DAVA TÜRÜ : Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 14.12.2015 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, mirastan feragat sözleşmesinin açılıp okunmasına ilişkin olup miras hükümlerinden kaynaklandığına, mirastan feragat sözleşmesine dayanılarak açılmış tapu iptali ve tescile ilişkin bir istek bulunmadığına göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın, davacı ile miras bırakan arasında kurulan mirastan feragat sözleşmesinin iptali isteğine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinden; davacı vekilinin aldatma, korkutma ve zorlama hukuksal nedeniyle davacı ile muris arasında yapılmış olan mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep ettiği, davacı T1 ile muris Selahaddin Demircan arasında Çorlu 6....
Mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tüm olarak kesilmiş sayılmaz. Miras açıldığında terekenin borcu alacaklılarından çok olupta miras alan bunu ödemeye yanaşmazsa, mirastan feragat eden kişi ölümden önceki beş yıl içinde muristen feragatin ivazı olarak aldığı şeyi ve semeresinden elinde kalanı geri vermekle yükümlüdür. Öte yandan hakkında tenkis davası açıldığı zaman mirastan feragat eden mirasçı sözleşmeyle aldığını geri vererek terekenin taksimine iştirak edebilir. Görülüyor ki mirastan feragat edenin mirasla ilişiği tamamen kesilmez. Mirasçılık belgesi istemek maddi bir olayın varlığını ikrar ve kişiler arasındaki irs (soy) ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Mirastan ıskat ve mahrumiyet sebepleri ya da mirasın reddi veya mirastan feragat sözleşmesi hallerinin bulunması mirasçılık belgesi istemeye engel değildir....
Noterliğinde 31.07.2012 tarihli mirastan feragat sözleşmesi imzaladığını, mirastan davacılar lehine feragat ettiklerini, bu feragat sözleşmesi nedeniyle sonradan yapılan vasiyetnamelerin ortadan kalktığını, feragat eden mirasçının mirasçılık sıfatı kalmadığından davaya konu vasiyetnameler sebebiyle hak talep edebilme imkanının bulunmadığını, lehine vasiyet yapılan davalı ...'nin ıskat sebeplerini ispat etme yükümlülüğünde olduğunu belirterek vasiyetnamelerin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen hususların vasiyetnamenin iptal nedeni olarak Kanunda sayılanlardan hiç birine uymadığını, mirastan feragat sözleşmesi yapılmış olmasının vasiyetnamenin geçersizliği sonucunu doğurmayacağını, davanın süresi içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. III....
CEVAP Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının muris ... ile evlenmeden önce evlilik sözleşmesi yapılacağı iddiası ile noterlik makamına götürüldüğünü ve bir takım belgeler imzalatıldığını, muris ...’nın gönlü olsun diye bu belgeleri imzaladığını, mirastan feragat sözleşmesi imzaladığını hatırlamadığını, taraflarına defaten beyan ettiği üzere evlilik sözleşmesi imzaladığını belirttiğini, mirastan feragat sözleşmesinin ekindeki sağlık raporuna görüldüğü üzere muris ...’nın alım satım yönünden ehliyetli olduğu tespit edildiğini ama mirastan feragat sözleşmesinin hukuki önem ve sonuçlarını algılayabilecek durumda olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İzmir 2....
Davacı vekili 12/09/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında ise "Dava dilekçemizdeki talebimizi açıklıyoruz, dava dilekçemizdeki talebimiz mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep ediyoruz, bu sözleşme Tekirdağ noterliğinde yapılmıştır, biz noter yevmiye numara ve tarihini bildireceğiz, mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep ediyoruz, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile ilgili bir davamız yoktur, delillerimizin toplanılmasını talep ediyoruz," şeklinde beyanda bulunmuştur....
kabul saatinin belirlenmesi, tüm bu işlemler sonrasında ödemenin iddianamenin kabul tarihinden önce yapılmış olduğunun tespiti halinde sanıklar hakkında TCK'nın 168/1; iddianame kabul tarihinden sonra yapılmış olduğunun tespiti halinde TCK'nın 168/2, ödeminin yapıldığı gün ve saat belirlenemez ise şüpheden sanık yararlanır ilkesi dikkate alınarak TCK'nın 168/1. maddesinin uygulaması gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-95 TL tutarındaki 12 paket kuruyemişin, suç tarihindeki ekonomik koşullara ve paranın satın alma gücüne göre az kabul edilemeyeceği gözetilmeden, yanlış değerlendirme sonucu 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesi ile uygulama yapılması 3-Sanıklar müdafii Av....
i mirastan ıskat ederek onun miras payını ...name açılıncaya dek mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu miras payına karşılık 1988 ada, 8 parsel, 2007 ada, 2,3,11 parsel, 2009 ada, 1 ve 2 parselsayılı taşınmazların anneleri ...adına tescil edildiğini, satışı yapılan evden payına isabet eden 5.000,00.-TL ile banka mevduat hesabından 4.000,00.-TL'nin tahsil edildiğini, davalı vakfın, anılan taşınmazlar ve tahsil edilen toplam 9.000,00.-TL hakkında tapu iptal tescil ve paranın iadesi konusunda açtığı davanın derdest olduğunu, her ne kadar vasiyetnamenin iptali istemi ile açtıkları dava redle sonuçlanarak kesinleşmiş ise de mirastan ıskat edilen mirasçının altsoyu olarak saklı paylarını talep haklarının bulunduğunu, ıskatın kesinleşmesi ile dava açma haklarının doğduğunu ileri sürerek tenkis istemişler, yargılama sırasında da paraya ilişkin taleplerinden feragat ettiklerini bildirmişlerdir. Davalı ..., mirastan ıskat edilen ...'...
Davacılar, mirasbırakan babalarının davaya konu taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalı ikinci eşine temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında............e karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, mirasbırakanın maddi sıkıntıda olduğu dönemde verdiğini, altınlarına karşılık olarak taşınmazın kendisine temlik edildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın mirastan mal kaçırma amacıyla davalıya temlik edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten de, dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakanın davalı ikinci eşine yaptığı temlikin mirastan mal kaçırmaya yönelik olduğu anlaşıldığına göre, davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle taraflar adına payları oranında tesciline karar verilerek mirasbırakanın dava dışı mirasçısı ......'...
Daha yakın tarihli Yargıtay kararlarında ise genel olarak “Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri, ya da mirasın reddi veya mirastan feragat sözleşmesi hâllerinin bulunması mirasçılık belgesi istemeye engel değildir. Çıkarma, yoksunluk, ret ve feragatın “hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine” işaret edilmek suretiyle ve bu durumlar yok sayılarak tüm mirasçılar ve miras paylarını gösterir biçimde hüküm tesis edilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” (2. HD 05.02.2008, 2007/20848, 2008/965); “Dava mirasçılık belgesi istemine ilişkindir. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri ya da mirasın reddi veya mirastan feragat sözleşmesi hâllerinin bulunması, mirasçılık belgesi istemine engel değildir....