KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 18 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki “ “Muhdesat tespiti” ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beykoz Asliye 2.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 30.4.2007 gün ve 435-112 sayılı ikinci kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, 7.H.D.nin 1.10.2007 gün ve 2993-3214 sayılı ikinci ilamı ile; “…Mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar. Öte yandan bozma dışında kalan yönler ise kesinleşir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, davacı gerçek kişiler tarafından ve gerçek kişiler aleyhine açılan ve yörede 5831 sayılı Kanunun 8'inci maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan ve kesinleşen kullanım kadastrosunda adına tespit ve tescili yapılan ve davalı gerçek kişiler lehine muhdesat şerhi verilen taşınmazların, muris muvazaasına dayalı olarak zilyetlik ve muhdesat şerhinin iptali istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz incelemesinin Dairemizin görevi dışında olup 1....
Mahkemece; "Davacıların iddiası, tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava el atmanın önlenmesi, taşkın yapının kal’i ve muhtesat şerhinin terkini davasıdır....
Hükmü davalılardan ... temyiz etmiştir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere eşya hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet ya da sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Mahkemenin kabul ettiğinin aksine muhdesat sahibinin hakkı sadece kişisel bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise Türk Medeni Kanununun 722, 723, 724 ve 729. maddelerinde açıklanmıştır. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesinin 2. fıkrası olanak sağlamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mülkiyet Hak Sahipliğinin Tespiti ve Zilyetlik Şerhinin Beyanlar Hanesine İşlenmesi K A R A R Dava dilekçesi ve mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kullanım kadastrosuna yönelik tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhinin tescili istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, "Tarafların sıfatına ve talebin mahiyetine bakılmaksızın 2924 sayılı Kanun maddesi uyarınca 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosundan veya kesinleşmiş 2/B alanları hakkında zilyetlik ve muhdesat şerhi verilmesi isteminden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen.." hüküm ve kararlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın HMK’nın 382 ve 383. maddelerine göre çekişmesiz yargı işi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise; davanın muhdesat şerhinin terkini isteğine ilişkin olduğu, niteliği gereği lehine muhdesat şerhi bulunan kişinin ya da mirasçılarının davada yer almaları gerektiği bu nedenle uyuşmazlığın çekişmeli yargıyı ilgilendirdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı, ... ili, ......
Süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki tüm belgeler incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür.Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1998 yılında 2924 sayılı Kanuna göre yapılan kullanım kadastrosu sırasında ...'in işgalinde olduğu beyanlar hanesinde şerh verilerek 2/B ile Hazine adına tesbit edildiği, bu tesbite karşı...'ın açtığı dava sonunda kadastro mahkemesi sıfatıyla ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/617 E. 1999/815 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne 1044 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tesbitte olduğu gibi tesciline, beyanlar hanesindeki ...oğlu ...'in işgalindedir” şerhinin iptaline, beyanlar hanesine “fen raporunda (C) harfiyle gösterilen 1136 m2'lik kısmın davacı ... oğlu 1955 doğumlu ...'...
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesine göre, kadastro tespiti öncesi dikilen çam ağaçları ile çeşmenin tespiti ve beyanlar hanesine şerh edilmesi istemine ilişkin olup, aynı Kanunun 12/3. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Kural olarak, muhdesatın tespiti davaları, tapulu taşınmazlarda kamulaştırma ve ortaklığın giderilmesi davalarına hasren verilen süre içinde yada muhdesat sahibinin talebi nedeni ile açılır, istisnai olarak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi gereğince, kadastro sırasında, öncesi tapulu yada tapusuz bir taşınmaz üzerinde kalıcı nitelikte muhdesat var ise ve tespit malikinden başka kişiye ait ise bu takdirde tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek üzere muhdesatın kime ait olduğu şerh edilir. Kadastro tespit öncesi nedene dayanılan davalarda, davacının tapuda paydaş olması zorunlu değildir....
Hal böyle olunca, davada taraf olmayan 3. kişi durumundaki Süreyya Temiz lehine beyanlar hanesinde muhdesat şerhi verilmesi isabetsiz ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın hüküm kısmının 1. fıkrasının (b) bendinde yazılı bulunan “Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki 2001 yılında inşa edilmiş olan, tek katlı, bir bölümü samanlık, bir bölümü ahır olmak üzere iki bölümden oluşan, bir adet ahşap yapının Zihni oğlu Süreyya Temiz’e ait olduğunun tutanağın ve tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine” sözcüklerinin hükümden çıkartılarak ve hükmün bu şekli ile düzeltilerek ONANMASINA, 2.6.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
DAVA TÜRÜ : Orman niteliğini yitiren taşınmazlarla ilgili DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 06.10.2015 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (5831 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesi uyarınca 2/B ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydındaki zilyetlik şerhinin kaldırılarak davacı lehine zilyetlik şerhi verilmesi ve taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...