Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Madde ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B Madde uygulamalarına konu edilmediği, aynı krokide (E) ile gösterilen 4612 m2 yüzölçümündeki bölümün ise kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı belirlenmiştir. -2- 2009/510-7750 Mahkemece tapuda kayıtlı olmayan ve tapulama dışı bırakılan bu bölümlerin Medeni Yasanın 713. Maddesi gereğince Tescil davasına konu edildiği, Medeni Yasanın 713. maddesi gereğince açılan tescil davası ile genel hükümlere göre açılan tapu iptal tescil davalarının yargılama usullerinin farklı olduğu gerekçesiyle bu bölümlere ilişkin davanın ayrılarak, yargılamaya devamla hüküm kurulmuşsa da, Medeni Yasanın 713. maddesi, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tapuya tescili istemiyle açılan davalar için bazı özel usul hükümleri getirmişse de, genel yargılama usulü hükümlerine göre tapu iptal tescil istemiyle açılan davalar ile Medeni Yasanın 713....

    Dava, muristen intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayalı olarak MK 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına dair tapu tescil ve sınırlandırmanın iptali istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde taşınmazın meralık vasfının değiştirilmesini istemiştir. Türk hukukunda, hakim tarafların bildirdikleri hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, tarafların bildirdikleri vakıaların hukuki sebebini kendiliğinden araştırır ve bulur. Bu kapsamda dava konusu 284 parsel yenileme sonucu 117/3 parselde ham toprak vasfı ile Hazine adına tescilli iken 4342 sayılı Mera Kanunun 5/b maddesi kapsamına alındığından davanın Mera Komisyon kararının iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mera komisyonu kararlarına karşı 4342 sayılı Mera Kanununun 13/5. maddesi uyarınca 30 günlük sürede açılan davaların asliye hukuk mahkemesinde, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesinde açılması gerekir....

      TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 715 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 17 ] "İçtihat Metni" Osman ile Hazine aralarındaki tescil davasının reddine dair Anamur Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19.12.2008 gün ve 157/672 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladığı taşınmazın kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya yoluyla vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında taşlık, çalılık ve hali arazi niteliğiyle tespit dışı bırakıldığını, zilyetlikle kazanılması mümkün olmayan yerlerden olduğunu belirterek davanın reddine, dava konusu taşınmazın TMK.nun 713/6. madde ve fıkrası gereğince Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir....

        Mahkemece davanın reddine; 06.03.2012 tarihli krokili raporda (A1) ile gösterilen 21.016,09 m²'lik kısmın orman vasfı ile, (A2) ile gösterilen 1.976,84 m²'lik kısmın tarla vasfı ile, (B) harfi ile gösterilen 875,48 m²'lik kısmın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine tarafından orman vasfıyla tescil edilen taşınmazlara yönelik davacı tarafından ise esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, MK 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 11.06.1982 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 22.02.1988 tarihinde kesinleşen 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 1983 yılında kesinleşmiş, dava tarihi ile arasında 20 yıl geçmiştir....

          İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; dava, tapuya kayıtlı bulunmayan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davacı adına tapuya kayıt ve tescil talebine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin 01.09.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarihli, 564 ve 586 sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri İş Bölümü Kararı gereğince;" Kadastro çalışması yapılmayan alanlarda, tapusuz taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak (TMK m. 713/1; 3402 sayılı Yasa m. 14, 17) açılan tescil davaları ile mülkiyetinin ve zilyetliğin tespiti davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar, "ı inceleme İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, işbölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          Madde gereğince açıklatılmamış, dava taşınmazın aynına ilişkin olup bu davalarda iddia ve savunmanın tespiti bakımından taşınmaz başında keşif yapılması zorunlu olduğu halde mahallinde keşif yapılmamış ve davacı tarafın talebinin 3402 Sayılı Yasa'nın 12/3 maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil, MK. 713/1 maddesi uyarınca açılan tescil veya 713/2 maddesi uyarınca açılan olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil davası mı olduğu kısaca davanın niteliği kesin olarak belirlenmeden karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; Mahkemece davacı tarafa iddia ve taleplerinin nelerden ibaret olduğu sorulup HMK 31. Madde uyarınca açıklatılmalı, mahallinde keşif yapılmak suretiyle davaya konu taşınmaz veya taşınmazlar ile davanın niteliği tereddütsüz olarak belirlenmeli, taraf teşkili, dava şartları dikkate alınarak iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir....

          Şöyle ki; davacı tarafın MK. 713. maddesine dayalı olarak tescil davası açıldığı halde, aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca gazete ve taşınmazın bulunduğu yerde ilân edilmemiş, dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritaları, hava fotoğrafları, ortofoto haritaları ve 2000'li yıllara ait uydu görüntüleri incelenmemiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. O halde, mahkemece, MK.'...

            Madde gereğince açıklatılmamış, dava taşınmazın aynına ilişkin olup bu davalarda iddia ve savunmanın tespiti bakımından taşınmaz başında keşif yapılması zorunlu olduğu halde mahallinde keşif yapılmamış ve davacı tarafın talebinin 3402 Sayılı Yasa'nın 12/3 maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil, MK. 713/1 maddesi uyarınca açılan tescil veya 713/2 maddesi uyarınca açılan olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil davası mı olduğu kısaca davanın niteliği kesin olarak belirlenmeden karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; Mahkemece davacı tarafa iddia ve taleplerinin nelerden ibaret olduğu sorulup HMK 31. Madde uyarınca açıklatılmalı, mahallinde keşif yapılmak suretiyle davaya konu taşınmaz veya taşınmazlar ile davanın niteliği tereddütsüz olarak belirlenmeli, taraf teşkili, dava şartları dikkate alınarak iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir....

            Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verildiğini ancak dava konusu taşınmazın TMK.nın 713/6 maddesi gereği Hazine adına tesciline yönelik talepleri hakkında herhangi bir karar verilmediğini, bu sebeple eksik hüküm kurulduğunu belirterek, davanın reddine taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Dava, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı TMK nun 713/1, 3402 sayılı yasanın 14 ve 17.maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Somut olayda, yerel mahkemece davacının davasının reddine karar verildiği ancak davalı Hazinenin TMK.nın 713/6 maddesi gereğince tescil talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının ve davalı Hazinenin tescil taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları Dairemizin, 02.05.2016 tarih 2015/3699-2016/4978 sayılı ilamıyla reddedilerek hüküm onanmış olup, bu kez davalı ... vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın tespit dışı bırakılma tarihinden davanın açılış tarihi olan 19.07.2013 tarihine kadar davacı yönünden MK.'nun 713. maddesinde aranan 20 yıllık zilyetlik süresinin geçmediği belirtilmiş; Hazinenin tescile ilişkin talebinin de reddine karar verilmiştir. Mahkemece Hazinenin talebinin reddine gerekçe olarak cevap dilekçesinde herhangi bir delile dayanılmadığı keşif ve bilirkişi incelemesi talep edilmediği, duruşmalara da katılınmadığı gösterilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır....

                UYAP Entegrasyonu