İcra Müdürlüğünün 2015/6974 Esas sayılı dosyasında senede dayalı takipten dolayı borçlu olduğunu bu takip dosyasında davalının alacağı karşılamaya yetecek kadar mal varlığının bulunmadığını davalının vefat eden babası Mehmet T7’dan borçluya intikal edecek miras hissesine haciz konulduğunu davalının borçtan kurtulmak maksadı ile Dörtyol Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/903 Esas sayılı dosyasında mirasın reddi talebinde bulunduğunu belirterek mirasın reddine ilişkin kararın iptaline Hatay İli Payas İlçesi Çağlalık Mahallesi 280 parsel ve Çağlalık Mahallesi 43 parsel Çağlalık Mahallesi 45 parsel sayılı taşınmazlardaki mirasın resen tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ret beyanı ile mirasın gerçek reddinin hukuki sonuçlarının doğduğu, iradesinin fesada uğratılması sonucu mirası reddettiğinin tüm dosya kapsamındaki delillerle davacı tarafından ispatlandığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlamıştır. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasın gerçek reddi kararının iradenin fesada uğratılması nedeniyle iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Türk Medeni Kanunu'nun 605 inci maddesinin birinci fıkrası ve 606 ncı maddesi, Türk Borçlar Kanununun 30 uncu ve 36 ncı maddeleri. 3. Değerlendirme 1....
Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. 1-Davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-4721 sayılı TMK'nın 463. maddesinin 5. bendine göre, kısıtlı adına mirasın kabulü, reddi veya miras sözleşmesi yapılması halinde vasinin vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da iznini alması gereklidir. .Kısıtlı ... bakımından mirasın reddine karar verilebilmesi için vasisi ... tarafından vesayet makamından izin alınması ve bu izin kararının denetim makamının onayına sunulması gerekir. Mahkemece, bu hususun gözardı edilerek kısıtlı yönünden mirasın hükmen reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Sayılı dosyasında verilmiş olan karar gereğince mirasçılardan T2 ve T1 açısından vekaletnamede mirasın reddi davası açmaya dair yetkileri bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiğini, bu sebeple söz konusu vekaletname yenilenerek işbu davayı yeniden açma durumunun hasıl olduğunu, öğretide mirasın reddi yolunun ikiye ayrıldığını, mirasın gerçek reddi ve mirasın hükmen reddi şeklinde olduğunu, açtıkları işbu davanın mirasın gerçek reddi niteliğinde olduğunu, müvekkillerinin sadece murisin malvarlığının borca batık olduğunun bilgisine sahip olduğunu, söz konusu borçların alacaklılarının kim oldukları hakkında bilgilerinin de bulunmadığını, önceki davanın açılış tarihi 2015 yılında olması sebebiyle müvekkillerinin, murisin alacaklılarının kim olduğunu tespit etmelerinin mümkün olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir.”(TMK m 617) Söz konusu hükmün lafzından malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçının, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirastan feragat etmesi halinde de feragatin iptalini isteyebilme yönünde bir sonuç elde edilememektedir. Feragat, mirasbırakanın ölümünden önce gerçekleşen bir hukuki işlemdir. Mirasın reddi ise, mirasbırakanın ölümünden sonra gerçekleşir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.10.2010 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddi kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; konusu kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 06.11.2012 günlü tavzih kararının temyizi üzerine Yargıtayca incelenmesi davalı Mehmet Sarıtaş vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması ilgili kişinin mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmesine ve kendisine mirastan pay verilmesine engel bir neden değildir. Somut olaya gelince; İskenderun 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 16/02/2017 tarih ve 2016/869 Esas, 2017/86 Karar sayılı dava dosyasında mirasçı olarak gösterilen davacı ...’ın mirası reddetmesi nedeniyle, iptale ilişkin kararda ret yokmuş gibi tüm mirasçıların gösterilmesi, sonrasında ret durumuna işaret edilmesi ancak mirasın reddi nedeni ile miras payının kime kalacağının da belirtilmesi gerekmektedir....
Hukuk Dairesi ESAS NO : 2016/99 KARAR NO : 2016/3679 Y A R G I T A Y İ L A M I Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.10.2009, 18.12.2009 ve 18.12.2009 gününde verilen dilekçeler ile mirasın hükmen reddi, borçlu olmadığının tespiti ile ödeme emirlerinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne, mirasın hükmen reddine, davacıların ödeme emrinin iptali ve tereke yönünden borçlu olmadığının tespiti taleplerinin reddine dair verilen 21.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Başkanlığı vekili ve davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, birleştirilen 2009/782 Esas ve 2009/2133 Esas sayılı davalar, mirasın hükmen reddi ile ödeme emrinin iptali ve tereke yönünden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....
Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan sulh hukuk mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemez. Mirasın gerçek reddi beyanı mahkemeye ulaştıktan sonra ret beyanından, ancak mirasçıların tamamının muvafakatiyle veya açılacak olan reddin iptali davasının kabulü halinde dönülebilir. Somut olayda, mahkemece 14.03.2015 tarihinde vefat eden muris ...'ın davacıdan başka mirasçıları da bulunduğu gözönünde bulundurularak, diğer mirasçılardan davacının mirasın gerçek reddi beyanından dönmesi konusunda muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı sorulmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan sulh hukuk mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemez. Mirasın gerçek reddi beyanı mahkemeye ulaştıktan sonra ret beyanından, ancak mirasçıların tamamının muvafakatiyle veya açılacak olan reddin iptali davasının kabulü halinde dönülebilir. Somut olayda, mahkemece 15.02.2015 tarihinde vefat eden muris ...'ın davacıdan başka mirasçıları da bulunduğu gözönünde bulundurularak, diğer mirasçılardan davacının mirasın gerçek reddi beyanından dönmesi konusunda muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı sorulmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....