WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın mirası reddettiğini ve mirasçılığın murisin annesi sıfatıyla ... ile kardeşleri sıfatıyla ... ve ... olarak kendi taraflarına geçtiğini öğrendiklerini, bu nedenle yasal süresi içerisinde her biri ayrı ayrı Mümin ve Kıymet oğlu 01.03.1962 doğumlu miras bırakan ...’a ait mirası kayıtsız ve şartsız olarak reddettiklerinin tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Asli müdahil, mirasçıların murisin ölüm tarihinden itibaren 3 aylık süreyi geçirerek dava açtıklarını, ayrıca murisin sağlığında evini ... isimli kişiye muvazaalı olarak devrettiğini, mirasçıların kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, miras bırakanın tek mirasçısı olan kızı ...'ın yasal süresinde mirası reddetmesi ile mirasçı konumuna geçen murisin annesi ve kardeşleri olan davacıların mirasçılığı öğrendikleri bu tarihten itibaren 3 ay içerisinde mirasın reddi davası açtıklarından mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddine ve reddin mahkemece tesciline karar verilmiştir....

    Bilindiği gibi; ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, miras bırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır. Ne var ki somut olayda; davacılar tarafından dosyaya hasımlı veraset ilamı sunulmadığı gibi kendilerine hasımlı veraset ilamı almaları için olanak da tanınmamıştır. Öte yandan, asıl davanın davacıları ...................'un karar başlığında yer almaması, ....................'nın ise H.. B.. olarak yazılması da isabetsizdir. Hâl böyle olunca; davacıya hasımlı veraset ilamı alması için olanak tanınması, temin edilecek hasımlı mirasçılık belgesi doğrultusunda işin esası değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi ve davacıların karar başlığında tam ve doğru şekilde belirtilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir....

      Mahkemece davanın ... ve ecrimisil istemi yönünden reddine, tazminat istemi yönünden ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili tarafından 10.08.2016 tarihinde mahkemeye verilen ve davadan feragat ettiğini bildiren dilekçenin davacılar vekili Av. ...'a ait olduğu hususunda açık kimlik tespiti yapılmadığı anlaşıldığından, dilekçenin kendisine ait olup olmadığı hususunda davacılar vekilinin bizzat beyanının alınması ve açık kimlik tespitinin de yapılmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, muris kocanın 01.01.1995-06.08.1997 arası dönemde 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespiti ile hak sahibi eş ...'a ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın tespit istemi yönünden karar ittihazına yer olmadığına, tahsis istemi yönünden ise davacı eşe 01.12.2011 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

          Tunagür'ün kooperatif hissesini devraldığını, ancak bu hissenin müvekkili adına kaydedilmediğini ileri sürerek, kooperatif hissesinin müvekkili adına tescili istemi ile dava açmıştır. Davalı vekili, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Borçlar Kanunu'nun 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif hissesinin adına tescili istemiyle açılmış olmakla birlikte davacının istemi esasen dava dışı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkin davanın süreye tabi olmaksızın, her zaman açılması mümkündür. Bu nedenle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi doğru değildir. Ancak, kooperatifin taraf olmadığı bir davada üyeliğin tespitine ilişkin bir karar verilebilmesi de mümkün değildir....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 18/05/2021 gün ve 2020/5578 Esas - 2021/7101 Karar sayılı ilama karşı, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile maddi hatanın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Talep, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi ile açılan davada, mahkeme tarafından verilen hükme ilişkin istinaf talebinin; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14....

              İstinaf mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- İstirdat istemi yönünden; Temyize konu miktar, karar tarihi itibariyle 78.630,00 TL'lik temyiz kesinlik sınırının altındadır. 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar veya değeri 78.630,00 TL’yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2-Yönetim planının geçersizliğinin tespiti istemi yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere ve HMK'nın 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri re'sen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp; kat irtifakı/kat mülkiyetinin kuruluşunda (ilk tescilde) oybirliği ile tapuya kaydedilen yönetim planı sonradan malik olanları da bağlayacağından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                K A R A R Dava, davacının iş kazası geçirdiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemi ile söz konusu olayın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun Hükmün Kapsamı başlığını taşıyan 297.maddesinin 2. fıkrasında “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde asıl dava dosyası ile birleşen ... İş Mahkemesi'nin 2013/674 Esas sayılı dosyasında davaya konu olayı iş kazası olduğunun tespiti istemi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                  Hizmet tespiti istemi ile ... ve işveren apartman yönetimi aleyhine açılan eldeki davada, yargılama aşamasında açıklama dilekçesi ile miktar belirtilmeksizin işçilik haklarının da talep edildiği, mahkemece, 14.11.2012 tarihinde hizmet tespiti istemi yönünden kabul, karar tarihinden kırk gün sonra (25.12.2012) işçilik alacaklarına dair istem hakkında tutanak ile ayırma kararları verildiği, HMK. nın 297'nci (HUMK. 388, 389) maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesinin yer aldığı, karar tarihinde işçilik haklarına ilişkin istem konusunda karar verilmeyerek söz konusu düzenlemeye uygun bir hüküm oluşturulmadığı, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilen kararın, geri çevirme kararımız üzerine davalı apartman yöneticiliğine tebliğ edildiği ve...

                    Somut olayda, işbu davanın hizmet tespiti talebine ilişkin olduğu, davacı ve işverenler arasında görülmekte olan işçilik alacakları istemine ilişkin ...... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/554E sayılı dosyasında 04.06.2014 tarihli celsede dosyanın hizmet tespiti davası ile birleştirilmesine karar verildiği, ancak eldeki dosyada 02.12.2014 tarihli celsede her iki dosyanın tefrikine karar verilmişken, 12.05.2015 tarihli son celsede dosyaların tefrik edildiği göz önünde bulundurulmaksızın her iki dosya bakımından da karar verildiği anlaşılmıştır. Her iki dosyanın tefrik edildiği dikkate alınmadan sadece hizmet tespiti talebi bakımından hüküm kurmak gerekirken işçilik alacakları istemi hakkında da karar verilmiş olması hatalıdır. Mahkemece salt hizmet tespiti istemi hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu