Mahkemece, talebin asıl dayanağının murisin borç ilişkisine dayalı olduğu ve bu nedenle mirasın hükmen reddi isteğine ilişkin olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Hüküm, talep eden vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesine dayalı dava da açabilirler. Talep, Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkindir. Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için, mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri, vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (TMK m. 606)....
Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesine dayalı dava da açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. (TMK m. 609) Yasal mirasçıların murisin ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mirası reddetmeleri gerekir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Kural olarak, mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan sulh hukuk mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirası Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden davacı vekili Av. ...ve karşı taraf davalı ... vekili Av. ... ile ihbar olunan Hazine vekili Av. ...geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava mirasbırakanın alacaklısı tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 610. maddesine dayalı mirasın reddinin iptali istemine ilişkin olup, bu tür iptal davası süreye bağlı değildir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2571 KARAR NO : 2020/1857 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SARUHANLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/143 ESAS DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Saruhanlı Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/09/2020 tarih ve 2020/143 Esas sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TMK. 617 maddesine dayanan davalının murisinin mirasını reddinin iptali ve terekeye dahil mallar üzerinde icra yetkisi verilmesi, İİK. M. 281/2 gereğince ihtiyati haciz istemli olarak açılan davada, istinaf başvurusunun konusu, ihtiyati hacize itirazın reddine ilişkin 16/09/2020 tarihli ara kararıdır....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.05.2011 gününde birleştirilen davacılar tarafından davalı aleyhine 13.06.2011 tarihinde verilen dilekçeler ile asıl davada mirasın reddinin iptali, birleştirilen davada mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; birleştirilen davada mirasın hükmen reddi davasının reddine, mirasın reddinin iptali konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 13.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-birleştirilen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, mirasın hükmen reddinin iptali; birleştirilen dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
Somut uyuşmazlıkta, davacı alacaklı olduğu davalının mirası reddetmesi nedeniyle TMK'nın 617. maddesine dayanarak mirasın reddinin iptalini istemiştir. Mirası reddeden vekilin vekaletnamesinde özel yetki bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mirasın reddinin iptalinin hangi hallerde yapılacağı TMK'nın 617 ve 610/2 maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddeler uyarınca mirasın reddinin iptali nedenleri arasında, mirası reddeden vekilin vekaletnamesinde özel yetkinin bulunup bulunmadığı sayılmamıştır. Davacı TMK'nın 617. maddesine dayanarak istemde bulunduğundan davalının kötüniyetinden sözedebilmek için malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekir....
Bu düzenlemeye göre ise; "Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler." Görüldüğü gibi, bu maddeye göre davayı MİRASI REDDEDEN MİRASÇININ ALACAKLILARI VEYA İFLAS İDARESİ açabilecek olup murisin alacaklıları tarafından TMK'nın 617. maddesine dayanılarak mirasın reddinin iptali davası açılabilmesi ise mümkün değildir. Yasal düzenlemeler yukarıdaki şekilde ortaya konulduktan sonra, somut davamızın nitelendirilmesi gerekirse; iddianın ileri sürülüşü itibariyle dava, mirasçı T3'ın alacaklısı olan davacının mirasın reddi isteminden ibaret olup, davayı TMK 617 'ye göre mirasın reddinin iptali talebi olarak nitelendirilmek gerekmiştir....
MİRASIN REDDİMİRASIN REDDİNİN İPTALİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 617 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi kendilerine yeterli güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler (TMK md. 617). Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir (TMK md. 617/2). Açıklanan yasal hüküm gereğince, mirasçının alacaklılarının reddin iptalini isteme hakkı mevcuttur. O halde, taraflara delillerini sunmaları için mehil verilmesi, göstermeleri halinde delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken "mirasın reddinin şahsi bir hak olduğundan" söz edilerek isteğin reddi doğru görülmemiştir....
Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesine dayalı dava da açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. (TMK m. 609) Yasal mirasçıların murisin ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mirası reddetmeleri gerekir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan sulh hukuk mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemez....
İİK’nın 281/II fıkrası hükmüne göre hâkimin iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilmesine, somut olayda da iptali istenen tasarruf için açılmış olan işbu mirası reddin iptali davasında, alacaklının davasının kabulü halinde alacağına kavuşmasını tehlikeye düşürmemeye yönelik olarak ihtiyati haciz talebi, tasarrufun iptali davalarında uygulanacak olan ihtiyati haczin, davacının alacağına kavuşması açısından getirilmiş bir uygulama olması ve mirası reddinin iptali davasının tasarrufun iptali davasının özel bir hali olması nedeniyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiş" gerekçeleri ile; 1- Davacının İhtiyati tedbirin talebinin REDDİNE, 2- Davacının ihtiyati haciz talebinin teminatlı olarak KABULÜNE, davacı tarafça 279.703,23- TL alacak miktarı bedeli üzerinden %15 oranında hesaplanan 41.955,48- TL teminat bedelinin Yazı İşleri Müdürlüğü kasasına yatırılması veya aynı miktardaki kesin...