Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bursa 3.İcra Tetkik Mahkemesinin 2002/369 Esas sayılı dosyasından alınan 3.3.2003 tarihli raporda çek ve bonodaki imzaların İstemi Tezcan'a ait olduğu, Bursa 4.İcra Tetkik Mahkemesinin 2002/382 esas sayılı dosyasından alınan 27.5.2003 tarihli raporda çek ve bonodaki imzaların İstemi Tezcan'a ait olduğu, Bursa 4.İcra Tetkik Mahkemesinin 2003/891 esas sayılı dosyada alınan 17.12.2004 tarihli raporda çek ve bonodaki imzaların İstemi Tezcan'a ait olduğu tespiti yapılmıştır. Mahkemece alınan 9.2.2006 tarihli raporda ise imzanın İstemi Tezcan'a ait olmadığı belirlemesi yapılmış ve bu rapora göre karar verilmiştir. Oysa dava konusu çek ve bono için alınmış ve son rapor ile çelişen bilirkişi raporları bulunmakta olduğundan mahkemece, raporlar arasındaki çelişkiyi ortadan kaldırıcı yeni bir rapor alınarak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde ve özellikle dava dilekçesi dikkate alındığında istemin HMK nun 106. maddesi uyarınca tespit davası olmayıp, mahkemece değişik iş defterine kayıt edilerek HMK nun 400. ve devamı maddeleri gereğince delil tespiti istemi olarak değerlendirilmesi gerektiği, delil tespiti istemine ilişkin kararların itirazı kabil olup, temyiz kabiliyetinin bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 21.07.2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve defterinin tutulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nun 589-591. maddelerine dayalı terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Somut olayda; TMK'nun 589-591. maddelerine dayalı terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulması istemi halinde sulh hakiminin tedbir olarak terekeyi tespit edip defterini tutmasına ilişkin işlemler nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi mümkün değildir....

        Somut olayda, davacının hizmet tespiti istemine ilişkin olarak mahkemece verilen karar yerinde ise de,sigorta primine esas kazanç tespiti istemi konusunda, yukarıda belirtilen yönteme uygun değerlendirme yapılmaksızın, tanık beyanları ile işçilik alacağı dava dosyasında yer alan kayıt ve belgelerin ücret tespiti davasında tek başına esas teşkil edemeyeceği gözetilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur....

          e ait olduğu kabul edilmediğinden tüm paydaşlar arasında oybirliği sağlanamadığından muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açılmak zorunda kalınmıştır. Mahkemenin nitelendirdiği gibi mülkiyetin tespiti istemi ile açılan bir dava olmayıp muhdesatın tespiti istemi olduğundan davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek, taraflarca gösterilen ve gösterilecek tüm delillerin toplanması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek muhdesatın tespiti istemi ile açılan bu davanın esasına yönelik bir hüküm verilmesi gerekirken, hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

            Asıl davada yüklenici sıfatıyla yapılan imalat bedelinden kaynaklanan 10.000,00 TL alacakları bulunduğunun tespiti ile, bu alacaktan senetlere dayalı toplam 6.600,00 TL'lik kısmının davalılardan tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Görülüyor ki asıl davada tahsil istemi yer almaktadır. Kural olarak alacak davası tespit istemini de içermektedir. Davadaki alacak istemi gözetilerek hüküm kurulduğuna göre ayrı bir tespit davası varmışcasına hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle tespit isteminin reddine karar verilerek davacının vekalet ücretiyle sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan karar bozulmalıdır. Ne var ki düşülen bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılamaya ihtiyaç göstermediğinden hükmün HUMK 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

              Davacı vekilince sunulan dilekçe ile dosyanın tespit istemi olması sebebi ile Değişik İş esasına kaydedilmesi için tevzi edilmesi talep edilmiştir. Tespit dilekçesindeki talep başlangıçta tespit davası olup olmadığı değerlendirilmiş ancak, talepçi vekili tarafından dosyanın tespit istemi olduğu bildirilmekle, delil tespitine ilişkin olduğu, delil tespiti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Talepçi vekilinin beyanından talebin delil tespitine ilişkin olduğu, bu niteliğe göre değişik iş kaydı üzerinden değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, mahkememizin esas kaydının kapatılarak, dosyanın Değişik İş üzerinden İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinden birisine tevzi edilmek üzere İzmir Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

                Usulüne uygun ve süresinde karar düzeltme istemi olmadığı gibi Dairemizin 30.05.2018 gün ve 2018/3623 -2018/10791 E/K sayılı kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davacı idare vekilinin talebinin REDDİNE, 03/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan sigortalılığının tespiti istemi yargılama sırasında Kurumca kabul edilip, dava konusuz kaldığına göre, karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. HMK/370. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1.) bendi tümüyle silinerek yerine; "Davacının sigortalılığı istemi konusuz kaldığından, karar verilmesine yer olmadığına" sözcükleri eklenerek hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 24/03/2014 gününde oybirliğiyle ile karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Y A R G I T A Y K A R A R I İş sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespiti istemi ile açılan davada mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve dosya temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu