Taraflar arasındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, Sultanbeyli ilçesi, ......
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%.....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
Somut olayda, davalılardan ... dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan bir kısım muhdesat ile ilgili aidiyet iddiasında bulunmuş, ancak mahkemece dava açmak üzere davalı ...’a süre verilmesi gerekirken, davacıya süre verilmiş ve süresinde dava açılmamıştır. Mahkemece muhdesata yönelik olarak mülkiyet iddiasında bulunan davalı ...’a HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle ... Petrol A.Ş. vekilinin tüm, davalılardan ...’ın diğer temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentlerde açıklanan nedenlerle davalılardan ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın ...’a iadesine, 01.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, orman vasfıyla tespit ve tescil edilen taşınmazın orman olmadığının tespiti ve beyanlar hanesine zilyetlik tespiti verilmesine ilişkin kabulü edilerek Dairemizce Yargıtay 20. Hukuk Dairesine aidiyet kararı verildiği, ancak 20. Hukuk Dairesince de Dairemize aidiyet kararı verildiği anlaşılmakla, temyiz incelmemesinde görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 10.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmazların üzerindeki yapı müvekkil tarafından yapıldığını, Yine dava konusu taşınmaz üzerindeki fındık ağaçları müvekkil tarafından dikilip yetiştirildiğini ev ve fındık ağaçlarına ilişkin aidiyet iddiasında bulunduklarını Aidiyet iddiamız dışında davaya karşı bir itirazlarının bulunmadığını talep ve beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Kumru Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 15/10/2021 tarih 2020/211 Esas, 2021/335 Karar sayılı ilamıyla davanın karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; muhdesat iddiasının incelenmediğini, aynen taksim üzerinde durulmadığını beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece 3 adet taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/511 Esas sayılı dava dosya UYAP üzerinden incelendiğinde, davacısının Fuat AKDEMİR, davalılarının T8, T5 T3 T6 T10 T7 T4 ve Çukurova Belediyesi olduğu, davanın Adana ili, Çukurova ilçesi, Yurt mahallesi, 6481 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde farklı bir muhdesata ilişkin aidiyet tespiti davası olduğu, dosyanın karar çıktığı, kararın istinaf edildiği anlaşılmıştır. Mahallinde 18/09/2018 tarihinde keşfin yapıldığı, tanıkların keşif mahallinde dinlendiği, davalılardan T10 ve T5 keşifte hazır bulunup, davacının muhdesat iddiasının doğru olduğunu binanın davacıya ait olduğunu beyan etmişlerdir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili "kararın açıkça usul ve yasaya aykırı olup adeta muhdesat aidiyet tespiti dava türünü ortadan kaldırır mahiyette bulunduğunu, çekişmeye konu taşınmaz üzerindeki 2 katlı evin 2....
Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Hukuki yarar dava koşulu olup muhtesat aidiyeti davalarının dinlenebilmesi için davacı tarafın dava açmakta hukuki yararın bulunması zorunludur. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası, kamulaştırma işlemi v.s. dava bulunmadığı takdirde bu dava görülemez....
Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde aidiyet tespiti davası açılamaz. Aidiyet tespiti davasına bakılabilmesi için aranacak temel koşul hukuki yarar koşuludur. Davacının eda davası açması mümkün olduğu halde, tespit davası açma yoluna gitmesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle İş bu davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmelidir. Dava konusu 101 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz; 16/06/1965 tarihli tapulama tutanağına göre kadimden beri Gündoğdu Köyü mezarlığı olarak kullanıldığı tespit edilerek Gündoğdu Köyü tüzel kişiliği adına 144 parsel numarası ile tescil edilmİştir. Söz konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22. Maddesinin 2....
Esas- Karar sayılı dava dosyasının, eldeki iş bu davanın açılmasından evvel kabulüne karar verilerek sonuçlandığı, taraflarca temyiz edilmeksizin 30.06.2011 tarihinde kesinleştiği dikkate alındığında, davacının aidiyet tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, bir başka deyişle dava şartının gerçekleşmediği dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerle anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacının aidiyet tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'ın temyiz itirazları bunedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalı ...'a iadesine, 13.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....