Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; "…muhdesatın tespiti davalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının bulunması, öğreti ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, güncel hukuki yararın bulunduğu şeklinde kabul edilmektedir. Bilindiği gibi; muhdesatın tespiti davaları, derdest bir ortaklığın giderilmesi davasında muhdesat iddiasını kabul etmeyen davalılara yöneltilmektedir. Bu bilgiler ışığında, muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarındaki güncel hukuki yararı, derdest bir ortaklığın giderilmesi davası bulunması ve söz konusu davada muhdesat iddiasının kabul edilmemesi şeklinde açıklayabiliriz. Ancak; eldeki dosyada, derdest bir ortaklığın giderilmesi davası bulunsa da, Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/1196 Esas - 2020/494 Karar sayılı ortaklığın giderilmesi dosyası incelendiğinde, davacının muhdesat iddiasının kabul edildiği ve ortaklığın giderilmesi sırasında muhdesat bedelinin de tespit edilerek karara çıkarıldığı görülmüştür....

Asıl dava men’i müdahale ve tahliye; karşı dava ise muhtesat tespiti, olmadığı takdirde muhdesat bedelinin tahsili isteklerine dayalıdır....

    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 04.06.2014 gün ve 150/236 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde; ......

        Davalı ... vekili keşifte taşınmaz üzerindeki ağaçlar ile arsanın çıplak değerinin bina yapıldıktan sonra arsa değerindeki artışın belirlenmesini savunmuştur. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır....

          Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olayda; dava konusu 259 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan muz bahçesi, ahır ve konutun davalılardan ...'ya ait olduğu taraflarca kabul edilmiştir. Mahkemece, yukarıda yazılı olan ilkeler doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınarak dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

            Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; tapu kaydında murisi ... lehine muhtesat şerhi bulunan davalı ... temyiz aşamasında muhtesat iddiasında bulunmuştur Bu durumda mahkemece; dava konusu taşınmaz üzerinde muris ... lehine muhtesat şerhi bulunduğundan muhtesatın değerlerinin ve arzın değerinin ayrı ayrı belirlenip uzman bilirkişilerden yukarıda detaylı olarak açıklanan yönteme uygun şekilde muhdesat oranlaması yapılması istenerek bilirkişilerden açık, denetime uygun rapor alınması, satıştan elde edilecek gelirin bu oranlara göre paylaştırılması ve bu oranların açıkça hükümde gösterilmesi gerekir; bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir....

              tarafından meydana getirildiğini belirterek muhdesatın tespiti isteminde bulunmuştur....

              Şöyle ki, 1-Dairemizce; taşınmaz üzerindeki ağaç bedelleri hesaplanırken, zemin bedeline değer biçmede esas alınan tarla sebzeciliği yerine, farklı münavebe ürünlerine göre bedel tespiti yapıldığından bahisle mahkemenin önceki kararı bozulmuş olmasına rağmen, bu defa ise dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesat değerinin tespiti için tarla sebzeciliği yerine Buğday, sılajlık Mısır, Pamuk, Mercimek, bostan dane mısır gibi farklı münavebe ürünlerine göre değer biçen rapora göre karar verilmesi, 2-Davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yönünden davanın husumetten reddine karar verildiğinden kendini vekil ile temsil eden davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idareler vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan .......

                Dava, muhdesat tespiti istemine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek davanın kabulüne karar verildiğine ve takdirde ve davalı Belediyenin dava açılmasına sebebiyet verdiğinden harcın davalı Belediyeden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davalı ... vekilinin harç ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu 394 ada 35 parsel sayılı taşınmaz tapuda paylı mülkiyet üzere kayıtlı olup davalının payı 36585/240000 'dir. Bu nedenle yargılama sonunda hükmedilecek harcın ve vekâlet ücretinin taşınmazdaki davalı taraf payına isabet eden muhdesat değeri (zemin bedeli hariç) üzerinden hesaplanması gerekirken, davacı tarafından belirtilen ve harcı tamamlanan dava değerinin tamamı üzerinden hesaplanması doğru olmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu