Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi tarafından mirasın reddine ilişkin kararın iptali istenebilir. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçının alacaklıları veya iflas idaresi reddin tesciline ilişkin kararın kesinleştiği tarihten başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Bu süre hak düşürücü bir süre olup, ret daha sonra öğrenilse bile altı aylık hak düşürücü süre sona ermişse artık iptal davası açılamaz. Türk Medeni Kanununun 618. maddesi de ret halinde sorumluluğu düzenlemiştir. Türk Medeni Kanununun 618. maddesine göre “Ödemeden aciz bir mirasbırakanın mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar. Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle adet üzerine verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır....
Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi tarafından mirasın reddine ilişkin kararın iptali istenebilir. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçının alacaklıları veya iflas idaresi reddin tesciline ilişkin karın kesinleştiği tarihten başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Bu süre hak düşürücü bir süre olup, ret daha sonra öğrenilse bile altı aylık hak düşürücü süre sona ermişse artık iptal davası açılamaz. Türk Medeni Kanununun 618. maddesi de ret halinde sorumluluğu düzenlemiştir. Türk Medeni Kanununun 618. maddesine göre “Ödemeden aciz bir mirasbırakanın mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar. Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle adet üzerine verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır....
Mirasın reddi Yeni Türk Medeni Kanununun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 605. maddesine göre “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır” Türk Medeni Kanununun 605-618. madde hükümleriyle mirasın reddi, 605-609.madde hükümleriyle ret beyanı düzenleme konusu yapılmıştır. Ret hakkı ise, Türk Medeni Kanununun 605. maddesi hükmüyle düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanununun 605.maddesinin 1. paragrafı gereğince yasal ve atanmış mirasçılar mirası yine Türk Medeni Kanununun 606. maddesi gereğince üç ay içinde reddedilebilirler. Bu üç aylık süre hak düşürücü bir süredir. Bu süre yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri kanıtlanmadıkça, miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten işlemeye başlar....
Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi tarafından mirasın reddine ilişkin kararın iptali istenebilir. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçının alacaklıları veya iflas idaresi reddin tesciline ilişkin kararın kesinleştiği tarihten başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Bu süre hak düşürücü bir süre olup, ret daha sonra öğrenilse bile altı aylık hak düşürücü süre sona ermişse artık iptal davası açılamaz. Türk Medeni Kanununun 618. maddesi de ret halinde sorumluluğu düzenlemiştir. Türk Medeni Kanununun 618. maddesine göre “Ödemeden aciz bir mirasbırakanın mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar. Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle adet üzerine verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır....
Mirasın reddi Yeni Türk Medeni Kanununun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 605. maddesine göre “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır” Türk Medeni Kanununun 605-618. madde hükümleriyle mirasın reddi, 605-609.madde hükümleriyle ret beyanı düzenleme konusu yapılmıştır. Ret hakkı ise, Türk Medeni Kanununun 605. maddesi hükmüyle düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanununun 605.maddesinin 1. paragrafı gereğince yasal ve atanmış mirasçılar mirası yine Türk Medeni Kanununun 606. maddesi gereğince üç ay içinde reddedilebilirler. Bu üç aylık süre hak düşürücü bir süredir. Bu süre yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri kanıtlanmadıkça, miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten işlemeye başlar....
Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi tarafından mirasın reddine ilişkin kararın iptali istenebilir. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçının alacaklıları veya iflas idaresi reddin tesciline ilişkin kararın kesinleştiği tarihten başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Bu süre hak düşürücü bir süre olup, ret daha sonra öğrenilse bile altı aylık hak düşürücü süre sona ermişse artık iptal davası açılamaz. Türk Medeni Kanununun 618. maddesi de ret halinde sorumluluğu düzenlemiştir. Türk Medeni Kanununun 618. maddesine göre “Ödemeden aciz bir mirasbırakanın mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar. Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle adet üzerine verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır....
Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen davada mirasın reddini talep ettiklerini, ihtiyati haciz kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı vekili, ihtiyati haciz kararının infaz edildiğini, mirasın reddi talebine ilişkin olarak karar verilmediğini savunarak talebin reddini istemiştir. Mahkemece, ihtiyati haczin mirasın reddi talebinden sonra talep edildiği gerekçesiyle talebin kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Karar, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, alacaklı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Şikayetçi borçlular, mirası reddettiklerinden, murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek icra müdürlüğünün ret kararının iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını istemişlerdir. Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. Somut olayda, muris...'...
Bu durumda mirasın hükmen reddi nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur" gerekçesi ile "Mirasın hükmen reddi nedeniyle davanın reddine" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı Kurum vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ve aleyhe vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/467 Esas, 2021/456 Karar, 30.03.2021 tarihli mirasın reddi kararının takip dosyasına sunulmasından sonra Bolu İcra Müdürlüğü'nce 06.08.2021 tarihinde, 2019/76106 Esas sayılı dosyada takibin tüm borçlular için takibin durdurulmasına karar verildiğini, işbu davanın ikame edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, Bolu İcra Müdürlüğü'nün 2019/76106 Esas sayılı dosyasında takip hakkında durdurma kararı, mirasın reddi kararının sunulması ile birlikte verildiğini, ayrıca davacılar aleyhine herhangi bir haciz işlemi de işbu itiraza konu takipte yapılmadığını, bu nedenle davacılar tarafından ikame edilmiş işbu davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....