Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve dahili davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 2010 yılında yapılan 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı yasa ile eklenen ek 4. maddesi uyarınca 2/B madde alınlarında yapılan kadastro sırasında Atlıdere köyü 102 ada 11 sayılı 12.028,94 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasanının 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve taşınmazın ... oğlu ...'ın zilyetliğinde olduğu açıklaması yazılarak tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ...; çekişmeli taşınmazın güney bölümünün kendisine ait olduğu halde kadastro sırasında tamamının ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve dahili davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 2010 yılında yapılan 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı yasa ile eklenen ek 4. maddesi uyarınca 2/B madde alınlarında yapılan kadastro sırasında Atlıdere köyü 102 ada 11 sayılı 12.028,94 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasanının 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve taşınmazın ... oğlu ...'ın zilyetliğinde olduğu açıklaması yazılarak tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ...; çekişmeli taşınmazın güney bölümünün kendisine ait olduğu halde kadastro sırasında tamamının ...'...

      Tapu kütüğünün beyanlar hanesine "beyan" imkanı veren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/II. maddesi "sahibi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına" imkan sağlamaktadır. Anılan hüküm uyarınca "Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise, bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir." Bu şekilde bir belirtmenin yenilik doğurucu bir sonucu olmadığı, esasen var olan şahsi hakka aleniyet kazandıracağı ve muhdesat sahibi lehine kanıt oluşturacağı kuşkusuzdur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu kural olarak, kadastro bölge ve çalışma alanlarında üzerinde çalışma yapılan taşınmazlara uygulanır. Ancak, yasanın 33. maddesinde Kadastro Kanunu'nun bazı hükümlerinin kadastro çalışma bölgeleri dışındaki genel hükümlere göre açılan davalara da uygulanacağı kabul edilmiştir. Madde de sayılan genel hükümleri arasında 19. madde bulunmamaktadır....

        Ancak, kadastro sırasında, çekişmeli taşınmazın cinsinin ... kargir ev olarak tespit edildiği ve edinme nedeni hanesinde de taşınmazın üzerinde ev olduğunun belirtildiği gözlenmektedir. 3402 Sayılı Yasanın 19. maddesinin ikinci fıkrasında “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.” hükmü bulunduğundan, sadece kamu malı olan orman ve mera gibi taşınmazlar da muhtesat şerhi verilme olanağı bulunmadığı, başka bir anlatımla, taşınmaz orman rejimi içinde iken ormana el atılıp suç oluşturularak meydana getirilen muhtesatla ilgili olarak şerh verme imkanı olmadığı gözönünde bulundurularak, dava konusu parsel hakkında 2. madde uygulaması işleminin kesinleştiği 05.11.1981 tarihinden sonra ve fakat taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlendiği tarihten önce bulunan muhtesatın tapu kaydının beyanlar hanesinde...

          Ancak; mahkemece taşınmazın 2/B vasfında olduğu Kadastro Mahkemesinin 1991/377 Esas 1993/1842 Karar sayılı ilamıyla sabit olup taraflar arasında bu ilamın kesin hüküm oluşturduğu gerekçe gösterilerek eldeki davada talebin reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Kadastro Mahkemesinin sözü edilen ilamıyla çekişmeli taşınmazın 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken 1976 yılında yapılan orman kadastrosu işleminde ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilerek taşınmazın ... adına tapuya tesciline, üstünde bulunan 2 katlı evin ...'...

            Davacı ..., taşınmazların Antalya Kadastro Mahkemesinde görülen ve davacısının kendisi, davalılarının Hazine ve Orman İdaresi olduğu davanın yargılaması neticesinde verilen kararla, zeytinlik ve tarla vasfında tespit edilip, kullanıcı olarak kendisinin gösterildiğini, ancak taşınmazların vasıflarının orman olarak değiştirildiğini ileri sürerek, kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen yapılan bu cins değişikliklerinin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, Kadastro Mahkemesi' nin kesinleşen 2000/115 Esas, 2000/122 Karar sayılı ilamı gereğince tapudaki ilk kayıtlar aynen bırakılarak ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kullanım kadastrosu sırasında ... ada ... ve ... parsel sayılı 432.94 ve 401.55 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 4 sayılı parselin ..., 5 sayılı parselin ... kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... 5 sayılı parsel üzerinde bulunan evinin muhdesat olarak gösterilmediği ve taşınmazın eksik ölçüldüğü iddiası ile dava açmıştır....

                İlçesi Akçağlayan köyü 928 ada 79 parsel sayılı taşınmaz, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasayla eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında tarla niteliğiyle, beyanlar hanesinde Maliye Hazinesinin kullanımında olduğu belirtilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar, 21.03.2011 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın kendi kullanımlarında olduğundan beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile kendi kullanımlarında olduğunun şerh verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece davanın KABULÜNE ve dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki muhdesat bilgileri bölümünde yer alan “TC Maliye Hazinesi kullanımındadır” şerhinin kaldırılarak 1/2 pay oranlarında davacıların zilyedliğindedir” şerhi konulmasına karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

                  Mahkemece taşınmaza ait kadastro tutanakları getirtilerek kadastro tespit tarihi belirlenmeli ve muhtesatların meydana getirildiği tarihe göre tespit edilen tarihinin kadastrodan önce mi sonra mı olduğu araştırılmalı, dava konusu muhdesat kadastro tespiti öncesi dönemde inşaa edilmiş ise Kadastro Kanunu'nun m.12/3'deki hak düşürücü gözetilmelidir. Kabule göre de; Kadastro Kanunu'nun m. 19/2 gereği kadastro öncesi meydana getirilen yapıların beyanlar hanesine şerh düşülmesi mümkün olup, kadastro sonrasında meydana getirilen muhtesatların beyanlar hanesine işlenmesi mümkün değildir ve bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece yapıların kadastro tespiti öncesi yapıldığı saptanmadan dava konusu birinci katın davacı tarafça meydana getirilmesine ilişkin hükmün beyanlar hanesine işlenmesi hatalıdır. Yine dava konusu olmayan bodrum kat ve son ilave kat ile ilgili olarak mevcut şerhin kaldırılarak bu kısımların şerhi dışında ve açıkta bırakılması hatalıdır....

                  Muhdesat niteliğinde bulunan bu binaların genel hükümler uyarınca açılan tescil davası nedeniyle davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi mümkün değildir. Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi hükmü gözönünde tutularak davacılar adına binaların muhdesat olarak tapuya tesciline denilmiş ise de, genel hüküm niteliğinde bulunmayan Kadastro Kanunu'nun anılan hükmünün Asliye ve Sulh Hukuk Mahkemelerince uygulanması mümkün değildir. Kadastro Kanunu'nun genel hüküm niteliği kazandırılan maddeleri aynı kanunun 33/son fıkrasında belirtilmiştir. Ancak, TMK'nın 1012/1. maddesi hükmü uyarınca Hazine'nin istek ve kabulü halinde bu muhdesatın gösterilmesi mümkündür. Hazine'nin bu konuda bir muvafakati bulunmadığına göre, yazılı şekilde muhdesatların tapunun beyânlar hanesine şerh edilmesine ve bu nedenle yıkım isteğinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu