtilen bir adet zeytin ağacının davacıya ait olduğu tüm dosya kapsamı ile belirlenmiş ve mahkemece taşınmazın ...adına tesciline karar verilmiş olduğu halde muhdesat yönünden hüküm kurulmaması isabetsiz olup, bu husus bozma nedeni ise de; düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının birinci bendinin sonuna ''taşınmaz üzerinde bulunan bir adet zeytin ağacının davacıya ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesine'' sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi...

        Yargılama sonunda mahkemece; 09/08/2012 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları ile tespiti yapılan kullanım kadastrosunun, fiili duruma uygun olduğu anlaşılması ve davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine, dava konusu ..... mahallesi 146 ada 43 ve 27 parsel sayılı taşınmazların muhdesat tespitlerinin iptali ile bu taşınmazlara ilişkin ecrimisil taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili ve asli müdahil Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununu Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile beyanlar hanesinde fiili kullanıcısının ve üzerindeki muhdesatın davacı ... oğlu ... olduğunun tespitine ve tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; dava beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesine ilişkin olup, mülkiyete ilişkin olmadığı halde kadastro tespitinin iptaline ve zilyetlik şerhinin düzeltilmesine rağmen tescile dair karar verilmediği ve sicil oluşturulmadığı anlaşılmaktadır. Kadastro hakimi infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde tescil hükmü oluşturmak zorundadır....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın nizalı bölümlerinde kullanımının olduğuna dair şerh verilmesine ilişkin olarak eldeki davayı açtığı, dava konusu 1537 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin, Kadastro Kanunu’nun geçici 8. maddesi uyarınca yapıldığının anlaşıldığı, bu tür kadastro çalışmalarında, taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine ancak taşınmazlar üzerinde tespit öncesinde meydana getirilmiş olan muhdesat bulunması halinde, muhdesatı meydana getiren kişi lehine muhdesat şerhi verilebileceği, somut olayda dosya kapsamından, dava konusu taşınmaz üzerinde tespit tarihinde herhangi bir muhdesat bulunmadığı, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhi de verilemeyeceği, bu durumda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle; Dahili davalı Hazinenin istinaf başvurusunun kabulüne...

              Tapu kütüğünün beyanlar hanesine “beyan” imkanı veren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/II. maddesi "sahibi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına" imkan sağlamaktadır. Anılan hüküm uyarınca “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir”. Bu şekilde bir belirtmenin yenilik doğurucu bir sonucu olmadığı, esasen var olan şahsi hakka aleniyet kazandıracağı ve muhdesat sahibi lehine kanıt oluşturacağı kuşkusuzdur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu kural olarak kadastro bölge ve çalışma alanlarında üzerinde çalışma yapılan taşınmazlara uygulanır. Ancak, Yasa'nın 33. maddesinde Kadastro Kanunu'nun bazı hükümlerinin kadastro çalışma bölgeleri dışındaki genel hükümlere göre açılan davalara da uygulanacağı kabul edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki ismin düzeltilmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 63 ve 153 parsel sayılı sırasıyla 113,92 m² ve 1405,71 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği tarla niteliğiyle davalı Hazine adına tespit edilmiş, 1994 yılından beri ... kızı ...’nun kullanımında bulunduğu ve dikilen ... ağaçlarının kullanıcıya ait olduğu beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Davacı dava dilekçesiyle; dava konusu taşınmazların kendisinin kullanımında olduğu halde yanlışlıkla ...’nun beyanlar hanesinde gösterildiğini belirterek kendisi adına muhdesat tayin edilmesini istemiştir....

                  KARŞI OY (X) : Davaya konu kamulaştırma şerhinin kaldırılması isteminin reddine ilişkin işlemlerin dayanağının, yine davaya konu taşınmaza ilişkin yapılan kamulaştırma işlemi olması, idarenin kamu gücüne dayanarak, resen ve tek yanlı beyanıyla tesis ettiği kamulaştırma işlemi hukuk aleminden kaldırılmadıkça sicildeki kaydın düzeltilmesi olanağının bulunmaması sebebiyle, uyuşmazlığın yargısal denetiminin, idare hukuku ilke ve kuralları çerçevesinde idari yargı yerlerince yapılması gerektiğinden, düzeltilmesi istenilen onama kararı yönünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde belirtilen karar düzeltme nedenleri bulunmadığından, karar düzeltme isteminin reddi gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum....

                    Davaya konu muhdesat şerhinin, mülkiyet hakkını kısıtlayıcı niteliğinin belirlenmesi halinde, taşınmaz malikleri tarafından bedeli ödenmek koşuluyla kaldırılabileceği yerleşik yargı kararlarında benimsenmiş olup, davalı tarafça da terkin hükmünün istinaf sebebi yapılmadığı görülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu