WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in mirasının iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi olduğu, mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyanın Sulh Hukuk Mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemeyeceği, ancak mirasçıların tamamının muvafakatiyle veya açılacak olan reddin iptali davasının kabulü halinde dönülebileceği, açılan davada mirasın reddi beyanından dönülmesine ilişkin en yakın mirasçılarının tamamının davacı olarak yer aldığından mirası reddinin iptaline ilişkin talebin kabulüne; davalılarının ise mirasçının en yakın yasal mirasçıları olmadığı bu nedenle kendilerine de bu dava konusu ile ilgili husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    reddi için Düzce 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/1032 E 2017/1 K sayılı dosyası ile dava açarak mirasın reddine ilişkin karar aldığını, bu kararı Düzce 5.İcra Müdürlüğünün 2015/25258 E sayılı icra takip dosyasına sunarak hissesine konulan hacizlerin tamamını kaldırttığını, işbu sebeple Düzce 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin mirasın reddine ilişkin kararının iptaline başvurmak zorunluluğunun hasıl olduğunu, muris Nuri Sezer'in mirasçısı olan davalı-borçlu T4 'in davacı müvekkilinin alacaklarına zarar vermek amacıyla tamamen kötü niyetli olarak babasından intikal eden miras hissesini reddettiğini, aynı zamanda bu reddin müvekkilinin alacakları gibi daha birçok alacaklıya da zarar vermek amacıyla yapılan bir mirasın reddi olduğunu, davalı hakkında yapılacak araştırmada davalının birçok borçlarının olduğunun görüleceğini, yasal düzenleme gereği mirasçı tarafından murisinden kalanı mirasın reddi için mirasın borca batık olması gerektiğini, oysaki davalının murisinin vefat etmeden önce borca batık...

    Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde ve yargılamanın tüm aşamalarında taleplerinin 6183 sayılı Kanunun 30 vd. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali olduğunu beyan etmiş, TMK’nın 617. maddesine dayalı talebi yahut ıslah beyanı olmamıştır. Dava dilekçesinin başlığında dava "mirasın reddinin iptali" olarak nitelendirilmiş ise de; davacı dilekçenin içeriğinde amacını açıklamıştır. Yerel mahkemece 17.03.2017 tarihli ön inceleme zaptında uyuşmazlığın nitelendirmesi "davalının babası ...’dan kalan mirasın reddine ilişkin Mustafakemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.07.2012 tarih ve 2012/ 583E.- 747 K. sayılı kararı ile davanın iptali ile davalının babasından kendisine intikal eden ve dava dilekçesinde gösterilen ilgili parsel numaralı taşınmazlardan hissesine düşen payların adına tescili’’ şeklinde belirtilmiş ise de, davanın TMK’nın 617. maddesi uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir....

      Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618 f.I). Murisin alacaklılarının korunması belirtilen koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için; miras açılmış olmalı, ödemeden aciz bir muris bulunmalı, miras süresinde reddedilmelidir. Reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olmalıdır. Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davalı tüm mirasçılara yöneltilmelidir. 2. Somut olayda; mirası reddeden davalıların, murisin ölümünden önceki beş yıl içinde muristen mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde bir kazanımları olduğu dosya kapsamında ispatlanamamıştır. 3. Hâl böyle olunca Mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. VI....

        Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 617.maddesine dayanan mirasın reddi kararının iptali isteğine ilişkin olup, reddeden mirasçının alacaklısı tarafından açılmıştır. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler (TMK.md.617/1). Bu süre, zamanaşımı süresi olmayıp, hak düşürücü süredir. Düzenlemeye göre, altı aylık dava açma süresi, ret tarihinden itibaren başlayacaktır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davalı, mirasbırakanın 27.02.2011 tarihinde ölümü üzerine, ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'ne 12.04.2011 tarihinde başvurarak "mirası kayıtsız koşulsuz reddettiğine" dair beyanda bulunmuş, anılan mahkemece, bu beyanının 26.05.2011 tarihinde tesciline karar verilmiştir. Görülmekte olan dava ise, 04.11.2011 tarihinde açılmıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/465 Esas sayılı dosyasının neticesi beklenmeden davacının şikayetinin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, dosya borçlusunun; muris Fatma TUR'un mirasını reddettiğinin taraflarınca bilinmemesi sebebi ile, ret tarihinin kesinleşmesinden başlayarak 6 aylık hak düşürücü süre içinde reddi mirasın iptali davası açılması durumunda, mahkemece verilecek karara göre davacının hak sahibi olup olmayacağı ve muris Fatma TUR'dan borçlu Mehmet TUR'a intikal edecek olan mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılıp kaldırılmayacağının açıklığa kavuşacağını, açmış oldukları reddi mirasın iptali davasının kabul edilmesi durumunda davacının davasının reddi gerekeceğini belirterek kararın kaldırılmasını, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre, İstanbul Anadolu 6....

          Alacaklı tarafından mirasın reddinin iptali davası açılmış ve .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.03.2015 tarih ve 2014/53 Esas 2015/188 Karar sayılı ilamı ile mirasın reddinin iptaline karar verilmiştir. TMK'nun 617/1-2. maddesinde; "Mal varlığı borcuna yetmeyen mirasçılar, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir." düzenlemesine yer verilmiştir. Borçlunun murisi adına kayıtlı taşınmaza, borçlu aleyhine yapılan takip nedeniyle haciz konulmuş olup alacaklının açtığı dava ile mirasın reddinin iptaline karar verildiğinden mirasın resmen tasfiye edilmesi gerekir. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasında bu sebeple hukuki menfaati yoktur....

            Ancak, Hazine vekili, mirası reddeden ...’un mirasın reddi talebinin iptali için ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/155 esas sayısında kayıtlı davanın açıldığını ve bu davanın reddine ilişkin mahkemece verilen kararının temyiz edildiğini ve bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini bildirmiştir. Gerçekten de; ...’un mirası red işleminin iptaline karar verilmesi durumunda; mirasın reddi hükümsüz kalacağından miras bırakanı ...’tan intikal eden miras payının maliki olacağından miras payı onun alacaklıları tarafından haczedilebilecektir. Ayrıca açıklanan durumda ...’un davalı sıfatıyla davada yer alması da gerekecektir. Bu sebeplerle, mirasın reddi işleminin iptali davası sonucunda mahkemece verilecek kararın, bu davayı etkileyeceği kuşkusuzdur. O halde, sözü edilen davanın sonucunun beklenmesi gerekirken, bu hususun mahkemece gözden kaçırılması doğru değildir. Diğer yandan, davalı ......

              Sulh Hukuk Mahkemesi'ne 14/09/2017 tarihinde açmış olduğu dava ile ortaya koymuş ve mirasın reddinin tespiti ise mahkemece 18/09/2017 tarihinde yapılmış olup, iş bu mirasın reddini iptali davası ise ret tarihinden başlayarak 6 aylık süreden sonra olmak üzere 02/08/2019 tarihinde açıldığına göre hak düşürücü sürenin dolduğu açık olduğundan davanın süresinde açılmadığından reddine, yönelik karar verilmiştir. Mirasın reddi kararının iptali davası 02/08/2019 tarihinde açılmış olup ret beyanı ile davanın açıldığı gün arasında altı aylık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmakla, davacı tarafça mirasın reddinin iptali davasının, mirasın reddi tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı dosyada mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. TMK'nun 617. maddesinde düzenlenen 6 aylık süre, hak düşürücü süredir. Taraflarca ileri sürülmese dahi mahkeme hakimi tarafından resen dikkate alınması gereken bir süredir....

              İstinafa konu mirasın reddi talebinin iptali davasının açıldığı tarih itibariyle mirasın hükmen reddine yönelik dava derdest olduğundan, mirasın reddi talebinin iptali davasında ileri sürülen TMK.nın 610/2. maddesindeki hususun, derdest olan mirasın hükmen reddi davasında ileri sürülüp terekenin kabullenmesi anlamına gelecek araç intikal işleminin tespit edilmiş olması halinde mirasın hükmen reddi davasının kabulü mümkün olmayacakken bu hususun terekenin hükmen reddi davasında ileri sürülmemesi ve aracın kabullendiğinin de mahkemece gözden kaçırılmış olması nedeniyle usule aykırı karar verilmiştir. Miras hukukunda mirasın reddi talebinin iptali niteliğinde bir dava olmadığı gibi, bu davanın açıldığı tarih itibariyle redde yönelik verilmiş bir karar mevcut değildir. Derdest olarak görülen hükmen ret davası ile sonuca ulaşmak mümkündür. Kaldı ki, hükmen ret durumunda murisin alacaklısının iptal davası açma hakkı olmadığı gibi bunun yararı da bulunmamaktadır. (Bknz....

              UYAP Entegrasyonu