Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekten, anılan hüküm uyarınca; “taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğü beyanlar hanesinde gösterilir." Bu tür bir hakkın zemin üzerindeki binanın veya ağaçların yok olması gibi bazı nedenlerle ortadan kalkacağı kuşkusuzdur. Diğer taraftan Türk Medeni Kanununun 1012. maddesi hükmü gereğince de kaydın terkini kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızaları ile mümkündür. Muhdesat belirtmesi, Türk Medeni Kanununun 684. maddesine sınırlama getirerek muhdesat konusu ile arazinin bütünleşmesine engel olduğundan, arazi sahibinin mülkiyet hakkını ileri sürmek suretiyle ve muhdesat bedelinin hak sahibine ödenmesi koşuluyla mahkemeden terkin talebinde bulunulması da olanaklıdır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/2019 NUMARASI : 2018/72 ESAS- 2019/405 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Erdemli 1....

    Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde davalı ...’nın muhdesatı mevcut olup, muhdesatın aidiyeti konusunda taraflar arasında bir ihtilaf olmadığı anlaşıldığından, yukarıda yazılı olan ilkeler doğrultusunda dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydındaki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekir....

      Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince, davalılardan ...’ın davaya konu taşınmazlardan 124 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kargir tek katlı evin kendisine ait olduğunu iddia etmesine rağmen 124 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapı ile ilgili muhdesat oranlaması hesaplanmamıştır....

        nun muhdesat iddiasında bulunduğu göz önüne alınarak, dava konusu taşınmaz üzerindeki bu muhdesatların aidiyeti hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durulmalı; ittifak etmiyorlarsa muhdesat iddiasında bulunan davalıya bu konuda dava açmak üzere süre verilmeli ve dava açıldığı takdirde sonucu beklenmeli; daha sonra gerektiği takdirde bilirkişiden ek rapor alınarak, dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmeli ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan kısmın ise tapu kaydındaki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

          Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olayda; hükme esas alınan 13.03.2017 havale tarihli ek bilirkişi raporunda dava konusu 252 ada 19 parselde paydaş olmayan, davada taraf olmadığı gibi muhdesat iddiası da bulunmayan Yahya Barcın lehine muhdesat oranlaması yapıldığı ve pay verildiği görülmüştür. Adı geçen kişinin bu hususta herhangi bir talebi de bulunmamaktadır. Taşınmazda paydaş olmayan 3. kişi lehine muhdesat oranlaması yapılıp pay verilemeyeceğinden bilirkişiden ek rapor alınarak yeniden hesaplanacak muhdesat oranlamasına göre hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

            Ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin açıkça kabul edilmemesi halinde muhdesat iddiasında bulunan paydaşın muhdesat iddiasını açıkça kabul etmeyen paydaşlara karşı tespit davası açmasında hukuki yararı vardır. Davalılar ortaklığın giderilmesi davasında davacının binaya ilişkin muhdesat iddiasını kabul ettiklerinden bina yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davacı bina dışında su deposu, su borusu, evin eklentisi ve ağaçlar yönünden de uyuşmazlık çıkarmıştır. Davalılar bu muhdesatlar yönünden davacının iddiasını kabul etmediklerini bildirdiklerine göre, davacının belirtilen muhdesat unsurları yönünden tespit davası açmasında hukuki yararı vardır....

              Davalı T8 A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; muhdesat değerinin 80.512 TL olarak hesaplanmış olup, davacı yanca yatırılması gereken nispi harç yatırılmadan davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi ve ek raporunda taşınmaz üzerindeki 3. sınıf yapının bir üst gruba taşınarak ederinden fazla değer biçildiğini, taşınmaz üzerinde sadece kargir ev olan kısım 3. şahsa ait olduğu halde kargir evin hangi yapı olduğu araştırılmadan 3. şahsın beyanına dayanılarak yapı tespit edildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmakla birlikte, kamu düzenine aykırılık halleri bu hükmün istisnasıdır ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sırasında resen gözetilmesi gerekir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/09/2019 NUMARASI : 2018/347 ESAS - 2019/281 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : İskenderun 2....

                UYAP Entegrasyonu