Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; davalı ... vekili davaya cevap dilekçesi ile taşınmaz üzerinde bulunan dükkanın müvekkiline ait olduğunu belirterek muhdesat iddiasında bulunmuştur. Bu durumda mahkemece, muhdesat iddiasına karşı davacının beyanları alınmalı, muhdesat iddiasını kabul etmemesi halinde davalıya muhdesatın aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere süre verilmeli, verilen süre içerisinde davalı tarafından dava açıldığı takdirde bu davanın sonucu beklenmeli, açılmadığı takdirde muhdesat konusunda uyuşmazlık yokmuş gibi yargılamaya devam olunmalıdır. Tüm bu açıklamalar ışığında mahkemece, davalı ...'ın muhdesat iddiası ile ilgili yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti ve Muhdesat Bedelinin Ödenmesi KARAR Dava; Muhdesat Tespiti ve Muhdesat bedelinin tespit edilerek davalılardan tahsili talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine, muhdesatın davacılar murisi Mülkü Kalkan tarafından meydana getirildiğinin tespitine muhdesat bedelinin tahsiline yönelik talebin ise reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih, 2018/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine yönelik olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/231 Esas sayılı dosyasında, dava konusu taşınmaz ile ilgili muhdesat aidiyetinin tespiti davasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Muhdesatın aidiyetinin tespiti davasında verilecek karar ile dava konusu taşınmazlardaki muhdesat oranları değişebileceğinden mahkemece sözü edilen muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 01.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; davalı ...'un dava konusu 102 ada 237 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapı hakkında muhdesat iddiasının olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davalı ...'...

              tarafından muhdesat tespiti isteği ile açılan dava sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Somut olaya gelince; mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda muhdesat oranı kurulmadan taşınmaz üzerindeki binanın ve ağaçların bedelinin davalı ...’ye ödenmesine karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, davalı ... temyiz dilekçesinde ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/672 Esas sayılı dava dosyasında dava konusu taşınmaza yönelik muhdesat aidiyetinin tespiti davası açtığını beyan etmiştir. Bu durumda mahkemece, davalı ... tarafından açılan muhdesat aidiyetinin tespiti davası bekletici mesele yapılarak, adı geçen davalıya ait olduğuna karar verilen muhdesat yönünden gerekirse mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydındaki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekir....

                  -b-... maddesi uyarınca tapu malikinin davacı idare olduğu ve davanın muhdesat bedeline yönelik olduğu gözetilerek muhdesat aidiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile terkine ilişkin kısmın hükümden çıkartılarak yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dava, kadastro tespiti sırasında yapılan muhdesatın aidiyetine ilişkin belirtmenin hatalı olduğu iddiasıyla terkin ve muhdesatın gerçek hak sahibi adına yazılması istemine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerinde arz malikinden başkasına veya yalnızca bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlaşılmalıdır. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise Türk Medeni Kanununun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu