Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğince tasdikli vasiyetname ile mirastan iskat etmiştir. 743 sayılı MK'nun 453/3 fıkrası hükmü gereğince kardeşlerin mahfuz paylı mirasçılar oldukları ve koşullarının gerçekleşmesi halinde mirasçılıktan iskat edilebilecekleri sabittir. Buna göre taraflar arasındaki çekişmenin çözümlenebilmesi için öncelikle mirastan iskatın iptaline yönelik davanın yerinde olup olmadığının irdelenmesi eğer mirastan iskat sebepleri yok ise, o takdirde diğer istekler bakımından gerekli irdeleme ve değerlendirmenin yapılması icap etmektedir....

    Tüm bu nedenlerle mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması ilgili kişinin mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmesine ve kendisine mirastan pay verilmesine engel bir neden değildir. Ne var ki, bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi (tasfiyesi) sırasında gözetileceğinin hüküm yerinde gösterilmesi gerekir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2019/2322 Esas, 2020/3596 Karar Sayılı İlamı, (Yargıtay 14....

    KARAR Davacı, tarafların ortak murisi ... vefat etmeden önce, murisin de katılımıyla davalıların noterde mirastan feragat sözleşmesi yaptıklarını, dava konusu 283, 356, 557 ve 107 parsel numaralı taşınmazlardaki davalıların paylarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalılar ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, mirastan feragat sözleşmesini zorla yaptıklarını, feragat sözleşmesinin iptali için dava açıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mirastan feragat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden davalılar tarafından ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/159 Esas sayılı dava dosyası ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali davasının açıldığı, yargılamanın devam ettiği görülmüştür. Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nin 165. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, yargılamanın esasını etkileyecek ... 2....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan babası ...’un, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazda maliki olduğu 2 numaralı bağımsız bölümün ½ payını, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak ikinci eşi davalıya satış yoluyla temlik ettiğini, aynı zamanda taşınmazın tamamı üzerinde davalı lehine intifa hakkı tanıdığını, mirasbırakanın işlem tarihinde ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan ½ payının tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmazsa tenkisini ve davalı lehine tesis edilen intifa hakkının da kaldırılmasını istemiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamış; aşamalarda, mülkiyet hakkının tespiti ile aile konutu şerhine ilişkin dosyalar bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur....

        Hukuk Dairesince; davacıların murisi tarafından tazminat talepli olarak dava açılmış olup, davacının alt soyu olan mirasçılar açılan bu davayı takip ettiklerinden, davaya ıslah yoluyla tenkis davası olarak devam etme haklarının bulunmadığı, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu ancak saklı payını isteyebileceğinden, muris tarafından açılan ve mirasçılar ...ve ... tarafından takip edilen davanın muris mirastan pay alamayacağı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, davacı ... mirastan ıskat edilmeden ... mirasçılarının murisleri ... yerine geçerek dava açma hakları bulunmamaktadır. Mirastan ıskatın iptaline ilişkin davanın kabul ile sonuçlanması halinde, ... mirasçıları murisleri ...’ye teban, onun mirasçsı sıfatıyla davaya devam edeceklerdir. Mirastan ıskatın iptaline ilişkin davanın redle sonuçlanması durumunda ise, kendi haklarına istinaden davaya devam edeceklerdir....

          ın aracın 15.05.2001 tarihinden itibaren sanıklar tarafından kullanıldığı ancak kullanım bedelinin ödenmediği, aracın da teslim edilmediği iddialarına yönelik olarak asliye hukuk mahkemesinde alacak davası açılıp, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan da iddianame düzenlendiği anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; öncelikle belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olduğu gözetilerek, suça konu sahte trafik belgesinin getirtilip incelenmek suretiyle özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra belgenin aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiğinin belirlenmesi, ayrıca suça konu sahte motorlu araç trafik belgesinin sanıkların aracı kiralayıp kullanmalarından önce ya da sonra yapılıp yapılmadığının tespiti yönünden sanıklar ile ruhsat sahibi ... arasındaki araca yönelik ilişkinin araştırılması, aracın kim tarafından...

            ı mirastan iskat ederek mirasını kızları davacı ... ile ...'ya eşit olarak paylaşılmak üzere bıraktığı, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/560 Esas, 580 Karar sayılı ilamı ile vasiyetnamenin açıldığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/414 Esas sayılı mirastan iskat edilen mirasçılar ... tarafından açılan vasiyetnamenin iptali davasının ise 2013/472 Karar ve 28.05.2013 tarihli hüküm ile ret edildiği ve hükmün Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2013/17382 Esas, 2014/184 Karar sayılı ilamı ile 14.01.2014 tarihli onandığı, aynı Dairenin 2014/11559 Esas, 10654 Karar sayılı 30.06.2014 tarihli ilamı ile karar düzeltme talebinin reddedilerek hükmün kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece muris ...'nın mirası (5) pay kabul edilerek, (1)'er pay olarak mirasçıları ...'a aidiyetine karar verildiği, mirasçılardan ...'ın düzenleme şeklindeki vasiyetname ile mirastan iskat edildiğinin (mirasçılıktan çıkarıldığının) hüküm sonucunda belirtilmediği görülmüştür....

              ın dava konusu ... nolu parselini dava dışı oğlu ... lehine mirastan kaçırmak amacıyla ...'un emanetçisi konumundaki davalı ...'a temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali-tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, taşınmazın satışının muvazaalı olmadığını, bedelini ödeyerek satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin mirastan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu ... ada ... parsel sayılı(9333 m2. evli bağ) taşınmazın 313/15360 payı mirasbırakan ... adına kayıtlı iken 23.05.2014 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik edildiği; mirasbırakanın 19.11.2014 tarihinde öldüğü, geride 6 çocuğunun (kızları ... ve ... ile oğulları ..., ..., ... ve ...) kaldığı; eldeki davanın, mirasbırakanın ... dışındaki çocukları tarafından üçüncü kişi konumundaki ... aleyhine açıldığı, ... 1....

                Anılan bu mirastan feragat sözleşmesi resmi olarak yapıldığı için 11.2.1959 tarih 16/14 sayılı İnançları Birleştirme Kararı gereğince geçerli olup bunların mirastan kaynaklanan haklarının Türk Medeni Kanununun 528 ve devam eden hükümleri gereğince davacı durumunda bulunan mirasçı Mahmut’a geçeceği sabittir. Öyleyse yapılan sözleşmenin feragat edenin mirasçılarını bağlamayacağı söylenemez. Öte yandan, mirasbırakanın yapmış olduğu muvazaalı işlemin yok hükmünde olacağı ve baştan itibaren geçersiz bulunduğu gözetildiğinde mirastan feragat sözleşmesine hukuki netice bağlanması gerekeceği tartışmasızdır. O halde, davanın taşınmazların tümü itibariyle kabulüne karar verilmesi gerekirken davacının miras payı oranında iptal ve tesciline karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  ın müvekkillerini noterde yapılan düzenleme şeklinde vasiyetnameyle mirasından ıskat ettiğini, ancak vasiyetnamede ıskat sebebi olarak gösterilen olayların hiçbirinin gerçek olmadığını belirterek, mirasbırakan tarafından düzenlenen vasiyetname yolu ile mirastan ıskatın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, mirastan ıskat sebeplerinin davalılar tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi mirasbırakana veya aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri önemli ölçüde yerine getirmemesi halinde mirasbırakanın yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir. Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz....

                    UYAP Entegrasyonu