İlk derece mahkemesince; "…muhdesatın tespiti davalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının bulunması, öğreti ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, güncel hukuki yararın bulunduğu şeklinde kabul edilmektedir. Bilindiği gibi; muhdesatın tespiti davaları, derdest bir ortaklığın giderilmesi davasında muhdesat iddiasını kabul etmeyen davalılara yöneltilmektedir. Bu bilgiler ışığında, muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarındaki güncel hukuki yararı, derdest bir ortaklığın giderilmesi davası bulunması ve söz konusu davada muhdesat iddiasının kabul edilmemesi şeklinde açıklayabiliriz. Ancak; eldeki dosyada, derdest bir ortaklığın giderilmesi davası bulunsa da, Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/1196 Esas - 2020/494 Karar sayılı ortaklığın giderilmesi dosyası incelendiğinde, davacının muhdesat iddiasının kabul edildiği ve ortaklığın giderilmesi sırasında muhdesat bedelinin de tespit edilerek karara çıkarıldığı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti Uyuşmazlık, muhdesat aidiyetinin tespitine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....
Dava muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. Dairemizce Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1629 esas sayılı dosyasının uyap üzerinden incelenmesinde, davacılar vekilinin 24/09/2020 tarihine kadar Sulh Hukuk Mahkemesi'nde herhangi bir muhdesat iddiası ileri sürmediği, 24/09/2020 tarihli celsede ise, 28/02/2020 tarihinde açtığı muhdesat aidiyeti davası bulunduğunu bildirdiği, duruşmada hazır olan davacılar vekiline bu konuda beyanda bulunma olanağı tanınmamışsa da, davacılar Zeyni ve Zennur vekilinin Bursa 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/65 sayılı dosyasına 25/06/2020 tarihinde verdikleri cevap dilekçesinde muhdesat iddiasına karşı bir itirazlarının bulunmadığını bildirdikleri bu itibarla davacının davalılar Zeyni ve Zennur bakımından Sulh Hukuk Mahkemesi'nde muhdesat konusunda çekişme yaratmadan eldeki aidiyet davasını açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı ortadadır....
Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1- h, 115 m.). Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Ortaklığın giderilmesi davasında muhdesat iddiasının diğer paydaşlar tarafından açıkça kabul edilmesi halinde ayrı bir dava açılmasına gerek yoktur. Ancak tüm paydaşların açık kabulü bulunmadığı takdirde muhdesat iddiasını açıkça kabul etmeyen paydaşlara karşı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde muhdesatın tespiti davası açılması mümkün olup, muhdesat iddiasında bulunan paydaşın böyle bir dava açmasında hukuki yararı vardır....
A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına, muhdesat tespiti davalarında, taşınmaz üzerindeki muhdesat niteliğindeki yapı ve ağaçların kim ya da kimler tarafından meydana getirildiğinin tespitine ilişkin araştırma ve inceleme yapılıp hüküm kurulmasına, söz konusu muhdesat bedellerinin belirlenmesinin tespit davasında mümkün bulunmamasına, değer belirlenmenin eda davası niteliğindeki ortaklığın giderilmesi davasında yapılabileceğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 31,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile artan 714,83 TL'nin temyiz eden davacıya iadesine, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki muhdesat aidiyetinin tespiti/tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın muhdesat aidiyetinin tespiti yönünden reddine tazminat talebi yönünden kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İlgisi nedeniyle incelenmesi gereken; ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/311 E. sayılı dosya aslının (...-...) dosya içerisine konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı ek kararındaki gibi ÖDENMESİNE) ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine; (bedelin ..., ..., ... ... ve ... hisselerine tekabül eden kısmın ...’a; ... ve ... hisselerine düşen muhdesat bedel farkının ...’a, ...... hissesine düşen muhdesat bedelinin ...... mirasçısı ... hissesine tekabül eden muhdesat bedelinin ...’a, ......’dan ... ve ... hisselerine düşen muhdesat bedel farkının ...’a, ......’un diğer mirasçılarının paylarına düşecek muhdesat bedeli farklarının ...’a ödenmesine) ibaresinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalılardan ... vd. peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Muhdesat tespiti davaları kendine özgü davalardan olup taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı takdirde muhdesat tespiti davasının görülmesinde hukuki yararın bulunduğundan söz edilemeyeceği açıktır. Hukuki yarar da dava koşulu olup davanın her aşamasında mevcut olmalıdır. Ancak bu durumda da taşınmazdaki muhdesat sebebiyle eda nitelikli sebepsiz zenginleşme davası açılabileceği de kuşkusuzdur. Mahkemece taraflar arasındaki ihtilafın muhdesatın tesbiti isteğine ilişkin olduğundan hareketle taraf delilleri değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm verilmiş ise de davanın nitelendirilmesinde hataya düşülmüştür....
Ö.. vekili mahkemece yapılan keşif sırasında dava konusu taşınmazda bulunan iki katlı binanın müvekkiline ait olduğunu belirterek muhdesat iddiasında bulunmuş, temyiz dilekçesinde muhdesatın aidiyetinin tespiti için Safranbolu Asliye Hukuk Mahkemesinde 2014/608 Esas sayılı dosyasında dava açtığını beyan etmiştir. Davalı R.. Ö.. muhdesat iddiasında bulunduğuna ve görevli mahkemede muhdesatın aidiyetinin tespiti hususunda dava açtığına göre bu dava sonucu beklenerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 22.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....