Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 01.07.2008 olması, dava konusu yerde elektrik ve doğalgaz aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binaya ilişkin yapı denetim firmasından alınan ve binanın %85 oranında tamamlandığını gösteren seviye tespit tutanağı ve yapıya ilişkin tesisatların mimari projeye uygun yapıldıkların gösteren tutanaklar, dava konusu daire yönünden abonelik tesisi için bir eksiklik olduğu yönünde bir tespit dosya içerisinde bulunmaması da dikkate alınarak, konusunda uzman bir bilirkişi ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, ......
Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 01.07.2008 olması, dava konusu yerde elektrik ve doğalgaz aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binaya ilişkin yapı denetim firmasından alınan ve binanın %85 oranında tamamlandığını gösteren seviye tespit tutanağı ve yapıya ilişkin tesisatların mimari projeye uygun yapıldıkların gösteren tutanaklar, dava konusu daire yönünden abonelik tesisi için bir eksiklik olduğu yönünde bir tespit dosya içerisinde bulunmaması da dikkate alınarak, konusunda uzman bir bilirkişi ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, ...Tarifler Yönetmeliğinin yukarıda anılan hükümleri de göz önüne alınarak, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli,...
Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 01.07.2008 olması, dava konusu yerde elektrik ve doğalgaz aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binaya ilişkin yapı denetim firmasından alınan ve binanın %85 oranında tamamlandığını gösteren seviye tespit tutanağı ve yapıya ilişkin tesisatların mimari projeye uygun yapıldıkların gösteren tutanaklar, dava konusu daire yönünden abonelik tesisi için bir eksiklik olduğu yönünde bir tespit dosya içerisinde bulunmaması da dikkate alınarak, konusunda uzman bir bilirkişi ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, ...Tarifler Yönetmeliğinin yukarıda anılan hükümleri de göz önüne alınarak, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli,...
a bildirildiğini, ancak geçen 3 aya yakın süreye rağmen aboneliğin tesis edilmediğini, 04/08/2022 tarihinde abonelik tesisi için tekrar baş vuruda bulunduklarını, yine dönüş olmadıığından başvuru akıbeti sorulmak üzere gidildiğinde 12/08/2022 tarihli... sayılı yazının elden teslim edildiğini, söz konusu yazıda, elektrik aboneliği için başvurulan adrese ilişkin olarak 26/05/2022 tarihinde yapılan kontrolde kaçak elektrik kullanımı tespit edildiği ve tutanak düzenlendiği belirtildiğini, “yapılan kontrolde tesisata zarar verilmesi olasılığı fark edilmiş ve tesisatın kaçak kullanımın tekrarı yönünde risk taşıdığı görülmüştür” denil- diğini, devamında “tespit edilen risklerin giderilmesi ve yeniden enerjilendirilebilir hale getirilmesi akabinde şirketimizce gerekli işlemler tesis edilebilecektir” şeklinde açıklamada bulunulduğunu, daha önce... tarafından EPDK'ya hitaben yazılan yazıda aboneliğe ilişkin hiçbir engel bulunma- dığının bildirildiğinden çelişki oluştuğunu, ayrıca kaçak elektrik...
devredildiğini, bu şekilde fiili kullanıcı olarak abonelik başvurusu yapmaya hak kazanılarak dava dışı ESAT EKİN adına olan tüm borçtan kurtulmak maksadıyla sahte işlemlerle, muvazaalı bir şekilde abonelik tesisi sağlanılmaya çalışıldığını davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, bu sebeple sayın mahkemece verilen tedbir kararının bir an önce kaldırılması gerektiğini, davaya konu abonelik verilmesi talep edilen araziler davacının başvurusundan önce davacının babası tarafından abonelik sözleşmesi tesis edilmeksizin sözleşmesiz enerji kullanılmak suretiyle kaçak bir şekilde elektrik enerjisi tüketilerek sulanmıştır....
sahip olduğu kamu gücünü kullanarak kiracıdan tahsil edemediği borcunu müvekkilinden tahsil etmeye çalıştığını, kurumun bu talebinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmeliğin dayandığı Elektrik Piyasasında Perakende Satış Sözleşmesi düzenlenmesi Hakkında Tebliğe aykırı olduğunu, davalı kurumun borcu olmayan abonenin sözlemesini tek taraflı olarak feshetme yetkisi olmadığını belirterek müvekkili ile davalı arasında muarazanın giderilmesi için 18/07/2013 tarihli ... numaralı abonelik sözleşmesinin geçerli ve yürürlükte olduğunun, bu sözleşmeden kaynaklanan borcu olmadığından sözleşmenin tek taraflı feshedilemeyeceğinin, üçüncü kişilerin borcundan dolayı sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 14.04.2008 olması, dava konusu yerde su aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, yapıya ilişkin diğer bazı dairelerde aboneliğin bulunması hususu da dikkate alınarak, konusunda uzman bilirkişi kurulu marifetiyle ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
elektrik eneıjisinin bağlanmasına karar verilmesi gerekmediğini, öncelikle müvekkilin ticari hayatının devamlılığı için ihtiyati tedbir olarak; müvekkilin kiracısı olduğu işyerine davalı kurumca elektrik enerjisi verilmesine, neticeten davalı şirketin müvekkil ile davaya konu adrese yönelik abonelik sözleşmesi imzalamamak suretiyle oluşturdukları muarazanın men-iyle müvekkil ile abonelik ilişkisi kurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini müvekkilimiz adına saygıyla talep ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen abonelik tesisi davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davacının 42 daireli apartmanın yöneticisi olduğunu, davacı yönetimin elektrik aboneliği için davalı şirkete müracaatta bulunduğunu ancak yüklenici tarafından iskan alınmaması nedeniyle bağımsız bölümlere elektrik bağlanmadığını ve abonelik işlemi yapılmadığını, bağımsız bölümlere elektrik aboneliği tesisi için öncelikle tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek, taşınmazda bulunan yapının bağımsız bölümlerine elektrik aboneliği yapılmasına karar verilmesini...
Nitekim HGK 2004/...-417 E.- 2004/442 K.sayılı kararında da muarazanın men'i (çekişmenin giderilmesi) davalarının usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğinde olduğunun, bu tür davalarda hem bir muarazanın varlığının tespitinin ve hem de onun men'inin talep edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece anılan ilkeler ışığında esasa girilip doğacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde karar verilmesi yöntem ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....