DELİLLER: Çekişmeli taşınmazların kadastro tutanak örneği ve dayanakları, tapu kaydı, iddia, savunma ve keşif, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 3402 Kadastro Kanunu'nun 19. maddesine göre, kadastro tespiti öncesi yapıldığı bildirilen muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. Bilindiği üzere 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi “taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.” hükmüne amirdir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmişse de; Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğu gibi yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir....
Hukuk Dairesi iş bölümünün 17. maddesinde; "Tarafların sıfatına ve talebin mahiyetine bakılmaksızın 2924 sayılı kanun ya da 3402 sayılı Kadastro Kanununun (5831 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesi uyarınca 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosundan veya kesinleşmiş 2/B alanları hakkında zilyetlik ve muhdesat şerhi verilmesi isteminden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar," ve 20. maddesinde; "Orman Kadastro Komisyonlarınca yapılan orman kadastrosu, 2/B (orman rejimi dışına çıkarma) uygulaması, aplikasyon ve maddi hataların düzeltilmesi (6831 sayılı Kanun'un 4999 sayılı yasanın 4. maddesi ile değişik 9/son maddesi uyarınca) işlemlerinden kaynaklanan davalar sonucunda verilen hüküm ve kararlar," ve 23.maddesinde; "Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davaları," şeklindeki düzenleme yer almıştır....
ın, taşınmazın geriye kalan kesiminin ise kendilerinin zilyetliğinde olduğundan beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptal edilerek, zeminde fiili kullanım durumlarına göre zilyet oldukları şerhinin yazılması istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 30.03.2011 tarihli ek 5 nolu krokili raporda taşınmazın (A) ile işaretlenen kesiminin tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine “Taşınmazın ... ve arkadaşlarının zilyetliğinde olduğu” şerhinin yazılmasına, (B) ile işaretlenen bölümünün tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine “Taşınmazın ve üzerinde bulunan tek katlı evin ...'ın zilyetliğinde olduğu” şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Ayrıca, 27.01.2009 günlü Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Yasasına eklenen 4. maddesi ile "EK MADDE 4 - 6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2'nci maddesi ile 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2'nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11'inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir. Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz." hükümleri yürürlüğe konulmuştur....
Ayrıca, 27.01.2009 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Yasasına eklenen 4. maddesi ile "EK MADDE 4 - 6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2'nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2'nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11'inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir. Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz." hükümleri yürürlüğe konulmuştur....
ın kullanımında olup, üzerindeki binanın kendisine ait olduğu şerhinin yazılmasına, dava konusu edilmeyen (A), (E) ve (F) harfi ile işaretli bölümler yönünden kullanıcı ve muhdesat şerhinin aynen korunmasına, çekişmeli taşınmazın arsa vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı şerhinin yazılmasına, 25732 ada 6 parsel sayılı taşınmazın krokisi ve tutanağında (A) harfi ile işaretli 533 metrekare yüzölçümündeki bölüm yönünden 3402 sayılı Kanun'un Ek-4.maddesine göre yapılan kadastro tespitinin iptali ile, (B) harfi ile işaretli 111 metrekare yüzölçümündeki bölüm yönünden kullanıcı tespitinin aynen korunmasına, tutanağın beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, (A) harfi ile işaretli 533 metrekare yüzölçümündeki bölümün 4 pay itibariyle 1 payın davacı ..., 3 payının davalı ...'...
niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. ... ve 19 arkadaşı, 92 ada 27 ve dava dışı 164 ada 2 parselin tarafların ortak miras bırakanları ... ... ... ve ... ... ... kaldığı, bu sebeple beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptal edilerek ... ... ... ve ... ... ... mirasçılarının adlarının yazılması istemiyle dava açmışlar, davalı ...’in davayı kabul etmesi üzerine Üsküdar Kadastro Mahkemesi 13.7.1999 gün 1997/134-1999/142 sayılı ilam ile davalının davayı kabulü sebebiyle 92 ada 27 ve 164 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarda ... ve 16 arkadaşı ile davalının zilyet olduklarının beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş, ...’in temyizi üzerine Yargıtay 16....
Davacı ..., ... adına olan muhdesat şerhinin kaldırılması ve lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, kullanıcı şerhi sahibi ... mirasçıları aleyhine açılan davanın reddine, muhdesat şerhi sahibi ... aleyhine açılan davanın ise davalının kabul beyanı nedeniyle kabulüne, çekişmeli 3833 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan "üzerindeki zeytin fideleri ... oğlu ...'a aittir" şerhinin iptali ile "üzerindeki zeytin fideleri ... oğlu ... 'e aittir" şerhinin tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 25.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece, takibe konu ilamda taşınmazın aynına yönelik karşı tarafın hiçbir iddiası olmamasına ve ihtilaf olmamasına rağmen hatalı olarak; "taşınmazın aynına ilişkin iddia olduğu ve muhdesat şerhinin tapu kayıt ve sicillerinde değişiklik yaratacağından ilamın kesinleşmesi gerektiğinin" kabul edildiğini, bu kararın hem takibe konu ilamın esasına hem de açıkça kanuna aykırı olduğunu, karşı tarafın dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkı bulunmadığı gibi gerekçeli karar incelendiğinde böyle bir iddiasının da bulunmadığının kolaylıkla görüleceğini, karşı tarafın sadece muhdesat şerhi nedeniyle ileri sürdüğü hakkı şahsi bir hak olup ayni hak olmadığını, bu nedenle men'i müdahale ve muhdesat şerhinin terkini kararları taşınmazın aynına ilişkin olmadığından kesinleşmelerine gerek olmadığını, muhdesat şerhine ilişkin ilamların kesinleşmeden takip konusu yapılabileceğine ilişkin Yargıtayın emsal kararları olduğunu belirterek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.01.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki muhdesat şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu kaydındaki muhdesat şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 308 ve devamı maddelerinde düzenlenen davayı kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur....