TMK'nın 611 maddesindeki "Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer" hükmü uyarınca; mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Somut olayda, dosya içerisindeki belgelere göre, muris...'in mirasçılarından ...'in 17.01.2014 tarihinde vefat ettiği ve...'in tüm mirasçılarının mirası reddetikleri anlaşılmaktadır. Mirasçılık belgesinde...'in mirasçılarının mirastan feragat ettiğine işaret edilmeli ve payının kime veya kimlere kalacağı gösterilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.03.2016 tarihinde oybirliği karar verildi....
dan intikal eden taşınmazlardaki hisselerine bu icra dosyası üzerinden haciz konulduğunu, davalının ise borçlarını ödememek kastıyla mirası reddettiğini ileri sürerek davalının mirası reddinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin babası ...'un vefatından önce dava dışı alacaklı... tarafından muris aleyhinde 1.200.000,00 TL bedelli kambiyo senedine istinaden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin mirasın borca batık olması nedeniyle mirası reddetmiş olup babasından intikal edecek yüklü bir borcun altına girmek istemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile muris ...'un mirasının reddinin iptaline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda davacı, davalı mirasçının alacaklısıdır....
Mahkemece 08.11.20076 tarihinde verilen karar, davacının 13.04.2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla, davacının yasal mirasçısına 13.04.2021 tarihinde, davalının da 23.06.2009 tarihinde vefat ettiği anlaşılmış olmakla mirası ret eden mirasçılarının vekiline 18.09.2021 tarihinde tebliğ olunmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle; Mirası ret eden davalıların taraf sıfanın bulunmadığı anlaşılmakla, davalıların temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 25/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
ün ve en yakın mirasçıları olduğu anlaşılan ... ve ...ün de mirası reddettiklerinin anlaşılması üzerine, terekenin resmi tasfiyesi için ... Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurulduğu, Mahkemece davanın kabulüne ve tereke tasfiye memuru olarak ...’nin görevlendirildiği, eldeki davada ise; tereke temsilcisi ...’nin yöntemince davaya dahil edildiği halde, tüm mirasçıların mirası reddettikleri, terekenin resmî tasfiyeye girdiği gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Mirası reddeden davalı ... hakkında verilen karar yerinde ise de, tereke hakkında husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur. Yargılama sırasında vefat eden tarafların mirasçılarının mirası reddetmeleri halinde konunun miras hukuku hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. TMK’nın 612. maddesinde en yakın yasal mirasçıların, mirasın tamamını reddetmesi halinde reddedilen mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği hükme bağlanmıştır....
Somut olayda; Bağcılar (Bakırköy) Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/1420 Esas sayılı dava dosyasında mirasçı olarak gösterilen tüm mirasçıların mirası reddetmeleri nedeniyle, iptale ilişkin kararda ret yokmuş gibi tüm mirasçıların gösterilmesi, sonrasında ret durumuna işaret edilmesi, en yakın tüm mirasçıların mirası reddetmiş olmaları nedeniyle TMK'nun 612. maddesi uyarınca terekenin tasfiyesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/155 esas-1999/136 karar sayılı ilamı ile mirası reddettiği anlaşılmaktadır. Mirasın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi 551/1 maddesinde “Ölüme bağlı bir tasarrufta bulunmaksızın vefat eden kimsenin mirasçılarından biri, mirası reddederse bunun hissesi murisin vefatında hayatta değilmiş gibi diğer mirasçılara intikal eder.” hükmünü içermektedir. Bu nedenle ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/155 Esas-1999/136 Karar sayılı dosyası getirtilerek davacılardan ...'un mirası reddettiği anlaşılırsa mirasın açıldığı tarihte halefiyet kuralı nazara alınarak diğer mirasçıları belirlenip davaya dahil edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....
Yasal mirasçıların mirası reddetmeleri miras bırakan ile irs ilişkisini sona erdirmeyeceği gibi en yakın mirasçılarının tümü tarafından mirasın reddi halinde terekenin resen tasfiyesine, arta kalan değerler yasa gereği mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine dağıtılacağının (TMK 612) hüküm altına alınması gerekirken, yasal mirasçı sıfatı bulunmayan kişilerin mirasçı gösterilmesi ve miras payı verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
TMK'nun 611/1. maddesinde ise; ''Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer'' hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda,... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 05.04.2010 tarih ve 2010/61 E.- 117 K. sayılı kararıyla muris ...nın mirasının yasal mirasçılarından borçlu...tarafından reddedildiğinin tespitine karar verildiği ve anılan kararın 03.05.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, borçlu ....'nın miras hissesine haciz konulmuş olup, yukarıda değinilen TMK'nun 611/1. maddesi uyarınca mirası reddeden borçlunun miras payının, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi yasal mirasçılarına geçeceği kuşkusuzdur. Nitekim, .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 31.12.2014 tarih, 2014/1748 E.-1783 K. sayılı kararı ile ....'nın mirası reddetmesi nedeniyle miras payının mirası reddetmeyen çocukları ...'ya aidiyetine karar verildiği görülmektedir. O halde, mirasçı ...'...
İcra Müdürlüğü'nün 2011/9090 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, alacağın tahsili için davalının, murisi ...’tan intikal eden miras hissesine haciz tesis edildiğini, davalının bu hacizleri öğrendikten sonra murisinden intikal eden mirası kayıtsız ve şartsız reddettiğini, davalının borçlarına güvence vermeden borcunu ödememek kastıyla mirası reddettiğini belirterek, davalının murisinden kalan mirası reddinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/56 E. - 38 K. sayılı ilamı ile davalının murisi ....’ın mirasının reddine dair verilen kararın iptali istemine ilişkindir. TMK'nın 617. maddesi uyarınca borcunu ödemeyen, güvence vermeyen ve malvarlığı kendi borcunu ödemeye yetmeyen, alacaklılarına zarar vermek kastıyla mirası reddeden mirasçının alacaklıları veya iflas masası ret tarihinden itibaren 6 ay içinde reddin iptali davası açabilir....
Borçlu olduğu iddia edilen mirasçılarının mirası reddetmesi halinde konunun miras hukuku hükümleri çerçevesinde çözülmesi gerekir. TMK'nın 612. maddesinde en yakın yasal mirasçıların, mirasın tamamını reddetmesi halinde reddedilen mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre tasfiyenin de Sulh Hukuk Mahkemesi'nce yapılması gerekeceğinden, mahkemece mahallin Sulh Hukuk hakimine durumun bildirilmesi, mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanmalı, Sulh Mahkemesince mirası reddedilen borçlular için atanacak temsilci ile davaya devam olunmalıdır....