Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesi uyarınca 2/B uygulaması ile orman dışına çıkartılan Hazineye ait taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesi uyarınca 2/B uygulaması ile orman dışına çıkartılan Hazineye ait taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesi uyarınca 2/B uygulaması ile orman dışına çıkartılan Hazineye ait taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesi uyarınca 2/B uygulaması ile orman dışına çıkartılan Hazineye ait taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesi uyarınca 2/B uygulaması ile orman dışına çıkartılan Hazineye ait taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesi uyarınca 2/B uygulaması ile orman dışına çıkartılan Hazineye ait taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

        İstinaf Sebepleri 1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunda yapının değerinin 262.000,00 TL olarak belirlendiğini davalının payına isabet eden 174.800,00 TL üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkemece eksik hesaplama yapıldığını belirterek kararın bu yönden düzeltilmesini istemiştir. 2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, yapının kaçak ve imara aykırı olduğunu, muhdesatın hukuki değerinin bulunmadığını, mahkemece eksik araştırma ve inceleme yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kabulüne muhdesat değerinin davalının payına düşen kısmı üzerinden harç ve yargılama giderleri belirlenerek hüküm tesis edilmiştir. V. TEMYİZ A....

          Öte yandan muhdesat aidiyetinin tespiti davasının Sulh Hukuk Mahkemesi'nde muhdesat iddiasını açıkça kabul etmeyen paydaşlara karşı açılması gereklidir. Oysa dosya arasındaki Sulh Hukuk Mahkemesi zabıtlarında paydaş Şaver Karabulut’un «T1 tadilat yapmıştır» şeklinde beyanı, muhdesat ve tadilat kavramları farklı anlamlar içerdiğinden, muhdesat iddiasının açıkça kabulü niteliğinde değildir. Ayrıca davacı, muhdesat tespitinin yanı sıra taşınmazın beyanlar hanesine muhdesat şerhi verilmesi isteminde bulunmuştur. Muhdesat aidiyetinin tespiti davası kendine özgü niteliği bulunan ayrı bir dava, taşınmazın beyanlar hanesine şerh verilmesi istemi ise bambaşka bir davadır. Muhdesat iddiasından farklı olarak şerh istemli bu davada taşınmazda ayni veya şahsi hakkı bulunan herkesin davalı safında yer alması zorunludur....

          Değerinin: ... TL (... hissesi), ... İlçesi ... Mah. ... Ada ... Parsel Değerinin : ... TL (... hissesi ve ... A.Ş. ye ait muhdesat), ... İlçesi ... Mah. ... Ada ... Parsel Değerinin:...TL (... hissesi ve ... A.Ş. ye ait muhdesat), ... İlçesi ... Mah. ... Ada ... Parsel ... No'lu B.B Değerinin: ...TL (... A.Ş. Hissesi), ... İlçesi ... Mah. ... Ada ... Parsel Üzerinde Bulunan ... No'lu B.B. Değerinin: ... TL (... A.Ş. Hissesi), ... İlçesi ... Mah. ... Ada ... Parsel Değerinin: ... TL (... A.Ş. Hissesi), ... İlçesi ... Mah. ... Ada ... Parsel Değerinin: ... TL (... A.Ş. Hissesi) olduğunu belirtmişlerdir. Bilirkişiler tarafından tanzim edilen ... tarihli ek raporda sonuç olarak; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada ... parsel sayılı arsa nitelikli ... m2’lik taşınmazın tamamının ... Şirketi adına tescilli olduğu ve taşınmazın değerinin mudesatlar ile birlikte dava tarihi itibariyle ~ ... TL olabileceği, ... ili, ... ilçesi, ......

            Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Somut olaya gelince; taşınmaz üzerindeki 3 adet eve ilişkin davalı ..., ... ve ...’in muhdesat iddialarının bulunduğu, ilk duruşmada davalı ..., ... ve ...’un bu muhdesat iddiasını kabul ettiği; ancak, diğer davalıların bu muhdesat iddiasını kabul ettiklerine dair beyanlarının bulunmadığı, muhdesatın aidiyeti hususunda tüm paydaşlar arasında mutabakat bulunmadığından muhdesat iddiasında bulunan ..., ... ve ...’e mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verildiği ancak dava açılmayarak bir kısım davalılar arasında yapılan taksime ilişkin sözleşmenin sunulduğu, mahkemece daha sonra keşif yapılarak işin esasına girildiği görülmüştür....

              Bu durumda mahkemece, dava konusu 3021 parsel sayılı taşınmazda bulunan iki katlı dubleks evin (muhdesatın) anılan davalıya ait olduğu hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durularak ittifak etmiyorlarsa, muhdesat iddiasında bulunan davalıya bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi; açılacak davanın niteliği ve sonucuna göre de gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak anılan evin bulunduğu dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3)Davalı ... temyiz dilekçesinde, dava konusu 2280 parsel sayılı taşınmazda evinin bulunduğunu savunmuştur....

                Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. 6100 sayılı HMK'nın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Anılan yasa maddesine göre, hükmün infaza elverişli olarak kurulması gerekir....

                  Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; davalı dava konusu taşınmaz üzerindeki bina ve ağaçlarda hak sahibi olduğunu iddia etmiş olup yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca mahkemece tarafların bu hususta ittifak edip etmedikleri üzerinde durulmamış ittifak etmiyorlarsa bu konuda davalıya dava açmak üzere süre verilmemiştir. Bu durumda muhdesat iddiasının yukarıda açıklandığı şekilde araştırılarak gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak taşınmazın bulunan toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının binaya isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve bu oran uyarınca satış bedelinin paydaşlara dağıtılması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu