İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Cihanbeyli Noterliğinin 18/10/2021 tarihli 9316 yevmiye sayılı Cengiz Babadostu'nun veraset ilamında T4 mirasçı olarak yazıldığı ancak Cihanbeyli SHM'nin 2021/751- 615 E-K sayılı 03/11/2021 dava -05/11/2021 karar tarihli mirasın reddi kararı ile T4 Cengiz Babadostu'nun mirasını reddettiği, iş bu davanın 20/12/2021 tarihinde açıldığı daha sonra Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesinde 2022/202 Esas sayılı dosyası ile mirasın reddi kararının iptaline karar verildiği ve kararın 08/09/2022 tarihinde kesinleştiği , dava açılış tarihi itibariyle davacıların davasında haklı oldukları ancak gelinen aşamada Cihanbeyli SHM'nin 2021/751- 615 E-K sayılı mirasın reddi kararının iptal edilmesi nedeniyle Davalı T4 mirasçılığının devam ettiği , iptali istenen Cihanbeyli Noterliğinden alınan 18/10/2021 tarihli 9316 yevmiye sayılı Cengiz Babadostu'nun veraset ilamının iptalinin gerekmediği , bu veraset ilamının geçerli olduğu , ancak karar tarihi itibariyle davanın...
Davacılar vekili 09/04/2020 tarihli dilekçesi ile, muris T14 mirasının müvekkilleri tarafından kayıtsız şartsız reddedildiğini, bütün mirasçıların muvafakati ile reddi miras beyanından dönülmesinin mümkün olduğunu, müvekkillerinin reddi mirastan dönmek istekilerini, bütün mirasçıların mirasın reddinden dönme yönündeki iradeleri dikkate alınarak, reddi miras kararının iptaline ve sicilden silinmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu 22/09/2020 tarih ve 2012/181- 778 sayılı ek karar ile, dosyanın kapatılmış olması nedeniyle reddi miras kararının iptali yönünde karar verilmesinin mümkün olmadığı, bu aşamada reddi miras kararının iptali yalnızca Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacak mirasın reddinin iptali davası ile mümkün olduğu gerekçesiyle "Talebin REDDİNE" karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.12.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddi kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava mirasın reddinin iptaline ilişkindir. Mahkemece davacının aktif husumet ehliyeti olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, davalının murisinin alacaklısıdır. Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar ( TMK m. 618. F.l). Murisin alacaklılarının korunması bazı koşulların gerçekleşmesine bağlıdır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/148 esas sayılı 2017/505 karar ile mirasın iptali kararı olduğunu, kendisinin tek eve 165.000,00 TL ödediğini, sadece 15.000,00 TL arsa bedeli annesine ait olduğunu, kalan 150.000,00 TL'yi kendisinin ödediğini belirterek mirasın reddi kararının iptalini talep etmiştir....
GEREKÇE: "Dava, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. .................... Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan sulh hukuk mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemez. Mirasın gerçek reddi beyanı mahkemeye ulaştıktan sonra ret beyanından, ancak mirasçıların tamamının muvafakatiyle veya açılacak olan reddin iptali davasının kabulü halinde dönülebilir. Somut olayda, davacı Reşat’ın temyiz dilekçesinde mirasın reddi iradesinden döndüğünü beyan ettiği anlaşıldığından, mahkemece 28.01.2005 tarihinde ölen muris R......
DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddi Kararının İptali ve Tasfiye Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm mirasın reddine ilişkin kararın iptali yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *borçlu mirasçı ...'un, borç ödemekten aczinin, hakkında verilen aciz vesikası (İc.İf.K. m.143) ile gerçekleşmiş olmasına göre hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.10.2006...
Karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunarak, davacının icra dosyasında borçlu olan Ahmet Kaya'nın mirasçısı olduğunu, borçlunun icra takibinin devam ettiği sırada ölmesi halinde veraset ilamındaki mirasçının dosyaya taraf olarak eklendiğini, bu kişi hakkında takip yapılabileceğini, mahkemece çıkartılan ödeme emirlerinin iptali kararının hatalı olduğunu, mirasın reddi kararının icra müdürlüğüne bildirilmesi gerektiğini, icra müdürlüğünün de bu ret kararına göre işlem yapması gerektiğini, icra hukuk mahkemesine mirasın reddedildiği gerekçesiyle takibin iptali davası açılamayacağını, icra dosyasında ödeme emrinin öncesinde ve sonrasında bir itirazın bulunmadığını, davacının icra müdürlüğüne yapması gereken başvuruyu icra hukuk mahkemesine açtığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; mirasın reddi nedenine dayalı takibin iptali istemine yönelik şikayettir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın reddinin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.10.2020 gün ve 2016/17637 Esas - 2020/5875 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 618. maddesinde düzenlenen mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Davacı idare vekili, davalı tarafından mirasın gerçek reddi istemiyle açılan dava sonucunda Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.01.2014 tarihli ve 2013/1303 Esas, 2014/166 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini, ancak davalının mirasını reddettiği ölü babası ...'...
Davacının mirasın reddine ilişkin diğer mirasçılarla birlikte açtığı dava Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1545 Esas ve 1816 Karar sayılı ilâmı ile kabul edilmiştir. Karar sonunda mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tesciline hüküm kurulmuş ve 19.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Mirasın reddi kararları bu konudaki sicile işlenmektedir. Mirasın reddi kararının davacı Y.. B.. yönünden iptaline karar verilmesi durumunda yeniden mirasçılık sıfatını kazanıp aynı zamanda sicildeki kaydın terkin edilmesi ve kendisine mirasçılık belgesi verilmesi gerektiğinden bu konuda görevli mahkeme sulh hukuk mahkemeleridir. Mirası reddeden mirasçılardan birinin bu kararından vazgeçerek tekrar mirasçılık hakkını kazanmak isteği ile H.. H.. olarak açılan iptal davalarında sulh hukuk mahkemeleri görevli olmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Ankara 12....
Eldeki davada, prim borçlarının ödenmesinin mirasın reddi kararının iptali sonucunu doğurmadığı, bu halde, davanın konusuz kalmadığı belirgindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 617. maddesinin ilk fıkrasının “Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler.” hükmü gereği, ret tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde reddin iptali için dava açılması gerekir....