Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda mahkemece, davalı ... vekilinin “Kömür eleme ve torbalama tesisi” hakkında muhdesat iddiasında bulunduğu göz önüne alınarak, dava konusu taşınmaz üzerindeki bu muhdesatın aidiyeti hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durulması; ittifak etmiyorlarsa muhdesat iddiasında bulunan davalılara bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi, dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi, dava açılması halinde ise sonucunun beklenmesi; daha sonra gerektiği takdirde bilirkişiden ek rapor alınarak, dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan kısmın ise tapu kaydı ve varsa mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2020/349 ESAS, 2021/660 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : AKŞEHİR 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ve müşterkeleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R İncelenmesi gerek duyulan; Taraflar arasında görülen ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas sayılı ortaklığın giderilmesi konulu dava dosyasının, dava derdest ise onaylı suretinin, sonuçlanmış ise aslının bulunduğu yerden istenilerek dosya içerisine konulması ve temyiz incelemesi daha sonra yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLEMESİNE, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ın dava konusu 1790 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki bina hakkında muhdesat iddiasının olduğu anlaşılmakla, muhdesat iddiası davacılar vekili tarafından kabul edilmemiş olmasına rağmen mahkemece davanın kabulü ile satış bedelinin muhdesat oranlarına göre paylaştırılmasına karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davalı ...'a ait olduğu hususunda tapu kayıt maliklerinin ittifak edip etmedikleri üzerinde durularak ittifak etmiyorlarsa, muhdesat iddiasında bulunan davalıya bu iddiası hakkında muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilmesi, dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde ise o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        Mahkemece, dava konusu 172 ada 15 parsel sayılı taşınmaz maliki olan taraflar arasında derdest olan bir ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı, davalılardan ... ve ... tarafından sözkonusu parsel hakkında Kazan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/397 Esas sayılı dosyasında açılan ortaklığın giderilmesi davasında davacıların sözkonusu parsel hakkındaki davalarını atiye bırakmaları nedeni ile mahkemece anılan taşınmaz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, hal böyle iken davacının muhdesat tespiti davası açmakta güncel hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır....

          Satış Memurluğu tarafından yapılan ihale sonucu satın alındığını, taşınmaz üzerinde bulunan inşai ve zirai muhdesatın davalı tarafından meydana getirildiğini, muhdesat tespiti hususunda davalı tarafından müvekkili aleyhine açılan davanın davalı lehine sonuçlandığını öne sürerek Mahkemece inşai ve zirai muhdesatın değerlerinin tespiti ile tespit edilecek bedelin müvekkilince ödenmesi şartı ile davalının elatmasının önlenmesine ve taşınmazın müvekkiline teslimine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, duruşmada alınan beyanında, taşınmaz üzerinde yer alan muhdesatın müvekkiline ait olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

            Davacı vekili 07.09.2021 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde her ne kadar muhdesat aideyetinin tespiti talebinde bulunmuşsalar da dava konusu inşaatı, davalı annesi T5 ve diğer davalı amcası Ferit KÖSE'nin muvafakatıyla yapmış olması sebebiyle bu husustaki iddialarını 6100 sayılı HMK 141.maddesi gereğince karşı tarafın muvafakatına bağlı olmaksızın sebebsiz zenginleşmeye bağlı alacak davası olarak genişlettiklerini, binanın değerinin de keşifle belirlenecek olması sebebiyle davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını beyan etmiştir....

            Tespiti istenen kafes tel örgü ve çardak yönünden de ret kararı verilmesi , reddedilen muhdesat değerleri dikkate alınarak yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek kafes tel örgü ve çardak için kabule karar verilmesinin de doğru olmadığı bu sefer yapılan incelemede anlaşıldığından, davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir....

              Tüm bunlardan ayrı olarak, muhdesatın tespitine ilişkin davalarda Mahkemece araştırılması gereken husus; muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle, kimin adına ve hesabına, ne zaman ve ne şekilde yaptırıldığı olup, bu hususların duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti gerekir. Başka bir ifade ile muhdesat yapılırken emek ve parasal yönden katkıda bulunulması aidiyetin tespitinde önemli olmayıp, muhdesatın kime ait olmak üzere, kimin adına ve hesabına yaptırıldığının belirlenmesi zorunludur. Kural olarak, mevut ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle açılan muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında, husumetin ortaklığın giderilmesi davasında muhdesat iddiasını kabul etmeyen taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur....

              Somut olaya gelince; davalılardan ... dava konusu 1453 (yeni 131 ada 321) parsel sayılı taşınmazdaki garajı, depoyu, yığma ahır ve samanlığı kendisinin yaptığını ileri sürerek muhdesat iddiasında bulunmuş olup tarafların muhdesatların aidiyeti hususunda ittifak etmedikleri anlaşıldığından mahkemece, muhdesat iddiasında bulunan davalı ...’a bu konuda muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilmesi, dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılacak davanın niteliği ve sonucuna göre de gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması; verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde ise o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar...

                UYAP Entegrasyonu