Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur....

Somut olaya gelince; mahkemece, tarafların muhdesat iddiası hakkında beyanları alınarak, dava konusu taşınmaz üzerindeki bu muhdesatın aidiyeti hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durulması, ittifak etmiyorlarsa muhdesat iddiasında bulunan tarafa bu konuda muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde takdirde sonucunun beklenmesi, açılacak davanın niteliği ve sonucuna göre de gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması, verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde ise o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir...

    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde muhtesatlar mevcut olup muhtesat aidiyeti konusunda bir ihtilafın bulunmadığı bilirkişi raporunda muhdesatların her birinin sahibinin belirlenerek tevzi tablosunda gösterildiği halde mahkemece, hükümde, taşınmazın toplam bedeli üzerinden, bedellin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle gösterilip bu oranlar doğrultusunda veya bilirkişi kurulunca hazırlanmış dağıtım tablosuna göre bedelin dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken satış bedelinin dağıtımına ilişkin hüküm kurulmamıştır....

      İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davalı T5 vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yahyalı Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/266 E. sayılı dosyasının 20.12.2018 tarihli tensip tutanağının 2. hükmü uyarınca davalılara tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta süre verildiğini, 27.02.2019 tarihli ön inceleme aşamasında süresinde cevap dilekçesi vermedikleri, delillerini ve tanıklarını bildirmedikleri ön inceleme tutanağında zapt altına alındığını, 28.06.2019 tarihli 1. duruşma celsesinde davalılar Fuat ve Mustafa'nın vekilinin muhdesat aidiyeti tespiti davası açacaklarını beyan ettiğini, hakim davayı açmaları ve gerekli belgeleri mahkemeye sunmaları için 2 hafta kesin süre vermesine rağmen süresinde muhdesat aidiyeti davasını açmadıklarını, 25.10.2019 tarihli 2. duruşma celsesinde tekrar muhdesat aidiyeti davası açacaklarını beyan ettiklerini, hakimin ikinci kez davalılar vekiline muhdesat aidiyeti tespit davası açması için tekrar 2 hafta kesin süre verdiğini, fakat davalılara herhangi...

      Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....

        Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....

          Sayılı ek kararındaki gibi ÖDENMESİNE) ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine; (bedelin ..., ..., ... ... ve ... hisselerine tekabül eden kısmın ...’a; ... ve ... hisselerine düşen muhdesat bedel farkının ...’a, ...... hissesine düşen muhdesat bedelinin ...... mirasçısı ... hissesine tekabül eden muhdesat bedelinin ...’a, ......’dan ... ve ... hisselerine düşen muhdesat bedel farkının ...’a, ......’un diğer mirasçılarının paylarına düşecek muhdesat bedeli farklarının ...’a ödenmesine) ibaresinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalılardan ... vd. peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı ..., davacının iddiasını doğrulamış, mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi uyarınca kadastro tespiti sırasında muhdesatın kütüğün beyanlar hanesinde gösterilebileceği, kadastro tesbitinden sonra yapıların beyanlar hanesine yazılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, beyanlar hanesindeki kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerinde arz malikinden başkasına veya yalnızca bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlaşılmalıdır. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise TMK’nun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti ... ve ... ile ... ve müşterekleri, dahili davalı ... ... ve müşterekleri aralarındaki dava hakkında ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 26.03.2013 tarih ve 425/252 sayılı hükmün Daire'nin 20.01.2014 gün ve 19639/601 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Dahili davalı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar tarafından davalı ... ve müşterekleri ile dahili davalı ... Rektörlüğü aleyhine açılan muhdesatın tespiti davasının kısmen kabulüne ilişkin hüküm dahili davalı üniversite vekilinin temyizi üzerine Dairenin 20.01.2014 tarih 19639/601 sayılı kararıyla onanmıştır....

                Somut olaya gelince; mahkemece, davalılardan ...’nin muhdesat iddiası ile ilgili olarak yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, tarafların muhdesat iddiası hakkında beyanları alınarak, dava konusu taşınmaz üzerindeki bu muhdesatın aidiyeti hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durulması, ittifak etmiyorlarsa muhdesat iddiasında bulunan tarafa bu konuda muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılacak davanın niteliği ve sonucuna göre de gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması, verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde ise o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi karar verilmesi gerekirken...

                  UYAP Entegrasyonu