WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 705 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 38 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 156 ada 49 parsel sayılı 2553.44 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ölü Yusuf ile Hüseyin ve Musa adına paylı olarak tesbit edilmiştir. Tutanağın beyanlar hanesinde ise taşınmaz üzerindeki muhdesat niteliğindeki Sağlık Ocağı ve Lojman binalarının Sağlık Bakanlığına ait olduğu belirtilmiştir. Askı ilan süresi içerisinde davacı hazine idari yoldan oluşan tapu kaydına dayanarak dava açmıştır....

    Davacı Hazine'nin temyizi taşınmazın beyanlar hanesine davalı lehine verilen muhdesat şerhinin hatalı olduğuna ilişkindir. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724 ve 729)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı - davalı ..., birleşen dosya davacısı-davalısı ... vekili ile Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde, 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, ...köyü, 815 parsel sayılı 6883,05 m² yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve davacı ile davalı gerçek kişiler lehine kullanım ve muhdesat şerhi verilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edilmiştir....

        Dosya kapsamına göre ve mahkemece de ayrıntısı gerekçeli kararda belirtildiği üzere davaya konu parselin kadastro tespitinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8.maddesi maddesi gereği yapıldığı, yasanın ek-4 maddesi gereği kullanıcı tespit yapılmadığından beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilemeyeceği, edinme sebebi kısmında kullanıcı yazılması yada yazılmamasının hak bahşetmeyeceği, yasanın 19. Maddesi gereği muhdesat belirlenmesi de istenmemekte olup mahkemece verilen kararda bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Belirtilen nedenlerle davacının istinaf isteminin esastan reddi yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- )Başvurucu davacı vekilinin Manavgat Kadastro Mahkemesi'nin 14/06/2021 gün 2021/23 E. - 2021/24 K....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Mersin Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında Mersin Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiş olup, bu kez davacı Hazine vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin ek kararıyla, davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ve bu ek karar davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, kadastro çalışmaları sırasında ... İli ... İlçesi ......

          Dava, beyanlar hanesindeki muhdesat kaydının terkini istemine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır. Gerçekten, anılan hüküm uyarınca; “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.”...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.01.2014 gününde verilen dilekçe ile muhdesat şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 02.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, 8147 ada 5 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki 1, 2, 3, 4 ve 5 no'lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarında yer alan "kısmen imar ve ihyası ...'ye aittir" şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olup hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

              Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; dava konusu muhdesatın kadastro tespitinden önce meydana getirildiği, kadastro tespiti ile davanın açıldığı tarihler arasındaki sürenin 10 yılı geçtiğinden bahisle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş olup, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı olarak hak iddialarının kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinin üzerinden 10 yıl geçtikten sonra ileri sürülemeyeceği açıkça belirtildiğini, anılan kanun maddesinde kişisel hak veyahut ayni hak ayrımı yapılmamış olup, davacının muhdesata ilişkin hakların şahsi hak olması nedeniyle hak düşürücü sürenin bu tip davalarda uygulanmayacağına ilişkin itirazlarının hukuki dayanağı bulunmadığını, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini bildirerek, davacının istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen hususların herhangi bir hukuki dayanağı olmaması sebebi ile hukuka...

              Taraflar arasındaki muhdesat şerhinin iptali ve başka parsele muhdesat şerhi verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1....

                Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay verme mümkün değildir. Paydaş olmayan muhdesat sahibi veya mirasçıları ancak paydaşlar aleyhine sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak tazminat yahut alacak davası açabilir. Somut olaya gelince, temyize konu 148 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ... kütüğünün beyanlar hanesinde üzerindeki ahşap evin Nejdet Namlı mirasçılarına ait olduğu şerhinin mevcut olduğu, davacı ...'nın Nejdet Namlı mirasçısı ise de taşınmazda paydaş bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda da açıklandığı üzere taşınmazda paydaş ya da ortak olmayan muhdesat sahibi üçüncü kişiye satış bedelinden pay verilmesi mümkün olmadığı halde satış bedelinden pay verilmesini öngören bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde paydaş olamayan davacı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu