Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına, … Grup Eğitim Tanıtım Organizasyon Limited Şirketi'nden alınamayan 2012 ila 2014 yıllarına ait muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı ve kanuni temsilci …'in mirasçısı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından açılan mirasın hükmen reddi davasında, … Anadolu …....
ın anlatımlarına itibar ederek noterde işlem yaptıklarını, reddi miras beyanının davacıların iradeleri hata ve hile ile fesada uğratılarak alındığını ileri sürerek; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil, olmazsa tenkis ile hata-hile hukuksal nedenlerine dayalı reddi mirasın iptali isteğiyle dava açmışsa da, davanın reddine dair verilen ilk kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından bozulması üzerine bozma ilamına uyularak mirasın reddi kararının iptaline ilişkin dava ayrılıp, eldeki esasa kaydedilerek sürdürülmüş, yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir....
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kural olarak mirasın reddi bağışlama sayılmaz. Ancak borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddetme işlemi tasarrufun iptali davasına konu olabilmektedir. Mirasın reddine dair işlem ile terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal para vs. değerler karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçeceğinden borçlunun mirasın reddine ilişkin tasarrufu diğer iptal koşullarının oluşması halinde İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardandır. Dolayısıyla, dava önkoşulları yönünden dosyanın incelenmesi varlığı halinde dava konusu mirasın reddine ilişkin tasarrufun İİK’nun 277 ve devamı maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2020 NUMARASI : 2020/701 ESAS 2020/1896 KARAR DAVA KONUSU : Mirasın Gerçek Reddi KARAR : Gaziosmanpaşa 1....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/239 Esas, 2014/278 Karar sayılı dosyada reddettiğini, davalının murisinin terekesinin borca batık olmadığını, davalının alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla mirasın reddettiğini bu nedenle mirasın reddinin iptali ile, davacıya cebri icra ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, hak düşürücü sürenin geçtiği, davalının murisin sağlığından miras payı aldığı gerekçesiyle mirası reddettiğinden bahisle davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın hukuki niteliği bakımından TMK'nin 617. maddesine dayalı mirası reddin iptali isteği olduğu, iptali istenen ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/239 Esas sayılı dosyada davalının 28.03.2014 mirasın reddi talebinde bulunduğu, mirasın reddinin iptali davasının ise 20.05.2015 tarihinde açıldığı ve 6 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/79 Esas, 2019/94 Karar sayılı dosyası ile mirasın gerçek reddi ile reddettiği, alacaklı adına Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/79 Esas, 2019/94 Karar sayılı dosyası ile mirasın reddinin iptali davası açıldığı, bu davanın kabul edildiği, mirasının reddine ilişkin Alanya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararının iptaline karar verildiği, bu kararın 23/02/2021 tarihinde kesinleştiği, bu kararın İcra Müdürlüğü dosyasına 18/01/2021 tarihinde ibraz edildiği, 25/02/2021 tarihli tensipte gerekçe olarak mirasın gerçek reddi ile yeniden oluşan sonuca dayandığı, ancak mirasın reddinin iptaline dair karar ile bunun haksız olduğunu, hukuka aykırı olduğunu, usule ve yasaya aykırı şekilde 3.kişi T3 haciz kaldırma talebinin kabulüne karar veren 25/02/2021 tarihli memur işleminin iptalini talep etmiştir....
sonra icra dosyasına sunulan evrak ile taşınmazlarda ki hacizlerin kaldırılması istenince durumdan haberdar olduklarını, öğrenir öğrenmez davalının mal kaçırma kastını iyi bildiklerinden davayı açtıklarını, ancak davalarının hak düşürücü süre nedeniyle reddedildiğini, mirasın reddi davalarının çok çabuk karar verilen davalardan olduğunu, ancak Bucak Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından kararın 5 ay sonra verildiğini ve ancak icra müdürlüğü dosyasından haczin kaldırılmasına ilişkin talep 31.12.2018 tarihinde gönderilince alacaklı taraf olarak haberlerinin olduğunu, mahkeme hak düşürücü süre yönünden her ne kadar Kanun maddesine ve Yargıtay karalarına dayanmış olsa da somut olayda ki durumun alışılagelmiş mirasın reddi kararlarına göre çok geç verildiğini, Sulh Hukuk Mahkemelerinin 6 ay sonra verdikleri mirasın reddi kararından, karar sonunda haberdar olan ve zarara uğrayan hiçbir alacaklının alacağını alamayacağını, bu durumda mirasın reddinin iptali diye bir davanın olmasının Hukuken mağdur...
Davacı, eldeki dava ile tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe vaki itrazın iptali isteminde karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında davalı ...'ın vefat etmesi üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiş, mirasçıların mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmesi üzerine mahkemece bu yönde araştırma yapılarak dahili davalılar yönünden davanın mirasın hükmen reddi nedeniyle reddine karar verilmiş, dahili davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir. Davanın niteliği gereği davalının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurulduğunda mahkemece, mirasın hükmen reddi nedeniyle davanın reddine karar verilen dahili davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Kaldı ki mirasbırakan aleyhine açılan itirazın iptali davasında mirasbırakanın vefatı sonrası dahili dava dilekçesi de bizzat kendi adlarına çıkarılmış, usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Taraflar arasında sürdürülen yargılamalar ve gelinen noktada mirasın reddini talep edenlerin mirasın reddedildiğinin bilmediğini ileri sürmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi mirasın reddi kararının lehlerine sonuç çıkardığı sürece, mirasçılar arasında görülen ve taraf oldukları hiç bir davada da bu itirazlarını ileri sürmemişlerdir. Dolayısyla mirasın reddini talep eden ...'nun dava tarihinde vekilinin vekaletnamesinde özel yetki bulunmadığına yönelik itirazının 4721 ... Kanun'un 2 nci maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu açıktır. Mahkemece mirasın gerçek reddinin tespitine dair verilen 20.04.2005 tarihli karara yönelik 15 yıl sonra yapılan bu itiraz yine 4721 ... Kanun'un 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralı ile de bağdaşmamaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/1336 Esas) mahkemece mirasın reddi davasının sonucunun beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, kararda yazılı olduğu üzere şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir." yönündeki gerekçe ile "HMK.nun 353/1.a.6. maddesi gereği ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine"karar verilmiştir. Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde;Mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/1336 Esas sayılı dosyasından verilen karar ve kesinleşme şerhi celp edilmiş, mahkeme kararında mirasın T1 tarafından kesin olarak red edildiği ve verilen kararın kesinleştiği anlaşılmakla, T1 yönünden mirasın reddi nedeniyle takip yapılamayacağı kanaati ile "T1 yönünden mirasın reddedilmiş olması nedeniyle takibin T1 yönünden iptaline" karar verilmiştir....