Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan muhdesat kamulaştırma bedelinin tespiti ve muhdesatın davacı idareye aidiyeti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 14. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/332 E. - 2018/770 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan muhdesat kamulaştırma bedelinin tespiti ve muhdesatın davacı idareye aidiyeti istemine ilişkindir....

    Satış bedelinin paylaştırılmasına yönelik muhdesat oranlarının hükümde infazda tereddüde yol açmayacak şekilde açık ve eksiksiz olarak gösterilmesi gerekmektedir. Somut olaya gelince; 1-) Davaya konu taşınmazın tapu kaydında davacı ... payının 141671/377400 olarak tescil ediliği, bu payın diğer hissedarlara ait payda olan 2550’ye eşitlendiğinde 957,70/2550 paya tekabül ettiği, UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden yapılan güncel sorgulamaya göre, beyanlar hanesinde ... hissesinin intikal kayıt sırasında hata olduğu ve 1/1 toplamına ulaşmadığına dair şerh düşüldüğü anlaşılmaktadır....

      vekili ve davalılar ... vd. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 684 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir. Bir kısım davlılar muhdesat iddiasında bulunarak, açacakları muhdesatın aidiyeti davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuşlardır. Davalı ...’nın açtığı muhdesatın aidiyeti davasında taşınmaz üzerinde bulunan binadaki 3 numaralı dairenin davalıya ait olduğuna karar verilmiştir. Davalılar ... ve arkadaşları ile davalı ... tarafından açılan muhdesatın aidiyeti davalarında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....

        Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Olayımıza gelince; Davaya konu edilen ve satışına karar verilen 5 parsel sayılı taşınmaz hakkında 14/3/2011 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı aleyhine mülkiyetin tespiti ile tapu iptal ve tescil davası açılmıştır. Bu davanın davalılar yararına sonuçlanması halinde bütünleyici parçanın aidiyeti belirlenmiş olacağından satış bedelinin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda dağıtılması gerekecektir. Bu durumda mahkemece, muhdesatın aidiyetine ilişkin davanın bekletici mesele yapılarak satış bedelinin buna göre dağıtılması gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....

          Mahkemece muhdesat iddiasında bulunan paydaşlara mülkiyetin tespiti davası açılması için HMK'nın 165. maddesi uyarınca süre verilip, davanın açılması halinde sonucunun beklenmesi ve oluşacak sonuca göre satış bedelinin yukarıdaki esaslara uygun şekilde dağıtımına karar verilmesi gerekirken taşınmazda bulunan muhdesatların satış bedelinin muhdesat sahibine verilmesine şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...'un temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının iadesine, 12.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı T10 128 ada 1 parselde bulunan ev ve sulama havuzunu annesi Türkan ve babası İbrahim tarafından yaptırıldığını, ağaçların yine anne ve babası tarafından dikildiğini, kendisi ve kardeşleri Hidayet,Adalet,Nimet’e ait olduğunu keşifte Hidayeti’in muhtesatların kendilerine ait olduğunu beyanda bulunduğunu muhdesat iddiasında bulunduğunu, muhtesat aidiyeti tespiti davası için süre verilmediğini, Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/359 esas ile muhdesat aidiyeti davası açtıklarını dava dilekçesini sunduklarını, tapunun Veli Şaşmaz adına kayıtlı olmasına rağmen veraset belgesindeki hisseler oranında satış bedelinin paylaştırılması gerekirken eksik inceleme neticesinde kararın infazının gerçekleşmesini etkileyecek şekilde hata yapılmak suretiyle karar verildiğini, muhdesata ilişkin keşifte mahalli bilirkişi dinlenmediğini, kararın kaldırılmasını muhdesat aidiyeti davasının sonucunun beklenmesini neticesine göre oranlama yapılmak suretiyle ortaklığın satış suretiyle giderilmesine...

            Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....

              Somut olaya gelince; Davalılar ..., ... ve ... muhdesat iddiası bulunduğundan tarafların muhdesatın aidiyeti konusundaki beyanları alınması, muhdesatın aidiyeti konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi, mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi, muhdesatın aidiyeti konusunda tarafların uzlaşması veya muhdesatın aidiyetinin tespiti hakkında açılan dava sonucunda paydaş veya bazı paydaşlara aidiyetine karar verilmesi halinde bilirkişilerden dava konusu taşınmazlarda dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerlerinin ayrı ayrı tespit edildiği, taşınmazın tüm değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlendiği...

                DAVA Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle, Diyarbakır ili, Sur ilçesi, ... köyü, 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan muhdesatın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idareye aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve muhdesat kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu muhdesatların davacı idareye aidiyetine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                  Muhdesatın aidiyeti hususunda uyuşmazlık olduğu anlaşıldığından, mahkemece muhdesat iddiasında bulunan davacıya asliye hukuk mahkemesinde muhdesatın aidiyeti davası açması için süre verilmesi gerekirken, bu hususun ortaklığın giderilmesi davası içerisinde çözülmeye çalışılması ve muhdesat konusunda karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 08.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu