Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle HUMK.nun 434/3. fıkrası (HMK.nun 366. maddesinin yollamasıyla aynı Kanunun 344. maddesi) gereğince maktu temyiz harcı yerine nispi temyiz harcının tamamlanması için katılan davacı vekili adına muhtıra çıkartılması, ödenmesi gereken nispi temyiz harcının miktarının hesaplanıp muhtırada belirtilmesi, söz konusu harcın 7 günlük kesin süre içerisinde yatırılması konusunda uyarı yapılması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı ve hükmün temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceği konusunda da uyarı yapılması ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 13.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu nedenle HUMK.nun 434/3. fıkrası (HMK.nun 366. maddesinin yollamasıyla aynı Kanunun 344. maddesi) gereğince maktu temyiz harcı yerine nispi temyiz harcının tamamlanması için davalılar vekili adına muhtıra çıkartılması, ödenmesi gereken nispi temyiz harcının miktarının hesaplanıp muhtırada belirtilmesi, söz konusu harcın 7 günlük kesin süre içerisinde yatırılması konusunda uyarı yapılması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı ve hükmün temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceği konusunda da uyarı yapılması ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkeme'ye İADESİNE, 12.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Sanığın yüzüne karşı verilip kesinleşen 04/05/2011 gün; 2011/124 esas, 2011/132 karar sayılı tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının, infaz için gönderildiği Elazığ Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nce tedbirin yerine getirilmesi için çıkarılan uyarı yazısının, 26/08/2011 tarihinde sanığın 18 yaşını doldurması nedeniyle sanık adına çıkarılması gerektiği gözetilmeden velisi olan babası adına çıkarıldığının anlaşılması karşısında, tebligat işleminin usulüne uygun olmaması nedeniyle tedavi ve denetimli serbestlik kararının aynı şekilde infazının devamına karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle mahkûmiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA, 09.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacıya tebliğ edilen fesih bildiriminde fesih nedeni olarak metinde yer alan 2011 yılında bir, 2013 yılında ise iki kez yapıldığı belirtilen ihtarların dosyaya sunulmaması ve daha önce hakkında verilmiş feshe konu hususlara ilişin ihtar, ikaz ve uyarı gibi davalı işveren tarafından yapılmış herhangi bir disiplin işleminin de bulunmamasına göre davalı işveren tarafından ispat yükümlülüğünün yerine getirilmemesi göre feshin geçerli olmayacağı sonucuna varılmakla davalının tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan hükmün bu gerekçe ile ONANMASINA, davalıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 08.07.2014 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazaanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... ve vekili avukat ... ile davalı Okul Aile Birliği vekili avukat .... Diğer davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            KARAR Davacı, davalı vakfın maliki olduğu taşınmazı kiraladığını ve kira sözleşmesinin tapuya kaydedildiğini, ancak davalının taşınmazı kendilerine teslim etmediğini ileri sürerek kiralanan taşınmazın kendisine devir ve teslimine karar verilmesini istemiştir, Davalı, sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vakfın malik olduğu taşınmazın 1.9.2008 başlangıçlı ve 1.9.2029 tarihine kadar süreli kira sözleşmesi ile davacıya kiralandığı sabit olup, davacı kira sözleşmesine dayalı olarak taşınmazın kendisine teslim edilmesini istemektedir. Hemen belirtmek gerekirki, kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu savunan davalı, taşınmazı davacıya teslim etmeyerek kira sözleşmesine dayalı muarazaa yaratmış olup, davacının talebi esasen bu muarazaanın giderilmesine yöneliktir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eczanesinde yapılan tespitte 1.738-TL değerinde küpürleri kesilmiş ilaçlar bulunması nedeniyle davalı kurum tarafından 01.07.2007 tarihli protokolün 6.3.10 maddesi uyarınca sözleşmenin 6 ay süreyle feshedildiğini ve 8.693,60-TL para cezası uygulandığını, ilaçların ayrı ayrı poşetlerde muhafaza edilmesi, satışa sunulmaması, her bir poşetin üstünde hasta adının yazılı olması, bir kısım ilacın sahiplerine teslim edilmesi nedeniyle fesih işleminin haksız olduğunu ileri sürerek fesih işleminin ve para cezasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eczacı olduğunu davalı kurum tarafından verilen uyarı, para ve 2 yıl fesih cezalarının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                  Somut olayda da dava; elatman önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler benimsenmek suretiyle yetkisizlik kararı verilmesi doğrudur.Davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü ONANMASINA, aşağıda yazılı 1,55 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 10.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ...Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/10/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu