Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İptali istenen mirastan feragat sözleşmesinin “ivazlı mirastan feragat sözleşmesi” olduğu görülmektedir. Mirastan feragat sözleşmesinde kararlaştırılan ivazın, feragat eden mirasçının ileride doğması muhtemel payından az olmasının bir önemi olmadığı, bu sözleşme neticesinde bir karşılık sağlandığı, ayrıca dosya kapsamı taraf beyanları ve tanık anlatımlarından T2 ve T1 miras bırakanın daha sağlığında iken mirastan feragatlerini sağlamak amacıyla bazı taşınmazları devrettiği ve ayrıca nakit para verdiği anlaşıldığından Mirastan feragat sözleşmesinin ivazlı olduğuna kanaat getirilmiştir. Bu bağlamda irdelenmesi gereken bir diğer husus davaya konu feragat sözleşmesinin kısmi feragat niteliğinde olup olmadığı noktasındadır. Yasada bu konuya ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu anlamda kanuni boşluğun TMK 1. maddesinde yer alan ilkeler doğrultusunda doldurulması gerekmektedir. Öncelikli olarak sözleşmenin taraflarının yasal iradeleri sorgulanmalıdır....

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın, davacı ile miras bırakan arasında kurulan mirastan feragat sözleşmesinin iptali isteğine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinden; davacı vekilinin aldatma, korkutma ve zorlama hukuksal nedeniyle davacı ile muris arasında yapılmış olan mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep ettiği, davacı T1 ile muris Selahaddin Demircan arasında Çorlu 6....

    CEVAP Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının muris ... ile evlenmeden önce evlilik sözleşmesi yapılacağı iddiası ile noterlik makamına götürüldüğünü ve bir takım belgeler imzalatıldığını, muris ...’nın gönlü olsun diye bu belgeleri imzaladığını, mirastan feragat sözleşmesi imzaladığını hatırlamadığını, taraflarına defaten beyan ettiği üzere evlilik sözleşmesi imzaladığını belirttiğini, mirastan feragat sözleşmesinin ekindeki sağlık raporuna görüldüğü üzere muris ...’nın alım satım yönünden ehliyetli olduğu tespit edildiğini ama mirastan feragat sözleşmesinin hukuki önem ve sonuçlarını algılayabilecek durumda olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İzmir 2....

      i mirastan ıskat ederek onun miras payını ...name açılıncaya dek mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu miras payına karşılık 1988 ada, 8 parsel, 2007 ada, 2,3,11 parsel, 2009 ada, 1 ve 2 parselsayılı taşınmazların anneleri ...adına tescil edildiğini, satışı yapılan evden payına isabet eden 5.000,00.-TL ile banka mevduat hesabından 4.000,00.-TL'nin tahsil edildiğini, davalı vakfın, anılan taşınmazlar ve tahsil edilen toplam 9.000,00.-TL hakkında tapu iptal tescil ve paranın iadesi konusunda açtığı davanın derdest olduğunu, her ne kadar vasiyetnamenin iptali istemi ile açtıkları dava redle sonuçlanarak kesinleşmiş ise de mirastan ıskat edilen mirasçının altsoyu olarak saklı paylarını talep haklarının bulunduğunu, ıskatın kesinleşmesi ile dava açma haklarının doğduğunu ileri sürerek tenkis istemişler, yargılama sırasında da paraya ilişkin taleplerinden feragat ettiklerini bildirmişlerdir. Davalı ..., mirastan ıskat edilen ...'...

        Davacı vekili 12/09/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında ise "Dava dilekçemizdeki talebimizi açıklıyoruz, dava dilekçemizdeki talebimiz mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep ediyoruz, bu sözleşme Tekirdağ noterliğinde yapılmıştır, biz noter yevmiye numara ve tarihini bildireceğiz, mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep ediyoruz, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile ilgili bir davamız yoktur, delillerimizin toplanılmasını talep ediyoruz," şeklinde beyanda bulunmuştur....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Hükümlü veya tutuklunun kaçması Hüküm : TCK'nın 292/1, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan sair temyiz itirazlarının reddine; ancak, 1-TCK'nın 293. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının tespiti bakımından, sanığın kendiliğinden mi teslim olduğu yoksa yakalanarak mı cezaevine alındığı araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabul ve uygulamaya göre de; TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten...

          Davacılar, mirasbırakan babalarının davaya konu taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalı ikinci eşine temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında............e karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, mirasbırakanın maddi sıkıntıda olduğu dönemde verdiğini, altınlarına karşılık olarak taşınmazın kendisine temlik edildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın mirastan mal kaçırma amacıyla davalıya temlik edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten de, dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakanın davalı ikinci eşine yaptığı temlikin mirastan mal kaçırmaya yönelik olduğu anlaşıldığına göre, davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle taraflar adına payları oranında tesciline karar verilerek mirasbırakanın dava dışı mirasçısı ......'...

            Daha yakın tarihli Yargıtay kararlarında ise genel olarak “Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri, ya da mirasın reddi veya mirastan feragat sözleşmesi hâllerinin bulunması mirasçılık belgesi istemeye engel değildir. Çıkarma, yoksunluk, ret ve feragatın “hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine” işaret edilmek suretiyle ve bu durumlar yok sayılarak tüm mirasçılar ve miras paylarını gösterir biçimde hüküm tesis edilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” (2. HD 05.02.2008, 2007/20848, 2008/965); “Dava mirasçılık belgesi istemine ilişkindir. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri ya da mirasın reddi veya mirastan feragat sözleşmesi hâllerinin bulunması, mirasçılık belgesi istemine engel değildir....

            Mirasçılıktan çıkarma (iskat mirastan feragat ya da mirastan yoksunluk (mahrumiyet) hallerinin varlığı veraset belgesi verilmesine engel değildir. Mirasçılıktan çıkarma (iskat), mirastan feragat veya mahrumiyetin hukuki sonuçlarının terekenin paylaşımı sırasında gözetileceğine işaret edilmek suretiyle ve bu durumlar yok sayılarak miras paylarını gösterir biçimde ıskat edilen mirasçıya mirasçılık belgesi verilebilir. İş bu nedenlerle Muris ...'ın oğlu ...'ın mirastan ıskat edilmiş olması ...'un mirasçılık belgesi talep etme hakkına engel değildir. Ancak bu durum kendisi hayattayken eşi ve çocuklarına mirasçılık belgesi isteme hakkı bahşetmez....

              K. sayılı mirasçılık belgesinde mirastan ıskat edilen mirasçı .... payının akıbetinin belirlenmemesi sebebiyle, murise ait mirastan ıskat edilen mirasçı ... payının akıbetinin de belirlendiği mirasçılık belgesi talep etmiştir. Mahkemece, hukuki menfaat bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Muris sadece mirasçılıktan çıkarmayla yetinmiş, mirasçılıktan çıkarılan kişinin miras payı üzerinde tasarrufta bulunmamış ise mirasçılıktan çıkarılan kimse muristen önce ölmüş gibi kabul edilir. Bu durumda mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna verilir (TMK m. 511/2 ve 3). Bu durumda .......

                UYAP Entegrasyonu