Davalı alacaklının en yakın mirasçılarının mirası reddetmesi de taraf ehliyeti ile birlikte dikkate alındığında miras hükümlerine göre somut olayın çözümlenmesi gerekir. Zira, mirası reddeden mirasçılara artık husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Bu durumda TMK’nun 612. maddesi uyarınca reddolunan mirasın sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerekir. Kanunun bu hükmünün icrasının sağlanması için mahallin Sulh Hukuk Mahkemesine durum bildirilmeli alacaklının mirasının tasfiyesi sağlanmalı, Sulh Hukuk Mahkemesince atanacak ve yetkilendirilecek temsilcinin huzuru ile davaya devam olunması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, davacının bu yöndeki karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.12.2017 gün ve 2016/14870 -2017/7944 E.-K. sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının yukarıdaki gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalılar aleyhine 27.02.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, davanın niteliği gereği duruşma talebinin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirası reddin iptali isteğine ilişkindir. Davacı, davalıların murisi ...’ın alacaklısı olduğunu, davalıların ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/1183 Esas, 2008/582 Karar sayılı kararıyla mirası gerçek redde bulunduklarını, murisin sağlığında malvarlığını davalı mirasçılara devrettiğini ve davalıların terekeyi tasarruf ettiklerinden bahisle mirasın reddine ilişkin ... 1....
Somut olayda; murisin birinci derecedeki mirasçılarının mirası reddettiklerinden bahsedilmiş ise de buna ilişkin mahkeme kararına dosya içerisinde rastlanılamamıştır. UYAP üzerinden alınan nüfus kaydına göre murisin eşinin ... Hanım, çocuklarının .... ve ...., annesinin davacı ..., kardeşinin davacı .... olduğu anlaşılmaktadır....
in mirasını reddetttiğini öğrendiklerini, murise ait taşınmazlara haciz işlemi yapıldıktan sonra davalının mirası kötüniyetli olarak reddettiğini, davalının borcuna karşılık güvence vermediğini, murisin terekesinin aktifinin pasifinden fazla olduğunu, davalının murisinden kalan evde ikamet ettiğini belirterek, davalının mirası reddettiği ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/69-53 E. K. sayılı kararın iptalini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır. Mahkemece, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Miras bırakan ... 30.12.2013 tarihinde ölmüş, davalı 15.01.2014 tarihinde ... 3. Sulh Hukuk Mahkeme’sine müracaat ederek "mirası kayıtsız şartsız reddettiğine" dair beyanda bulunmuş, anılan mahkemece bu beyanın 16.01.2014 tarihinde tesciline karar verilmiştir. Mirasın reddi kararının iptali davası 31.12.2014 tarihinde açılmıştır....
mirası reddinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Davacı borçlu mirası reddettiğinden murisin borcundan sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. İİK.'nun 53. maddesine göre; borçlunun ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı, mirası kabul veya reddetmemişse, mirası ret süresince mirasçılar hakkında takip yapılamaz. Bu maddenin uygulanabilmesi için, icra takibinin mirasın reddi süresinde yapılması ya da murisin takibe başlandıktan sonra ölmüş olması gerekir. İİK.'nun 53. maddesine aykırı olarak takip yapılması ya da takip işlemlerine devam edilmesi nedenlerine dayalı olarak ilgililer, İİK.'nun ....maddesi uyarınca icra mahkemesine şikayette bulunabilirler. İİK.'nun 53.maddesine aykırılık iddiası ise; kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK.'nun .../....maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbidir....
un vergi borcunun yapılandırılması için başvuruda bulunmak suretiyle mirası benimsemiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605). Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Dosya kapsamından muris ...'un ölüm tarihinin 30.07.2007 olduğu, ..Dairesi mükellefi olduğu anlaşılmaktadır. Davacı ...'un, .....
ın vefat ettiği ve tüm mirasçılarının mirası reddettiği anlaşılmakla, bunun üzerine artık, mirası reddeden mirasçılara husumet yöneltilemez. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 612 nci ve 613 üncü maddelerine göre mirasın Sulh Hukuk Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğinin nazara alınması gerekir. Tasfiye sonuçlandırıldığında mirası reddedilen ..., ... ... ve ... terekeleri için atanacak ve yetkilendirilecek temsilcinin davaya katılımı sağlanmalıdır (YHGK'nın 03.07.2002 tarih 2002/15-572 E., 2002/577 K. sayılı kararı). Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve davacı vekilinin temyiz dilekçesi henüz temsilcilere tebliğ edilmemiş, ..., ... ... ve ... terekesi yönünden karar kesinleşmemiştir....
Sulh hukuk hakiminin, en yakın yasal mirasçılarının tamamının mirası reddettiklerini belirlemesi halinde her hangi bir başvuruya gerek olmadan, kendiliğinden, resmi tasfiye yoluna gitmesi gerekir. Öte yandan, kanun koyucu murisin alacaklılarına mirasçıların mirası ret hakkından mahrum olduklarının tespiti davası açma imkanı tanımıştır. Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618 f.I). Murisin alacaklılarının korunması aşağıdaki koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için, miras açılmış olmalıdır. Ödemeden aciz bir muris bulunmalıdır. Miras süresinde reddedilmelidir. Reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olmalıdır. Eda davası açılmış olmalıdır. Somut olayda; muris S.. İ.. 09.02.2009 tarihinde ölmüş, en yakın mirasçılarının tamamı mirası reddetmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesine yaptığı beyan üzerine mirası reddettiği anlaşılmaktadır. Mirasın reddini isteyen davacı ... ise ...'ün mirasçısı olup annesi...'nin mirası reddettiğini daha sonraki bir tarihte öğrendiğini beyan ettiğinden mahkemece, davacıya, üstsoyu olan annesi...'nin mirası reddettiğini öğrendiği tarihi ispatlaması için imkan verilerek gösterdiği deliller toplandıktan sonra öğrenme tarihinin belirlenmesi ve bu tarih itibariyle hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin tespit edilmesi gerekmektedir. Öte yandan, muris ...'nın mirasçısı olan ...'ün mirası reddetmesi nedeniyle, miras davacı ...'e geçtiğinden mahkemece, onun velayeti altında bulunan ...'ın bu aşamada mirasçı olmadığı ve onun adına babası Yahya'nın ret beyanında bulanamayacağı da gözetilmelidir....