Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni kanununun 605/2. maddesine dayalı dava da açabilirler. Talep, Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkindir. Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirascılar için, mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri, vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (TMK m. 606). Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir....
Mahkemece, mirasın reddinin iptali davasının sadece mirasçının alacaklıları ve İflas İdaresi tarafından açılabileceği, davacıların bu davayı açamayacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan kanıtlar, tüm dosya kapsamından; davacıların miras bırakanı Süleyman Doğru 02.05.2010 tarihinde ölmüştür. Bu kişinin mirasçılarının tamamı mirası reddetmişlerdir. Bu nedenle, tereke (miras) kanun gereği, kendiliğinden iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi hale gelmiştir (TMK 612). İcra ve İflas Kanunu 180. maddesinde yer alan hüküm gereğince, reddolunan mirasların tasfiyesi bu Kanunun sekizinci bap hükümlerine göre ait olduğu mahkemece yapılır. Aynı Kanunun 183. maddesine göre de bir tereke 180. madde gereğince tasfiye halinde bulunur ve tasfiyenin kapanmasından önce, mirasçılardan biri gelerek mirası kabul ettiğini bildirirse, borçların ödenmesi için mirasçının teminat göstermesi karşılığında mahkeme tasfiyeyi durdurur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.02.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili banka tarafından davalı borçlu aleyhinde... İcra Müdürlüğünün 2013/640 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının murisi/babası ...'dan intikal eden taşınmazlardaki hisselerine bu icra dosyası üzerinden haciz konulduğunu, davalının ise borçlarını ödememek kastıyla mirası reddettiğini ileri sürerek davalının mirası reddinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklı ret tarihinden başlayarak 6 (altı) ay içinde reddin iptali davası açabilir. (4721 s. TMK m. 617) Müdahil davacının istemi reddin iptali istemine ilişkin olup, reddin tesciline karar verildiğinde dosya tefrik edilip görevin "Asliye Hukuk Mahkemesi"ne ait olduğu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2012/18630 Esas - 2013/10781 Karar) Dava, 4721 s. TMK'nun 617. maddesine dayalı olarak açılan "mirasın reddinin iptali" isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda bu tür uyuşmazlıkların mutlaka Sulh Hakimleri tarafından görüleceği hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Kanunda özel hüküm bulunmadığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 s....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/11365 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, alacağın tahsili için davalının, murisi ...’dan intikal eden miras hissesine haciz tesis edildiğini, davalının bu hacizleri öğrendikten sonra murisinden intikal eden mirası kayıtsız ve şartsız reddettiğini, davalının borçlarına güvence vermeden borcunu ödememek kastıyla mirası reddettiğini belirterek, davalının murisinden kalan mirası reddinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile Eskişehir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/509 Esas, 2013/484 Karar sayılı mirasın reddi kararının iptaline karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, Eskişehir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/509 Esas, 2013/484 Karar sayılı ile davalının murisi ...’nın mirasının reddine dair verilen kararın iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.07.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, alacaklıları zarara uğratmak amacıyla (kötüniyetle) yapılan mirası reddin iptali isteğine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 617. maddesine dayanmaktadır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.12.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, alacaklıları zarara uğratmak amacıyla (kötüniyetle) yapılan mirası reddin iptali isteğine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 617. maddesine dayanmaktadır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler....
Mahkemece, davanın mirasın tasfiyesi olmayıp TMK'nın 617. maddesine dayalı "reddin iptali" olarak nitenlendirilerek mirasın reddinin iptali davalarının HMK'nın 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı ve bu konuda özel bir düzenleme de bulunmadığı, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Muris ...'ün ölüm tarihi 28.12.2012 olup mirası en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunmuştur. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilen miras sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye olunur (TMK m. 612/1). Bu durumda davacı şirketin talebinin TMK'nın 612 ve 636. maddeleri uyarınca terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi olarak nitenlendirilerek bu madde uyarınca gerekli inceleme ve araştırmalar yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....
Davacının dava dilekçesindeki talebi mirasın reddinin iptali için gerekçe dahi olamaz. Hal böyle olunca, açıklanan nedenlerle sonucu itibariyle doğru olan mahalli mahkeme kararının ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL'nin temyiz eden davcıdan alınmasına, 17.10.2014 tarihinde gerekçesinde oyçokluğu sonucunda oybirliğiyle karar verildi. KARŞI OY Dava, mirasbırakanın mirasını TMK'nun 605/1. maddesi uyarınca redden mirasçıya karşı TMK'nun 618. maddesi uyarınca mirasçının alacaklısı tarafından açılmış "mirası reddin iptali davası" dır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Davanın Mirası Reddinin İptali ( TMK m.617 ) davası olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesine özetle; davalı aleyhine 150.000 TL bedelli iki adet bonoya istinaden icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davalının mal varlığının borcuna yetmediğini, davalının babası Atıf Bilgü'nün vefat ettiğini, davalının kötü niyetli olarak mirasın reddi davası açtığını, davalının icra takibini sonuçsuz bırakmak için mirası reddettiğini, bu nedenle davalının miras bırakanı Atıf Bilgü'den kalan mirası reddinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; babasının kendisine miras bırakmak istememesi nedeni ile mirası reddettiğini, mal kaçırma amacının olmadığını, davanın reddini talep etmiştir....