WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

reddediklerini, yapılan reddi miras işleminin haksız olduğunu, mirasçıların TMK 618 gereğince bu haktan mahrum olduklarını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 06/12/2016 tarihinde 48.749,25 TL ve 09/11/2016 tarihinde 1.505,94 TL olmak üzere toplamda ödenen 50.255,19 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte muris Osman Küpelioğlu mirasçılarından tazminine, muris Osman Küpelioğlu'nun mirasçılarının tespiti için mirasçılık belgesi alınmak üzere kendilerine yetki verilmesine, davalıların TMK madde 618 gereği mirası red hakkından yoksun olduklarının tespiti ile dava konusunda sorumluluklarının bulunduklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşılmıştır....

karşılık hiçbir güvence vermediğini belirterek davalının murisinden kalan mirası reddinin iptaline, mirasın resmen tasfiye edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Davalılar vekili, murisin terekesinin borca batık olduğunu, mirasın reddinin davalılarca kötüniyetli olarak yapılmadığını, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıların murisin mirasını borca batık olması nedeniyle reddettikleri ve davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili ve üçüncü kişi ... temyiz etmiştir. 1-HUMK'nın 427 maddesi gereğince mahkemelerce verilen nihai kararlara karşı davanın tarafları temyiz yoluna başvurabileceğinden ve taraf sıfatı olmayan ...'ün hükmü temyiz etme yetkisi bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-TMK'nın 617/1. maddesine göre malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler....

    Bir kısım mirasçıların talebi üzerine mirasın reddinin tespit ve tesciline yönelik verilen karar neticesinde, davacı kurumun, mirasçıların murisin borçlarından sorumlu olmadıklarını yargılama sırasında öğrendiği, mevcut durumun mirasın borçlarından sorumlu olması gereken ancak mirası reddetmeleri nedeniyle sorumluluktan kurtulan davalılar lehine vekalet ücreti verilmesi gerektirmeyeceği belirlenmektedir. O halde; mahkemece; mirası reddeden davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde mirası reddeden mirasçılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3- Davalı ...’ün temyiz itirazının incelenmesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda mirası reddeden dahili davalılar ..., ... ve ... yönünden davanın reddine karar verildiği, davalı ...’ün de diğer davalılar gibi mirasın reddinin tespit ve tesciline yönelik başvurudaa bulunduğu, ......

      ya sattığı anlaşılmakla, mirası reddeden ... mirasçıları hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın reddine, 11 nolu bağımsız bölüm için 26.000.00.YTL, 12 nolu bağımsız bölüm için 28.000.00.YTL olmak üzere toplam 54.000.00.YTL'nin İstanbul 6.İcra Müdürlüğünün 2001/17873 sayılı takibindeki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalı ...'dan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 277. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yasanın 282. maddesinde tasarrufun iptali davasının borçlu, borçlu ile hukuki işlemde bulunan veya borçlunun ödeme yaptığı kişiler ile bunların mirasçılarına ve kötü niyetli kişilere karşı açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda dava, borçlu ...'e onun 21.11.2004 tarihinde ölümü ile mirasçıları Fisun Simla Hanzade ve ......

        Ödemeden âciz bir mirasbırakanın mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK.m.618/1) denildiğini, Somut olayda davacıların dedeleri olan müteveffa Yılmaz DİŞLİ'nin terekesinin borca batık olduğunu iddia ederek mirası kayıtsız şartsız reddedip söz konusu mirasın hükmen reddinin tespiti için dava açtıklarını ve başkanlıklarını hasım gösterdiklerini, ancak T6 Müdürlüğünün 301 004 7845 vergi kimlik numaralı mükellefi olduğu ve 12.04.2019 tarih itibariyle vadesi geçmiş ve ödenmesi gereken toplam borcunun 56.884,80 TL olduğunun anlaşıldığını, bununla birlikte davacıların murisin ölüm tarihinden itibaren üç aylık süre içerisinde mirası reddetmediklerini, mirası hak ve borçları ile kayıtsız-şartsız kazandıklarını, davanın üç aylık yasal süre içerisinde açılmamasına ve mirasçıların mirası hak ve borçları ile kayıtsız-şartsız kazanmış...

        Maddesi hükmünün tamamen yanlış uygulandığını, bu hükmün uygulamasının mirasbırakanın vefat ettiği andaki mirasçıları için geçerli olduğunu, davacının babasının mirası reddettiği için mirasçı konumuna geldiğini, TMK md.608- 3 fıkrası gereğince T4 için mirasın reddi süresinin babası olan T1 mirası reddettiği tarih olan 01/12/2017 ile başladığını, 3 aylık yasal sürenin dolmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme hükmünün kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. GEREKÇE; Davacı baba T1 kızı olan küçük T4 adına mirasın reddinin tescilini istemiştir. İlk derece mahkemesince davanın süre yönünden reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafından hüküm istinaf kanun yoluna getirilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

        Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni kanununun 605/2 maddesine dayalı dava da açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır (TMK m. 609). TMK 606. maddesine göre; "miras 3 ay içerisinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren işlemeye başlar." Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir....

          Mahkemece de gerekçede davanın İİK 277 ve devamına ilişkin dava olduğu kabul edilmiş ancak çelişkili bir şekilde davayı TMK 617. Maddeden hak düşürücü süre yönünden redetmiştir. Dava İİK 277 maddesine dayalı açıldığı kabul edilmesine rağmen çelişkili bir şekilde davanın TMK 617. Maddesinden reddi doğru bulunmamıştır. 2- Dava İİK 277 ve devamı maddelerine ilişkin tasarrufun iptali davası olmakla T3 mirasını davalı borçlu redetmekle bu redle diğer mirasçılar lehine işlem yapılmış olduğundan T3'nun davalı dışındaki diğer mirasçılarınında davaya zorunlu dava arkadaşı olarak dahil edilmesinden sonra hüküm tesis edilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuş olması doğru değildir. 3- Ayrıca İİK 277 ve devamı maddeleri gereği bu davada alınacak harç davacı alacaklının icra takip çıkışındaki takip miktarı ile iptali istenen tasarrufların tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi daha az ise o miktar üzerinden belirlenir....

          Davacıların, muris T1 kendilerine intikal eden mirası 4721 sayılı Kanun'un 605 ve devamı maddeleri uyarınca yasal süresi içerisinde reddetmemişler, mirası kayıtsız şartsız bir kül hâlinde iktisap ettiklerini, Mirasbırakanın vergi borçlarından da asli sorumlu olan davacılar, söz konusu sorumluluklarını bertaraf edebilmek için, mirasbırakanın terekesinin borca batık olduğu iddiasında bulunduğunu, 4721 sayılı kanunun 618....

          UYAP Entegrasyonu